İşte sırf bu sebeple özellikle yeni nesile öğretme amaçlı olarak bu sözlük hazırlanmıştır. Tabii ki bu dil kurtarılacaksa günlük hayatta kullanılması zorunludur. Bilhassa anne ve babalara bu konuda büyük görev düşmektedir. Anne ve babalar eğer çocuklarının yararını gerçekten istiyorlarsa mutlaka küçüklükten itibaren bu dili öğretmeleri elzemdir. Bunun için onlarla bu dille konuşmak yeterli olacaktır.
Mhalmice tam Arapça bir dil değildir. Ancak Arapçanın bir lehçesi sayılabilir. Arapçada kullanılmayan birçok ses içermektedir. Bundan dolayı kelimeleri yazarken Arapça harflerin kullanılmasında dahi eksiklikler oluşturacaktı. Biz kelimeleri yazarken kullanım rahatlığı olsun diye Latin harflerini kullandık.
Mhalmice’nin tam kurallı bir dil olmayışı ya da kurallarının bilinememesi Türkçe, Arapça, Süryanice, Kürtçe dillerinden etkilenmesi, bu dillerden kelimeler almasından dolayı bu dil birçok ses içermektedir. Bundan dolayı Latin harfleriyle yazımı da oldukça zor, hatta imkânsız olmuştur. Yazarken bu imkânsızlığı kısmen azaltmak amacıyla bazı işaretler konulmuştur. Bazı seslerin maalesef ne Arapça ne Türkçede karşılığı yoktur. Ayrıca girişten de anlaşılacağı üzere bu bir sözlük denemesidir. İleride profesyonelce ele alınıp geliştirilmesi temennimizdir.
Sözcükleri yazarken fiillerin yazımı oldukça sorun olmuştur. Mhalmicede kelimenin kökünü bulmak zor ve bazen de kökü diye bulunan sözcük anlamsız olabilmektedir. Fiilleri yazarken Mhalmice’de özellikle konuşma dilinde kullandığımız fiillere mastar(-mek, -mak) anlamı katan – ên ekini kullandık. (Örnek: Şırbên = İçmek ) örnekte olduğu gibi –en eki fiile mastar anlamı katıyor. – ên ekini kaldırdığımızda fiil kökü olan şırb kelimesi kalmaktadır. Bilindiği gibi Arapça fiilde esas olan sessiz harflerdir. ( ş- r- b) Fiiller okunurken buna dikkat edilmesi karışıklığı ortadan kaldıracaktır. Ayrıca Arapçada sözcükler bayan ya da erkeğe göre farklı ek aldıklarından, aynı sözcüğü iki defa yazmak gereksiz olacağı için biz sözcükleri sadece müzekker (erkek) çekimli yazdık. Bu yüzden hatalı bir yazım varsa eksikliklerin hoş karşılanmasını temenni ederiz. Biraz faydalı olmuşsak mutluluk duyarız.
Hazırlayan: Yahya Oğuz
HARFLER VE SÖZLÜK SIRALAMALARI:
A B C Ç D E ÊF F G ‘ Ğ H Ĥ X I İ J Q K L M N O P R S ŜŞ T U V Y Z Ž
SÖZLÜKTE GEÇEN BAZI HARFLERİN KARŞILIĞI OLAN SESLER VE MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)
( Ê - ê ) = Bu sesin Türkçede karşılığı olmadığı için bu işareti uygun gördük. Bu ses Türkçe ve Arapçadaki e’ den biraz farklıdır. E ileı arasında, hafif y ‘ye yakın bir sestir. Söylenirken ağız daha dar açılır, dişler hafif birleştirilir. Dil, ön alt dişlere dokundurularak boğazdan e ile ı arasında ses oluşturulur. Mhalmice’de çok kullanılan bir sestir.
( I - ı ) = İki çeşit ‘ı ‘sesini karşılamak için kullanılmıştır. Ayrımı çok gerekli bulmadık. Birincisi normal ‘ı ‘sesidir. Diğeri Türkçedeki ‘ı’ sesinden biraz farklıdır. Söyleyişi daha yuvarlak olup hafif ‘e’ ye yakındır. Okunurken buna dikkat edilmesi sözcüklerin okunuşunu daha doğru kılacaktır.
(‘) = Arapçadaki AYN olarak kullanılmıştır. Boğazdan oluşturulan bir sestir. Türkçede bu ses olmadığı için kesme işareti (‘) ayn olarak kullanılmıştır.
( F- f ) = Arapça ve Türkçede karşılığı olmayan bu sesin mahreci üst dişler alt dudağa bastırılarak uzunca üfleyerek peltek bir f sesi çıkarılır. Nadiren kullanılan bu ses için altı çizili (f) işareti kullanılmıştır.
( Ĥ - ĥ ) = Ha Arapçanın altıncı sesidir. Boğaz tamamen açıkken ses telleri sıkıştırılarak boğazı biraz sıkmak suretiyle gırtlaktan çıkarılır. Kalın bir sestir. Yorgunken nefes nefese kaldığımızda çıkan kalın H sesidir. Üstü çizili (ĥ) işareti ile gösterilmiştir.
(X- x) = Ha/HıArapçanın yedinci sesidir. X şeklinde yazılarak gösterilmiştir. Boğazı hırıldatmak suretiyle çıkarılan bir sestir. Kalın bir sestir. Bu ses çıkarılırken de gırtlak hafifçe oynar ve yukarı doğru hareket eder. Türkçede olmayan bir sestir. (ĥ) ile karıştırılmamalıdır, zira ikisi tamamen farklı seslerdir.
( Ŝ - ŝ ) = SeArapçanın dördüncü sesi (peltek se) dir. Bu harfi göstermek için şapkalı (ŝ) kullanılmıştır.
( Q - q) = KafArapçanın yirminci sesi olan kaf harfidir. Kalın bir sestir. Ke harfinden ayırmak için ‘Q- q’ şeklinde yazılmıştır.
( Ž - ž ) = Zel Arapçanındokuzuncu sesi olan peltek Ze’dir. Üstü çizili olarak ( ž ) ifade edilmiştir.
Diğer harfler Türkçedeki seslerdir.
MAHALMİCE - TÜRKÇE SÖZLÜK
DENEMESİ
A
A’var = Şaşı ( kişi)
Abyaž = Beyaz
Afraž = Öncelikli
Afžal = Daha faziletli, daha önemli
Ağlebiyyê = Genelde, çoğunlukla
Aĥmar = Kırmızı
Akŝar = Daha fazla
Akŝariyyê = Çoğunluk
Alla ‘elım = Allah bilir
Alla i’efik = Allah esenlik versin
Alla i’in = Allah yardımcı olsun
Alla icir mın akbar = Allah beterinden saklasın
Alla ihennik = Allah neşe versin
Alla ikun mu’in = Allah yardımcıları olsun (zor durumdaki kişiler için)
Alla iveffıqık = Allah seni muvaffak etsin
Alla ixellik = Allah ömür versin ( manasında söz )
Alla izeyyıd = Allah ziyade etsin (Ziyade olsun )
Alla leyfellıĥık = Allah seni iflah etmesin
Alla me’ık = Allah seninle olsun (Güle güle! Uğurlarken söylenir )
Alla vekil = Allah vekilim, şahidim olsun ki ( yemin)
Alla yı’mır beytık = Allah evin mamur etsin ( Allah razı olsun manasında)
Alla yı’tik ıl ‘ımır = Allah uzun ömürler versin
Alla yı’tik ıl xeyr = Allah sana hayır versin
Alla yınsırık = Allah yardımcın olsun
Alla yıqbele = Allah ( bunu ) kabul etsin
Alla yırĥam veldeyk = Allah ana babana rahmet etsin ( Allah razı olsun)
Alla yırĥamu = Allah rahmet eylesin
Alla yırža ‘eleyk = Allah senden razı olsun
Alla yıs’ıd = Allah mesut etsin
Alla yıslaĥık = Allah seni ıslah etsin
Alla yıstırık = Allah seni korusun
Allahımmet’efi = Allah’ım bizleri koru
Allahu e’lem = Allah daha iyi bilir ( zannedersem )
Allat’ele = Allahu Teâlâ
Almas = Elmas
Amır = Amir, emreden
Amma = Anne
Amr = Emir
Appa = Dede
Apsar = 1. Acaba
Aqra’ = Kel
Arayt = 1.Gördün ( mü )2. Biliyorsun
Arb’a = 1.Dört 2. Bineğin dörtnala koşması 3. Çarşamba günü
Arb’êniyyê = Kışın en soğuk vakitleri (aralık, ocak ayları)
Arb’iyn = Kırk
Arbitaş = Ondört
Armalê = Dul kadın
Arnab = Tavşan
Arvaĥ = Daha rahat
Arž = 1. Yeryüzü, taban 2. Arazi, toprak
Arži = Yer seviyesinde, zeminde
Aržiyyê = 1. Taban 2. Hububatların taneleri elenip toplanırken tabanda kalan iyi olmayan kısımları 3. Düzlük kısımdaki tarla, arazi
Asfar = Sarı
Asfarani = Sarışın, sarımsı
Asiyb = Acaba
Asiyl = Asil
Asl = Soy
Aslaĥ = Daha doğru, daha sağlam
Asmar = Esmer
Asqat = Sakat
Aŝri = Yerimde
Aşqar = Kumral
Atraş = Sağır
Avfar = Daha uygun
Ax = Keşke
Axžar = Yeşil
Ay = Ah
Ayyar = Mayıs
Ažar = Mart
Ažrab = Daha kuvvetli
B
Baba = Baba
Babbor = Ocak başlıklı mini tüp
Bağon = Bavul
Baĥar = Deniz
Baĥs = Mucur
Bakâra = İplik makarası
Balla vekil = Allah vekilim olsun ki ( yemin )
Ballot = Palamut
Balona = Balon
Bamri = İsteğimle
Banadora = Domates
Baqara = İnek
Baqboqa = Kabarcık, baloncuk
Baqora = Büyükbaş hayvan, inek sürüsü
Barakê = Bereket
Barbor = Boynuzlu yoğurt otu tohumu
Barbunıs = Pelitli Köyü (Midyat)
Barmê = Dönüş
Barmil = Varil, kazan
Barra = 1.Dışarı 2. Tuvalet
Bartil = Rüşvet
Baruvmê = Dönemeç
Basalê = Soğan
Basiyrê = Basiret
Bassa(bassosa) = Misket, bilye
Bassos = Parlak
Bast = Serili
Baş = İyi
Başar = Beşer, insan
Bat (batta) = Delik
Batal = 1. Yiğit, kahraman 2. Yorgunluk
Batal ıl fılım = Başrol, film kahramanı
Batıl = Batıl
Batın = Karın
Batta = Ördek
Battêxa = Kavun
Battıl = Dur
Baycar = Ekinler için zararlı bir bitki
Baydar = Harman yeri
Baydar memmo = Harmanlı köyü ( Midyat-Mardin)
Bayır = Solmuş ( kumaş v.b. eşya için )
Bayıt = Bayat
Baytar = Baytar, veteriner
Bayyoži = Beyazlaşmaya yüz tutmuş
Bayža = 1. Beyaz olan şey 2. Yumurta
Bê edep = Edepsiz
Be’ = O halde, artık
Bê’ar = Arsız
Be’de = Sonra
Be’ed = Daha
Bê’eqıl = Akılsız
Be’ıd ğedê = Yarından sonraki gün ( iki gün sonra)
Be’iyc = Çatlama, kahrolma
Be’mo = Çünkü
Be’ŝ = Diriliş
Beb = Kapı
Bêbaf = Zalim, merhametsiz
Bêbext = Müfteri
Bêbextiyyê = İftira atma
Bede = Başladı
Bedlê = Takım elbise
Befun = Alüminyum
Beg = Bey, ağa
Beğe = Haddi aşmak, azgınlaşmak
Beğıl = Katır
Beği = Azgın
Behdêlê = Sıkıntılı, yorucu
Beĥĥoĥ = Kısık (ses)
Bêhış = Şuursuz, baygın
Bêkêf = İyi değil
Bêkêr = İşin üstesinden çıkamayan, başarısız, beceriksiz
Bekûv = Ağlamak
Bel = Hafıza, akıl
Bel’unê = Küçük dil
Belbulê = Dar ağızlı kapların ağız kısmı
Bele = ( -siz ) olumsuzluk ön eki, yokluk anlamı katar ( bele nevm = uykusuz )
Bele = Bela
Belê = Evet
Bele amr = Bilmeden, istemeden
Bele levn = Renksiz
Bele mınnê = Minnetsizce
Bele nevm = Uykusuz
Bele qefê = Kötü anlamı hariç (kötü anlama gelebilecek sözlerin başında kul.)
Bele sebeb = Sebepsiz, boşuna
Bele şığıl = İşsiz, aylak
Bele zıvec = Bekâr, evli değil
Beled = Memleket
Belediyyê = Belediye
Belekê = Siyah beyaz renkli inek
Belğem = Balgam
Belığ = Buluğa ermiş, ergen
Bellemeyê = Hayvanlara takılan boğazlık
Bellığ = Açıkla, anlat
Bellış = Başla
Bello’ = Kısıra benzer bir yemek
Bêlome = Bizden uzak olsun, Allah esirgesin manalarında kul.
Bêmıcel = Çaresiz, zavallı
Bêmınnê = Minnet etmemek
Benc = Uyuşma
Bendê = Dal
Benefseci = Mor renk
Bênemus = Namussuz
Bênexvê = Akılsız
Beniedem = İnsanoğlu
Bense = Pense
Beq = Sivrisinekler
Beqçe = Bahçe
Beqdunıs = Maydanoz
Beqe = 1.Demet 2. Bundan sonra 3. Kaldı
Beqıl = Yenilebilen küçük otlar
Beqısme = Peksimet
Beqi = Kalan
Beqleve = Baklava
Beqqeyê = Sivrisinek
Beqsuseme = Kar helvası
Berberiyyê = Siyaset
Berd = Soğukluk
Bergil = Erkek at
Bergilê = Dişi at
Berğuz = Pire
Bêrıd = Soğuk
Beri ı = Suçsuz, masum
Berq = Şimşek, kıvılcım
Berri = Hayvanın, önündeki bir şeye çarpmaması ve yana yanaşması için hayvana verilen komut
Berriyyê = Ova
Beryoz = Balyoz
Bes = 1.Yeter 2. Ancak, sadece
Besım = Güleryüzlü
Beşqe = Atmaca kuşu
Beşqed = Kaça
Beşşê = Saçtaki aklık veya yüzdeki leke, sakarlık
Beşuş = Güleç
Bêvar = Baştansavma iş yapan
Bevl = Altına yapma
Bevlê = İdrar
Bevsê = Öpücük
Bexel = Cimrilik
Bêxeyr = Hayırsız
Bexiyl = Cimri
Bexşiyş = Bahşiş
Bext = Baht, nasip
Bey’ = Satma
Bey’e = Satışta ön ödeme, kapara
Beybunê = Tomurcuk
Beyceme = Pijama
Beydıncen aĥmar = Domates
Beydıncen ısvıd = Patlıcan
Beyıx = Soğuk kişi
Beyn = Arasında
Beyş = 1. Neye (kaça) 2. Neyle
Beyt = 1.Ev, 2. Aile
Beyt ıl may = Tuvalet
Beytıbyut = Evcilik oyunu
Bez = Doğan kuşu, kartal
Bezıl = İshal olma, altına yapma
Bezqe = Tükürük
Bezuvl = 1.Dışkısını altına kaçıran 2.Çok korkak (mec)
Bı = İle
Bı’ = Bö (korkutma sözü)
Bı’’o = Öcü
Bı’d = Uzaklık
Bı’rên = Böğürme
Bı’ŝên = Gönderme
Bıdeyê = Başlangıç
Bıf ( bıffe) = ( çocuk dilinde) tehlikeli
Bığrên = Kilitleme
Bığrêyê = Küçük taş
Bığyên = Azıtmak
Bığžên = Buğzetme, nefret
Bıhedê = Şaşkınlık, şaşılacak durum
Bıĥĥên = Sesin kısılması
Bık = Bir meyvenin iç kısmı, kemiğin içi, vb.
Bık ıl ras = Beyin
Bıkır = İlk çocuk
Bıl evvel = İlk önce
Bıl ıfraĥ = Mutluluklara (kahve, çay içtikten sonra)
Bıl kur’ân = Kuranıma
Bıl meliĥ = İyilikle, güzellikle
Bıl mısĥaf = Kurana (yemin ederim)
Bıl pır = Saçı açık şekilde
Bıl qazdin (bılkast) = Kasıtlı, isteyerek
Bıl qeçım = Şakacıktan
Bıl’eks = Bilakis, tam tersine
Bıl’ên = Yutmak
Bılbıl = 1.Bülbül 2.Takla
Bıleş = Bedava
Bılleh = Billahi
Bıluğ = Buluğ, ergenlik
Bılxas = Bilhassa, özellikle
Bılxeyr = Hayırlısıyla
Bım = Somurtkan, konuşmayan
Bın = Kahve
Bındeq = Fındık
Bındeqeyê = 1. Tüfek kurşunu 2. Bir fındık
Bıng = Vaktinde
Bınnefs = Kendi, kendisi
Bınni = Kahverengi
Bınt = Kız
Bıqqel = Bakkal
Bıqs = Yumruk
Bıqyên = Kalmak
Bırbışê = Kene
Bırbıx = Su deliği
Bıren = Koç
Bıren ıl ĥeriyrê = Eskiden asma çubuklarından koça benzetilerek yapılan, pestil bulamacına batırılarak çocuklara hediye edilen oyuncak
Bırevo = Eyvah
Bırğıl = Bulgur, bulgur pilavı
Bırğızeylê = Süsen (Bir kardelen çeşidi)
Bırği = Vida
Bırkê = Su birikintisi, havuz
Bırmên = 1.Dönmek 2.Çevirmek
Bırqên = Yansıma, parlama
Bırrad = Buzdolabı
Bırrani = Dıştaki
Bırreşê = Rende
Bırreyê = Kalemtıraş
Bırtêl = Atlet
Bırzenê = Çimen
Bısbas = Sim
Bıskılêt = Bisiklet
Bısmar = Çivi
Bısmılleh = Bismillah
Bıssayê = Köz, kor parçası
Bıssên = Parlama
Bıssıqt = Gerçekten
Bıstên = Sermek
Bıtanê = Astar
Bıtata = Patates
Bıtın = Melengiç, fıstığa benzer ama meyvesi çok küçük olan bir ağaç ve meyvesi
Bıtlan (bıttal) = Yorgun
Bıttaniyyê = Battaniye
Bıttariyyê = Pil, batarya
Bıttên = Delmek
Bıttılaq = Boşanmaya (yemin ederim)
Bıvêsir = Basur
Bıxş = Delik
Bıxşên = Delmek
Bıxve = Ta kenedisi, tam o
Bıyaž = Beyazlık
Bıyye’ = Satıcı
Bızır = 1. Çekirdek 2. Tohum
Bızrên = Ekin ekmek
Bızzên = Dağıtmak
Bızzılt = Çıplak bir şekilde
Bibi ‘eyn = Gözbebeği
Biyr = Büyük kuyu, artezyen kuyusu
Biyžên = Yumurtlama
Blat = Fayans, karo
Bobo kış = İbibik, hüdhüd kuşu
Budara = Pudra
Bumê = Baykuş
Buşar = Patlamış mısır
Buvz = Buz
Buxar = Buhar
Buze = Dondurma
C
Cancar = Dövene benzer, patoz görevi gören, hayvanların çektiği araç
Capsin = Alçı
Car = Komşu
Car’a = Cüret, cesaret
Carab = Cüzam
Caras = Zil
Carĥa = Yara
Caror = 1. Çekmece 2. Şarjör
Carra = Testi
Caru = Köpek yavrusu
Caruşê = El değirmeni
Carut = Faraş
Casur = Cesur
Cat = Leğen
Cavrabe = (tek) çorap
Ce = Geldi
Ce’dê = Cadde
Cebel = Dağ
Cebeli = Dağlı, yabani
Ceblê = 1.Yarı sıvı kütle, 2.Dışkı
Cebleqe = Alın
Cêcê = Tavuk
Ceciyq = Cacık
Ceflê = 1.Aniden korkma, ürkme 2. Uçuk
Ceĥem = Yaramazlık, yerinde durmama
Cêhıl = 1.Genç 2. Cahil
Cehınnem = Cehennem
Ceĥş = Sıpa
Ceĥş ıl kevi = Ütü masası
Ceĥşê = Yavrusuz dişi eşek
Cêlıd = Buz gibi, soğuk
Celi = (bulaşıkları vb.) yıkama
Celiyd = Buz
Cem = Cam
Cemelê = Deve
Cêmı’ = Cami
Cêmıd = Donuk
Cemi’ = Herkes, bütün
Cemsê = Askeri jip, araç
Cemus = Camız, manda
Cen = Ruh
Cenb = Yanında
Cenbê = Küfe, asma çubuklarından yapılmış, üzüm taşımakta kullanılan derince sepet
Cennê = Cennet
Cerbo’ = Kertenkele
Ceredon = Büyük sıçan, lağım faresi
Ceriy = Akan, akıcı
Cerri = Yap, yerine getir
Ceryê = Cariye
Ceryen = Elektrik
Cesus = Ajan
Ceŝvê = Tarla sınırı, sınır taşı
Cev = Gökyüzü
Cev’ = Açlık
Ceveb = Cevap, karşılık
Cevf = Göbek, karın, işkembe
Cevzê = Ceviz
Cevzıt ıl seq = Ayak bileği
Ceyb = Cep
Ceyb ıl ‘arus = Gelincik çiçeğinin pembesi
Ceyb ıl xeten = Gelincik çiçeği
Ceyız = Caiz
Cêyi = Gelen
Ceze = Ceza
Cezu = Cüz (Kuran-ı Kerim )
Cı’dê = Sancı gibi durumlarda ağrı kesici etki yapan faydalı bir ot
Cıb = Kuyu
Cıbbê = Aba, cübbe
Cıbbelê = Harç yığını
Cıbnê = Peynir
Cıbrên = Mecbur etmek
Cıd = Dede
Cıddo = (ey) dede
Cıderi = Cüzam
Cıdi = (keçiden erkek )oğlak
Cıfetê = Topluluk, toplum
Cığara = Sigara
Cıhd = Gayret
Cıĥê = Fıkralarıyla ünlü fıkra kahramanı, Nasrettin hoca olduğu zannediliyor.
Cıhelê = Cehalet
Cıheti = Gayretli, çalışkan, işten kaçmayan
Cıjjê = (çocuk dilinde) et
Cıld = 1. Deri, post 2. Ten
Cıldê = 1. Etteki pişmeyen, damarlı tabaka 2. Lastik conta
Cılled = Cellât
Cılledê = Buzluk
Cılleyê = Yer örtüsü, halı
Cıltên = Kabuğu veya derisi çıkma
Cım’e = Cuma
Cım’ıt Meryem = Hıristiyanların paskalya bayramı
Cım’iyyê = Toplanma maksatlı yer
Cımcımê = Kafatası
Cıme’e = Cemaat, topluluk
Cımlê = Beraber, hep beraber
Cımrayê = 1.Kor, ateş parçası 2. Cemre
Cın = Cin
Cıncıl = (çan şeklindeki küçük ) zil
Cınebê = Cenabet
Cınezê = Cenaze
Cınĥ = Kanat
Cınnên = Delirmek
Cınni = Erkek cin
Cınniyyê = Dişi cin
Cıns = Cins, tip
Cırab = Deri çuval
Cıradê = Çekirge
Cırbêni = Güneş görmeyen
Cırĥên = Yaralamak
Cırım = Cürüm
Cırn = Dibek taşı
Cırrafê = Kepçe, dozer (iş makinesi)
Cırraĥ = Cerrah
Cırrên = Çekmek
Cırş = İri bulgur
Cıryên = Olmak, meydana gelmek
Cısara = Cesaret
Cısım = Vücut
Cısır = Köprü
Cıssê = Cüsse
Cıssên = Elle yoklamak, ellemek
Cıvemêr = Cömert
Cıvêrıb = Çoraplar
Cıxve = Zaten
Cızar = Havuç
Cızmên = Cezbe
Cihed = Cihat
Cile = Cila
Ciybên = Getirmek
Ciyd = (elbise, ayakkabı vb.) düz taraf, ters olmayan
Ciyfê = Cife, leş
Ciyran = Komşu
Co’ = Açlık
Cora = (küçük) çukur
Cumê = 1.Göl 2. Halı, kilim tezgâhı
Cumhuriyyê = Cumhuriyet
Cuv’en = Acıkmış, aç
Cuvve = İç, içeri
Cuvveni = İçteki
Ç
Çakêta = Ceket
Çalliys =
Çamor = Çamur
Çantayê = Çanta
Çapar = Avcıların ava pusu kurmak için saklandıkları taştan örme sütre
Çaqqılmaz = İçine ekmek katılmış ayran
Çegun = Baston
Çeĥufê = Kar küreme aracı
Çek = Dik
Çekkê = Daldırmak, batırmak
Çekûç = Çekiç
Çêlê = İnekler için kullanılan bir ifade
Çeltukê = 1.Çeltik, 2.(çikolata v.b.) ambalaj
Çemçê = Kepçe
Çemê = Çam
Çempuŝê = Çiçeğin tomurcuğu
Çep = Sol
Çepen = Döşek, yorgan yapmak için kullanılan bez
Çepliyyê =
Çeppi = Solak
Çeqmuzê = Kanatlı hayvanların kuyruk kısmı eti
Çeqzê = Zıplama
Çer = Yırtık
Çerçef = Çarşaf
Çerçufê = İç kapı
Çere = Çare
Çeroq = Çarık
Çerx = Bilemek
Çey = Çay
Çeyden = Çaydanlık
Çez = Çeyiz
Çezme = Çizme
Çıççê = Meme
Çıffên = Çarçabuk hareket etme
Çıĥfên = 1. Sürükleyerek çekme 2.Karı küreme
Çıkâlata (çaqqol) = Çikolata
Çıkkên = 1.Saplamak,2. Daldırmak
Çıl = Aç gözlü
Çıleqe = Hoş olmayan hareketler ve gevezelik yapma
Çılığlığê = Küçük bir kuş çeşidi
Çılıngê = Acurun kavun haline gelmiş olanı
Çımınto = Çimento
Çıng = Favori
Çınnıfs = Açgözlü
Çınqel = Çengel, ağzı çengel biçimindeki kilit
Çıqmeq = Çakmak
Çır’eyê = Büyükbaş hayvan dışkısı
Çırmê = İçte olan bir organın ya da parçanın dışarı sarkması, gözükmesi (hayvanlarda bağırsağın dışarı sarkması)
Çırpen = Dağda yetişen, yenilebilen bezelye benzeri ot (Çeşitleri: Çırpen ıl baqara, çırpen ıl ‘afsor, çırpen ıl fara )
Çırpeqe = Kırbaç, kamçı benzeri eşya
Çırrên = Yırtmak
Çıxxên = Kesilme
Ço = Deh
Çoço = ( çocuk dilinde ) eşek, binek
D
Daftar = Defter
Damiyr = Vicdan azabı
Dangor = Yuvarlanabilen, küreye benzer büyük kaya
Dar = ( evin) avlu
Darac = Sabit merdiven
Daracê = 1.Derece 2. Basamak
Darvê = Sağanak yağış
Davaran = Dolaşma, gezip tozma
Davr = Sıra
Davrışşıms = Ayçiçeği
Dê = Haydi, çabuk
De’e = Dua
De’i = 1. Davet 2. Ziyafet
De’iyyê = 1. Söylenti 2.Reklam
De’s = Ezme
De’ve = Dava
De’vê = Düğün
Deb = Vurma, dayak
Debbê = Merkep
Debbıt ıl arž = Dabbetülarz
Debbovqe = Saç örgüsü
Debbuz = Toplu iğne
Debeq = Şeker artığı yapışkanlık
Debiyb = Zararlı haşerat
Dedê = ( kız ) kardeşim
Dedo = (erkek ) kardeşim
Deeyım = Devamlı
Def = Tef
Def’e = 1.Ödeme 2.İteleme
Defe = Sıcaklık
Deferê ( deverê ) = 1.Harçsız taştan örülü duvar arasında açılan geçit 2. Saçta traş esnasında fazla kesme sonucu oluşan açıklık
Defın = Defin, gömmek
Defi = Sıcak
Definê = Define
Defle = Tükürük
Değıl = Bütün dal halindeki çalı, çırpı
Deĥĥe = ( çocuk dilinde )iyi, güzel
Dehiyn = Yağlı
Deliyl = Delil
Dellê = Üzerine üzümleri dizerek taşımaya yarayan kavis şekline getirilmiş asma çubuğu
Deluv = Kuyu kovası
Dem = 1.Kan 2.Kan parası
Dem ĥıluv = Sevecen
Dem mır = Sevimsiz
Dem’e = Gözyaşı
Deme = Dama
Demekê = Tomar
Demğe = Damga
Demmê = Belli bir süre
Demmevi = Kan kırmızısı
Denê = Yarım gün
Deng = Değirmen taşı
Deqêq = Un
Deqêq ĥınta = Buğday unu, kepekli un
Deqêq xas = Kepeksiz un
Deqın = Sakal
Deqoq = Tokmak, kuru besinleri ufalamak, ezmek için kullanılan geniş ve ağır tahta araç
Deqqe = 1. Dakika 2. Melodi
Derbekkê = Darbuka
Derd = Dert
Derekê = En aşağı tabaka
Deremeytê = Dinamit
Dereng = Dar vakit, vaktin geçmesi
Derexe = Yüksekçe yığın
Derfê = Dolap, pencere v.b. kanatları
Derguşê = Beşik
Dêrındıp = Yolağzı Köyü ( Gercüş-Batman )
Dêrızbine = Acırlı Beldesi (Midyat)
Dêri = Diğer
Derzê = Dikiş
Deşt = ( kapının) sonuna kadar açık olması
Deşvê = Geğirme
Deve = İlaç
Deve celi = Bulaşık deterjanı
Deve xesiyl = Çamaşır deterjanı
Devğe = Dağlama, yanık izi
Devğeniŝe = Tuzlu erimiş tereyağı
Devlê = Devlet, ülke
Devmê = Ağaç
Devqe = Yufka
Devsê = 1.Ayak izi 2.Evin ya da arazinin yolu
Devş = Ön bacak etleri
Devxe = Baş dönmesi
Dexes = Kıskançlık
Dexıl = Dâhil
Dexiylık = Ocağına düştüm, yalvarırım
Dexus = Kıskanç
Deyım = Devamlı
Deyn = Borç
Deyr = Manastır, kilise
Deys = Meme
Deyyus = Namusunu kıskanmayan, ailesinin namussuzluklarına göz yuman erkek
Dıb = Vur
Dıbbê = Ayı
Dıbbebê = Tank
Dıbbên = 1.Vurmak 2. Dövmek
Dıbbeyq = Bir ot cinsi
Dıblên = Güreşte yenmek
Dıbs = Pekmez
Dıccel = Deccal
Dıd = ( çocuk dilinde) dövmek
Dıf’ên = 1.İtmek 2. Ödemek
Dıffeyê = Isıtıcı
Dıffeyıt ceryen = Elektrikli ısıtıcı
Dıfqên = Dökmek
Dıfrên = Örgü örmek
Dıgdıgen = Çok eskiden kullanılan taştan yapılmış ocak
Dığım = Saldırgan, başkasına zarar veren
Dığmên = Başkasını dövmek, zarar vermek, rahatsız etmek
Dıhnê = Yağ, katı yağ
Dıhnên = Yağlama
Dıhnıt ĥıvêvin = Hayvansal yağ, tereyağı
Dıkkê = 1.Evin önünde yapılan yerden hafif yüksek oturmalık 2. Binek (eşek)
Dıkken = Dükkân, market
Dıllên = Delalet etmek, tarif etmek, yol göstermek
Dımbılê = Çok kötü, şişkin yaralar oluşturan sivilce
Dınfış = Şişkince, şişman
Dıngudêllê = Eski masallarda bir masal kahramanı
Dınĥudenoĥ = Hafif doluya benzer sert kar çeşidi
Dınyê = Dünya
Dınyıt lıx = Öteki dünya, ahret
Dıqqên = 1.Çalmak (kapı, davul vb.) 2.Dokunmak
Dıqqên = Dövmek, ezmek
Dıqrên = Dayamak
Dıqşên = Çarpma, toslama
Dırdır = Diş eti
Dırebeyê = Kepenk
Dırkêyê = Birbirine yapışmış olan sert kütle
Dırmala = Kışlık et ihtiyacı için beslenen hayvan
Dırmen = İlaç
Dırs = Diş
Dırxış = Dal
Dıst = Derin kazan
Dıxın = Darı
Dıxlên = Girmek
Dıxxen = 1.Duman 2. Sigara
Dik = Horoz
Diyn = Din
Diyq = Çocuk dilinde bakmak
Diyr = Bırak
Diyr belık = Dikkat et, göz kulak ol
Diyr mınni = Beni rahat bırak
Doğri = Doğru
Dolmiş = Dolmuş, minibüs
Donde = Semere, evlat
Dufe = Kuyruk sokumunda düştüğü zaman bel ağrısına sebep olduğu söylenen kemik
Dusên = Basmak, ayağıyla ezmek
Duvayra = Daire
Duvdê = 1. Kurtçuk 2. Solucan
Duvdıl = Kararsız, aşırı şüpheci
Duvmên = Devam etmek
Duvvar = Çok gezen
E
E’del = Daha dolgun
E’mi = Kör
E’rec = Ayağı topallayan
E’vec = Eğri, yamuk
Ebed = Ebediyet
Ebeden = Ebediyen, kesinlikle
Ebleh = Bön, aptal,
Ebleq = Alaca renkli
Ebuy = Babam
Ecel = Ecel, ölüm vakti
Ecır = Ecir, sevap
Ecme’iyn = Cümleten
Ecnebi = Yabancı
Eççeğ = Hangi vakitte
Edeb = Edep, terbiye
Edemi = Efendi, iyi
Efê = Afet
Eftıl ĥevlık = Kurban olayım manasında ( etrafında tur döneyim)
Eğe = Ağa
Ehbel = Bön bön bakan kişi, şaşkın
Eĥed = 1.Pazar günü 2.Kimse
Ehıl = Aile, akrabalar
Eĥle = Daha iyi, daha tatlı
Ehle u sehle = Yerine göre safa geldiniz, güle güle gibi manalarda kullanılır
Ehlıssınnê = Ehlisünnet (dört hak mezhep)
Ehli ( ehliyyê) = 1.Evcil 2.Uysal
Eĥmeq = Ahmak
Eĥsen = Daha iyi
Eĥvel = Yamuk
Ehven = Daha kolay
Ekıl = 1.Yiyecek 2. Yemek yeme
Ekuvl = Çok yemek yiyen, obur
Ekves = Daha güzel
Elê = Alet
Elemênyo = Alüminyum
Elf = Bin (sayı)
Elif bê tê= Elif ba
Eliyyê = Taraf
Ellef = Çok eskidi ( bin yıllık oldu)
Emel = Umut
Emen = Güven, güvenlik
Emêrke = Amerika
Emir = Kral
Emiyn = Güvenilir
Ems = Dün
Enbiye = Enbiya, peygamberler
Enceğ = 1. Ancak 2.Habire
Ene = Ben
Enequl = Zannederim ki, bence
Engeri = Tabak
Epqen = Daha sonra
Eprex = Sarma yemeği
Epşê = Şenköy Beldesi (Midyat )
Eqelliyyê = Azınlık
Ercel = Daha cüretli, daha cesur
Ergilê = Nargile
Ertıci = Rica ediyorum, ne olur
Esterc = Cesaretim var
Eşqed = Kaç, ne kadar
-et,- at = -ler, -lar çoğul eki ( semeket = balıklar)
Evle = Yoksa
Evliye = Evliya, veliler
Evvel = İlk, birinci
Evvel şi = İlkin, ilk olarak
Evvel u êxır = Eninde sonunda
Evvelems = Evvelsi gün (iki gün önce)
Ex = Erkek kardeş
Exeyr = Daha hayırlı, daha iyi
Exi = Kardeşim
Exrê = 1. Ahret 2. Sonunda
Exres = Dilsiz
Exuy = Kardeşim
Exveŝ = Şaşkın
Eymed = Ne zaman
Eyn = Nerde
Eyne = Hangisi
Eyngıs = Nerede
Eyr = Penis, erkeklik cinsel organı
Eyş ‘ınek = Sana ne
Eyş = Ne
Eyş ısmu = İsmi neydi, o şey
Eyş lı ken = Her şey, ne ararsan
Eyş raĥılli = Bana ne
Ezel = Ezel
Ežiyyê ( eže ) = Eziyet
Ezreq = Mavi
Ê
Ê (êh) = 1.Evet 2. Ta 3. Tamam, yeterli
Ê levn = Buraya kadar
Ê leymet = Ne zamana kadar
Ê leyn = Nereye kadar
-ên = mastar eki (- mek, -mak)(örn: ziydên = eklemek)
Êxır = 1. Son, sonda 2. Neyse
Êxırvext = Geç vakit
Êxrê = Ahiret
F
Faĥĥol = Derin olmayan çukur veya kuyu
Fanêra = Fanila, kazak
Fanos = Fanus
Fara = Fare
Farac = 1.Rahatlama, kurtuluş 2. Hapşırana çok yaşa manasında kul.
Faraĥ = Mutluluk
Faras = (dişi ) At
Faraža = Faraza, mesela
Farman = Ferman
Farruc = Genç horoz, pilicin erkeği
Farž= 1. Farz, 2.Gerekli, şart
Fas = Dilim
Fasiyĥ = Açık, anlaşılır bir dille konuşma
Fasuliyyê = Fasulye
Fatêr = Mayalanmamış (Ekmek vb.)
Fatır = Oruç bozan, oruçsuz
Fatora = Fatura
Fattoĥ = Kurumuş tezek, çürümüş odun
Fattot = Eskiyip yıpranmış, çürümüş
Faxıž = 1. Bacak, 2.But
Faxr = Böbürlenme
Faxxox = (kaynatmaktan vb.) çok yumuşak, kırılgan
Faži = Boş
Fažiy = Cömert
Fažiyĥa = Rezalet, skandal
Fê’ıl = İşçi, çalışan
Febriyqe = Fabrika
Fecır = Fecir
Feçxe = Uzunca adım
Feĥım = Köz
Fehim = Akıllı, çabuk anlayan
Fek = Ağız
Fêkhê = Meyve
Fel = Fal
Feleqe = Falaka
Felıci = Felç
Felit = Başıboş dolaşan
Felog = İsabet ettiremeyen, beceriksiz
Fen = Fen
Fene = Fena, kötü
Feqiyr = Fakir
Feqiyre = Zavallı
Feqqe = Din talebesi
Ferd = Bir kişi
Ferdê = 1.Paça 2. İki eş parçadan biri
Fergonê = Vagon
Ferığ = Boş
Ferq = Fark
Ferşê = Özellikle mezar taşı olarak kullanılan ince, yassı ve uzun kaya
Ferx = Yavru
Fes = Kazma
Fesıq = Fasık, günahkâr
Fessus = Dövüşmekten kaçan, korkak
Fesud = İspiyoncu, laf taşıyan
Fesvê = Yellenme
Fetĥ = 1. Açma 2.Fethetme
Fetĥe = 1. Fatiha 2. Üstün (Kuran işareti )
Fêtıĥ = Açık (renkli)
Fêtır = Ilık
Fetun = Fitneci, gammaz
Fetvê = Fetva
Fey = Gölge
Feydê = Fayda
Feyın = Fani, geçici
Feyıt = Geçen
Feylesof = Filozof
Feze’ = Korku
Fezo’ = Korkak
Fı = İçinde
Fı bextık = Bahtına düştüm, ne olur
Fı sebiylılleh = Allah yolunda, hayrına
Fı’ıl = Amel, iş
Fıcıl = Turp
Fıcrên = Patlama
Fıdê = Feda
Fıdei = Fedai
Fıdğên = Kafa yarılması
Fıdi ‘eynık = Canın sağolsun
Fıdyê = Fidye
Fıhım = 1. Anlama, anlama kabiliyeti, zekâ 2. Kolay anlayan kişi
Fıhmên = Anlamak
Fıĥmêyê = Köz parçası
Fıkır = Fikir, düşünce
Fıkkên = Sökmek, ayırmak
Fıl mıyye… = Yüzde…
Fılefıl = Ezilmiş nohutla yapılan bir yemek çeşidi
Fıleĥ = Kurtuluş, necat bulma
Fılekê = Felaket
Fıleno ( fılenkes ) = Filan kişi, filankes
Fılet = Ayrılma, boşanma
Fılĥel = Hemen
Fılım = Film
Fılleĥ = Çiftçi
Fılm = Film
Fılti fılti = Telaşla, aceleyle, çabucak
Fıncen = Fincan
Fıne = Öğle yemeği
Fıqır = 1. Pislik,2. Kirli, çirkin
Fır’avn = Firavun
Fırcê = Seyirlik
Fırcên = Seyretme
Fırçe = Fırça
Fırer = Firar
Fıresê = Feraset (anlama, kavrama sezme kabiliyeti)
Fıreyığ = Yemek kapları
Fırferê = Kelebek
Fırĥan = Sevinçli
Fırĥên = Sevinmek
Fırıc = Ferah, geniş (ortam)
Fırk = Badem
Fırkê = 1.Badem ağacı 2.Badem
Fırkên = Ovmak
Fırn = Fırın
Fırq = Ayrı, seyrek
Fırqe = Grup
Fırran = Fırıncı
Fırrên = Uçmak
Fırse = Fırsat
Fırşên = Döşemek
Fısal = Şekil, görüntü
Fısed = Fesat, bozulma
Fısqıyyê = Fıskiye
Fısten = Fistan
Fısteq = Fıstık
Fısteqeyê = Fıstık ağacı
Fısxên = Kırmak, yarmak
Fışşên = Delmek, patlatmak
Fıtĥên = Açmak
Fıtmên = Sütten kesme
Fıtnê = Fitne
Fıtqên = ( dikişi) sökülme, yırtılma
Fıtra = 1. Fitre 2. Mantar
Fıtsên = Havasız kalmak, boğulmak
Fıttên = (ekmeği vb. ) ufalamak, parça parça etmek
Fıttên = Yıpranıp çürüme
Fıxxe = Kapan
Fıžža = Gümüş
Fi = Var
Fil =1. Fil 2. Tarlada kötü kökler salarak verimi düşüren zararlı bir ot
Foq = Yukarı
Foqıl’edê = Fevkalade
Frensevi = Fransızca
Frêz = Tarladaki ekili hat
Fuvrên = 1. Köpürerek taşma 2. Arıların topluca saldırması
Fuvtên = Geçmek
FPELTEK F HARFİ ALTI ÇİZİLİ OLARAK ( F ) GÖSTERİLMİŞTİR
Fır = at
G
Gabbop = Şişkin
Gabra = (bir parça) bez
Galona = Bidon
Garbota = Paçavra
Gazoza = Gazoz
Geb’e = Bir yudum
Gebus ıl leyl = Karabasan
Gedduşê = Dürüm
Gedım = Hayvanın ısırması
Gello = Acaba
Gengeşê = Kargaşa
Gêrê = Ekinleri (patosla v.b.) öğütüp samandan ayırma faaliyeti
Gerrê= Koşuşturma, kalabalık
Gerzel = Büyük sepet
Geskê = Keçi
Getto = Kek
Gez = Gaz
Gezınê = Şikâyetler etme, sitem
Gezzê = Isırık
Gıbbên = Şişkinleşmek
Gıbsên = Basmak
Gıbşên = Örtmek
Gıdmen = (eşek, inek vb. ) hayvan ısırması
Gıdyê = Dilencilik
Gıĥĥên = Kuruyup sertleşme
Gıllabiyyê = Aba
Gımgım = Güğüm
Gıngırês = Dağdağan
Gıngırêsê = Dağdağan ağacı
Gırrecê = Tekerlekli sandalye
Gırrên = 1.Koşmak, yetişmek 2.Tutuşmak, yanmak
Gıryên = Konuşmak, çok konuşma
Gıžb = Yalan
Gızım = Sert dokulu, kumaşlı
Gıžžeb = Yalancı
Gızzên = Isırmak
Gogê = Bir taş oyunu
Gohbel = Hayvanlarda şişkinlik oluşturup kırılmalarına sebep olan bir hastalık
Gor = Asıl
Gujên = Sürekli dönüp dolaşma
Gumen (gomen) = Tahmin
Guneh = Günah
Gurrê = Kumru, güvercine benzeyen yabani bir kuş
‘AYN (‘) ARAPÇADAKİ ‘AYN’ HARFİYLE BAŞLAYANLAR (‘) İŞARETİ AYN OLARAK KULLANILMIŞTIR
‘accora = Acurun şişkince olanı
‘aciyb = Acayip
‘afak = Aferin
‘afsa = Meşe ağacında oluşan içi delikli misket şekilli şey
‘aqrab = Akrep
‘arabi = 1.Arapça, 2.Arap
‘aramê = Büyükçe yığın
‘arasa = Arsa
‘arêž = Geniş
‘arıf = Bilen, bilgi sahibi
‘arus = Gelin ( düğünde )
‘as’os = 1.Kuyruk 2. Sebze sapı
‘asabi = Sinirli
‘asfor(‘afsor ) = Serçe, küçük kuş
‘asır = İkindi
‘asi = 1.Asi, isyankâr 2.Kolay pişmeyen, sert 3. Büyük günah işleyen
‘asiyr = Sıkma
‘askâr = Asker
‘askariyyê = Askerlik
‘aşra(‘aşara ) = On
‘ataş = Susuzluk
‘atzê = Hapşırık
‘avra = 1.Avret 2. Şaşı (göz)
‘ažamê = Azamet, büyüklük
‘ažım = Kemik
‘ažmıccu’en = Kaval kemiği
‘ebd = Kul
‘ebus = Somurtkan
‘ecelê = Acele
‘ecemi = Acemi
‘ecep = 1.Garip, ilginç 2.Acaba
‘eceq = 1. İşe yaramaz öteberi, dağınıklık 2. Ekinler arasında oluşan yabani otlar
‘ecez = Sıkıntı, iç darlığı
‘eciyn = Hamur
‘ecqe = Kalabalık, insan topluluğu
‘ecu = Meyve çekirdeği
‘ecuvl = Aceleci
‘edê = 1. Adet, 2.Alışkanlık
‘eded = Miktar
‘edıl = Adil
‘ediyl = Bacanak
‘edu = Koşmak
‘eduv = Düşman
‘efe = Afiyet, sağlık
‘efenê = Küf
‘efriyt = İfrit
‘efu (‘efvê) = Af
‘egid = Yiğit, kabadayı
‘ehd = Ahit, söz verme, vaat
‘eilê = Aile
‘ekrut = Utanmaz benzeri ( küçümseyici bir hitap)
‘eks = İnatçı
‘eksiyyê = İnatçılık
‘el ‘edê = Adet üzeri, sıradan
‘el barakê = Bereket olsun (manasında söz)
‘el ferığ = Boşuna
‘el moda = Modaya uygun
‘el qırqızê = Milimetrik dengede durma, düşmeye ramak kalma
‘el riq = Aç karna
‘el xeyr = Hayırlı olsun
‘ele ‘eyni = Gözüm üstüne
‘ele = Üstünde
‘ele ehd = (ona) nazaran (karşılaştırma)
‘ele ğeflê = Aniden, sezdirmeden
‘ele mehıl = Yavaş ve sakince
‘ele rasi = Başım üstüne
‘ele tuvl = 1. Sürekli, 2. Uzunlamasına
‘ele žahır xatıru = Ezberden ( bilmek, okumak)
‘elem = Elalem, insanlar
‘elemê = Alamet
‘eleqe = Suda oluşan küçük canlılar, kurtçuklar
‘elevi = Alevi
‘eleyş = 1. Ne hakkında 2. Ne için
‘elım = Âlim
‘elım ıl ğeyb = Gaybı bilen ( Allah )
‘êliy = Yüksek
‘elli nexxi = Tahterevalli
‘elokê (‘elo) = Hindi
‘elq = 1.Yakma 2. Bulaştırma
‘elqe = Yakmalık
‘em = Amca
‘eme = Körlük
‘emel = 1.İş 2. Amel 3. İshal
‘emeliyyê = Ameliyat
‘êmır = Seyrek
‘emiq =1. Derin 2.Koyu
‘emlê = Meşgale, iş
‘emmê = Hala
‘emmo = (ey)amca
‘emud = Kolon, sütun
‘encebu’eleq = Dev, çok uzun boylular için kullanılan deyim(masallarda dev varlık)
‘end = Yanında
‘enguz = Başı top şeklindeki veya yumru biçimli asa
‘enit = İnatçı
‘enkebutê = Örümcek
‘ennet = Nefret etti
‘enqud = Salkım ( üzüm)
‘enterik = El feneri
‘eqdê = Odun, çalı vb. malzemelerin saklandığı evin dışındaki yapı
‘eqebê = Sarp geçit, zor yokuş
‘eqıb = 1.Kıç, kıç taraf 2.Kök
‘eqıd = Birbirine kenetli taşlardan oluşan, tavanı kubbemsi, kemerli yapı
‘eqıl = Akıl
‘êqıl = Akıllı
‘eqiydê = İtikat, iman, inanılan şeyler
‘eqiyq = akik taşı
‘eqroqe = Kurbağa
‘eqsê = Ense
‘equvlê = Çatalımsı şekilli odundan yapılan eşya, sapan ağacı
‘ereq = 1. İçki 2. Ter
‘eresin = Sincap
‘êri = Çıplak
‘es = Öyleyse, niye ki
‘esel = Bal
‘eşen = İçin
‘eşıq = Âşık
‘eteb = Azar, kınama
‘etiq = Eski
‘ets = Mercimek
‘etsiyyê = Tüm mercimekten yapılan bir yemek
‘eyb = Ayıp
‘eyış = Hayatta
‘eyn = 1.Göz 2. Su kaynağı
‘eyn ıccu’ene = Açgözlü
‘eyneyn lımğevzeliyn = Şaşı göz (lü)
‘eyni = Tıpkı, aynı
‘ežeb = Azap
‘ežıl = Ayrılma
‘eziyme = Yemek daveti
‘eziz = Aziz, çok değerli
‘ıb = Elbise ile göğüs arasındaki kısım
‘ıbbara = Abbara, evlerin altından geçen kemerli, tünelimsi yol
‘ıbedê = İbadet
‘ıbra = İbret
‘ıcbên = Beğenme
‘ıccê = Maydanoz, yumurta, un karışımı yumuşak hamur kızartılarak elde edilen yiyecek
‘ıcıl = Tosun
‘ıclê = Düve, yavrusuz inek
‘ıcvê = Meyve çekirdeği
‘ıczên = Sıkılmak
‘ıddên = Saymak
‘ıdelê = Adalet
‘ıdıl = Kiloluluk
‘ıdmên = Kirletmek
‘ıkfên = Bükmek, eğmek
‘ıks = Dirsek
‘ılbê = 1.Kutu 2. Şinik (tahılları ölçmekte kullanılan kap)
‘ılem = Sala
‘ılemê = Alamet
‘ıleqe = Alaka
‘ılk(‘ılkê ) = Sakız
‘ıllê = İllet, hastalık
‘ılleqe = Askı
‘ılm = İlim
‘ılmên = 1.Sala okunması 2.Bilmek
‘ılqên = 1. Takılma 2. Hastalık kapma 3. Yakmak
‘ılu = Yükseklik
‘ımec = Taşları üst üste koyup karşılıklı uzaktan vurarak devirme oyunu
‘ımır = Yaş, ömür
‘ımlên = Yapmak
‘ımmar = İnşaat ustası
‘ımnevel = Geçen yıl
‘ımq = Derinlik
‘ımra = Umre
‘ımrên = İnşa etmek
‘ımyên = Kör olmak
‘ınet = İnat
‘ınıb = Üzüm ( Çeşitleri: Zeyti, Mazruna, Heseniy, Kerkuşi, Qarfoki, Sebeqi ‘atf, Zeynebi, Bayžılhımem, Xıžrani, Şıtvi, ‘eynverdêni, Ĥebdırêc, Sudeni, ‘ınıbılkelbê, Sıncêri, Ĥeseni, Ĥımrani)
‘ınkef = Kayapınar (Gercüş-Batman)
‘ınno = (çocuk dilinde ) üzüm
‘ıqdê = 1.Düğüm 2. Ağaçtaki yumru 3. Derideki yumru, ur
‘ıqdıt ıl reqbê = Âdem elması
‘ıqqê = Hıçkırık
‘ırayıs = Gelinle damat
‘ırbeyşê = Sarmaşık
‘ırcên = Ayağı aksamak
‘ırf = İbik
‘ırfên = Bilmek
‘ırfên = Burun kanaması
‘ırkên = Suya basmak ( çamaşır)
‘ırq = 1.Damar, 2.Kök
‘ırq = Millet, soy
‘ırqen = Terli
‘ırs = Düğün
‘ırvê = Düğme iliği
‘ırž = En
‘ısa = Sopa
‘ısabê = Grup, çete
‘ısafir = Kuşlar
‘ısbê = Sülale
‘ısrên = Sıkma
‘ıssara = Sıkma aleti
‘ısyên = Sıkışıp kalma
‘ış = Yuva
‘ışe = Akşam yemeği
‘ışê = Yatsı
‘ışet ıl ımvet = Ölünün ruhuna hayra dağıtılan yemek
‘ışq = Aşk
‘ışriyn = Yirmi
‘ıtbên = Aşırı korkma
‘ıtfên = (paçaları) büküp dikmek
‘ıtım (‘ıtmê) = 1.Karanlık 2. Kapalı renk
‘ıtla = Tatil
‘ıtşan = Susamış
‘ıttar = Seyyar satıcı
‘ıtyên = Vermek
‘ıveqiyl = Çalı, ot vb. yükleri hayvana asarak yüklemeye yarayan çatalımsı araç
‘ıžayê = Kertenkele ( derisi yumuşak ve pürüzsüz kertenkele)
‘ızeviyyê = Taziye
‘ıžır = Özür, mazeret
‘ızran = Alıç
‘ızranê = Alıç ağacı
‘ıžžên = (köpeğin v.b.) ısırması, yemesi
‘ızzên = İzzeti ikramda bulunmak
‘iyd = Bayram
‘iyd lıgbir = Kurban bayramı
‘iyd lızğeyyır = Ramazan bayramı
‘iyd miled = Doğum günü
‘iydên = Tekrar etmek
‘iydeniyyê = Bayram harçlığı
‘iyf = Bırak, rahat bırak
‘iyşê = Yaşam
‘oŝmeniyyê = Osmanlılar
‘ud = Değnek, sopa
‘ud sivek = Misvak
‘ufên = Bıkmak, usanmak
‘umumi = Genel
‘uvzen = İhtiyaç duyma
Ğ
Ğaddar = Gaddar, zalim
Ğalat = Yanlış
Ğalêž = Kalın ( silindirimsi varlıklar için kullanılır)
Ğar = Tur
Ğarabê = Kalas, tahta direk
Ğarğara = Gargara
Ğaruf = Dibi düz, derin ve büyük kepçe
Ğata = Kapak
Ğažab = Sinir, kızgınlık
Ğebiynê = Yazık
Ğedê = Yarın
Ğefi = Yatan
Ğeflê = Gaflet, dalgınlık
Ğefu = Uyku
Ğel = Pahalı
Ğelb = Yenme, galibiyet
Ğelem = Küçükbaş hayvan, keçi sürüsü
Ğelemê = Keçi
Ğelıb = Galip
Ğeli = Kaynar, kaynatma
Ğeloq = Sahipsiz (hayvanlar için yapılan lanet olası benzeri sövme )
Ğem = Gam
Ğêmık = Kapalı ( renk )
Ğemzê = Gamze
Ğene = Zenginlik
Ğeni = Zengin
Ğenni = Şarkı söyle
Ğerb = Batı
Ğerbul = Sineklik
Ğerib = Garip, yabancı
Ğerq = Batma
Ğerz = Yeni bağ
Ğerzel = Küfe, asma çubuklarından yapılan büyük ve derin sepet
Ğeşim = Bilgisiz, saf
Ğeyb = Gayb
Ğeybê = Gurbette kalınan süre
Ğeyê = Gaye, maksat
Ğeym = Bulut
Ğeyr = Başka
Ğez = Gaz, gaz ocağı
Ğezi = Gazi
Ğezlılbınet = Pamuk şekeri
Ğezvê = Gazve
Ğıbnê = Küslük, dargınlık
Ğıde = Kahvaltı
Ğıdrên = Aldatmak, zarara uğratmak
Ğılž = Kalınlık
Ğımzên = Göz kırpma, yumma
Ğınnoyê = Şarkı
Ğırbê = Gurbet
Ğırbêl = Elek
Ğırê = Tutkal
Ğıreç = Garaj, terminal
Ğırfê = Oda
Ğırfên = Daldırmak
Ğırğara = Yükleri yüksek yerlere çıkarmaya yarayan makara
Ğırmên = (zararı) ödemek, ödetmek
Ğırqên = Batmak
Ğırra = Kâkül
Ğışşên = Aldatmak
Ğıtsên = Suya dalmak
Ğıttên = Dalmak, batmak
Ğıyyeb = Gurbettekiler
Ğıžban = Kızgın
Ğızelê = Geyik, ceylan
Ğızlên = Dönmek, dolanmak
Ğiybên = Batmak, kaybolmak
Ğiyrê = İffet, namus
Ğulê = Geceleyin atların yelelerini karıştırdığı, ördüğüne inanılan esrarengiz mahlûk, bir çeşit dişi cin
Ğuvrên = Batma
H ARAPÇADAKİ 27. HARFİ ‘HE’ İLE BAŞLAYANLAR
Habra = Bir tutam
Habta = İrkilme, çok korkma
Hadm = Sindirmek
Hak = O
Hak ıddınyê = Öteki dünya, ahret
Hak ılvext = Az önce, demin
Hak ılyevm = Geçen gün
Hakê = O şey, o nesne
Harıb = Kaçan
Haşkara = Aşikâr, açık
Havk = Onlar
Havnak = Orası
Hebvê = Kar
Hebvıt ıl qıra’ê = Çocukların yağan ilk sert kara verdikleri ad
Heddi = Dur
Hêdiy = Yavaş
Hêfiyyê = Ümit, güven
Heg = Böyle
Hele bele = ( şaşırma ve kızma almamı taşır)
Helqed = Bu kadar
Hem = Kaygı, üzüntü
Heme = 1. Bari 2. O halde
Heme heme = Yaklaşık olarak
Hemis = Soğanlı et haşlaması
Hene = Saadet
Heniyyê = 1.Afiyet olsun 1.Ne mutlu
Herib ( heriybê ) = Kaçak
Hetiykê = Rezalet
Heve = 1.Hava 2. Gökyüzü 3.Rüzgâr
Hevecen = Hafif delilenme
Hevın = Havan
Heviyyê = Hüviyet, kimlik
Hevnê = Burası
Hevžê = Bunlar
Hey = Bu
Heyloo = Vay ( ne olmuş)(şaşırma, garipseme)
Heyyın = Kolay
Hezzê = Sallanma, deprem
Hı = Ne (var)(seslenen kişiye cevap olarak)
Hıbbên = 1.Esmek 2. Kar yağması
Hıbrên = Avuçlamak
Hıbşên = (tutmak için) atılmak
Hıbvên = (kar) yağmak
Hıcmên = Saldırmak
Hıddên = Yıkmak, yıkılmak
Hıdeyê = Hidayet
Hıdrên = Yıkmak, yıkılmak
Hıdyên = 1.Dinmek 2.Hediye etmek
Hılek = Mahvolma
Hıllık = Al, al sana
Hımmê = Himmet
Hımmên = Önemsemek
Hınnê = Onlar
Hırban = Kaçan, kaçak
Hırbên = Kaçma
Hırım = Yaşlı (erkek)
Hırmê = Yaşlı ( kadın)
Hırrên = Dökülmek
Hıryên = Eskitmek, yıpratmak
Hış = 1.Şuur 2. Sus
Hışşên = 1. İyice ıslanmak 2. Korku veya şaşkınlıktan yerinde kalakalmak
Hıvvê = O (erkek)
Hıyyê = O (kadın)
Hızzên = Sallamak
Hilel = Hilal
Hucên = 1. Gitmek 2. Dolaşıp durmak
Hucuvm = Saldırı
Huver = Yardım isteği, bağırış
Huvervê = Yardım edin, imdat
ĤA ARAPÇANIN 6.HARFİ OLAN ‘HA’ HARFİ İLE BAŞLYANLAR
Ĥacar = Taş
Ĥacar qatori = Katori taşı
Ĥacar rasif = Parke taşı
Ĥafıž = Hafız
Ĥafiža = Hafıza
Ĥamıž = Ekşi
Ĥamıž ĥıluv = Ekşi ile tatlı arası tad
Ĥamra = Kırmızı olan (müennes)
Ĥar = Sıcak
Ĥara = Mahalle
Ĥarb = Savaş
Ĥarbê = Şiş
Ĥarf = Harf
Ĥarriyyê = Hararet, sıcaklık
Ĥasiyr = Hasır
Ĥasra = Hasret
Ĥaşarat = Haşerat
Ĥatab = Odun
Ĥavra = Yahudilerin ibadet yeri
Ĥavsalê = Kuş kursağı
Ĥavž = Yalak
Ĥayır = İkilem içinde, ne yapacağını bilmez
Ĥažır = Hazır
Ĥažiran = Haziran
Ĥažuvnê = Sarılış
Ĥazzora = Bilmece
Ĥebbê = Tane
Ĥebbıt ıssevde = Çörek otu
Ĥebbovqe = Çocukları sırtına alıp aşağı yukarı sallamak
Ĥebbuvb = Sevimli, sevecen
Ĥebıl = Urgan
Ĥebi = Emekleme
Ĥebiyb = (erkek ) Sevgili
Ĥebiybê = (kadın ) Sevgili
Ĥeblê = Atlama ipi
Ĥecci = Hacı (bay)
Ĥecciyyê = Hacı (bayan)
Ĥecê = 1. İhtiyaç, 2. Eşya
Ĥecelê = Keklik
Ĥecım = Hacim
Ĥecuc mecuc = Yecüc mecüc
Ĥecz = Haciz
Ĥedd = Sınır
Ĥediyd = Demir
Ĥediydê = Demir parçası
Ĥediyŝê = Olay
Ĥeed = 1. Acı (biber acısı) 2. Keskin
Ĥeffê = Çıkıntı
Ĥêfır = Toynak
Ĥêfiy = Yalınayak
Ĥefte = Hafta
Ĥefteviyyê = Haftalık
Ĥekım = Hâkim, hakem
Ĥekiy = Konuşma
Ĥekiym = Doktor
Ĥekukê = Yapışan bir şeyi kazımaya yarayan spatula benzeri alet, özellikle ekmek kazımakta kullanılır.
Ĥel( ĥelê ) = Hal, vaziyet
Ĥeldeĥ = Sarıkaya Beldesi (Midyat)
Ĥeleqe = Küpe
Ĥelezunê = Salyangoz
Ĥeliyb = Süt
Ĥellıq = At
Ĥelq = Tıraş
Ĥelqe = 1.Halka 2.Dizi filmin bölümü
Ĥemd = Hamd, şükür
Ĥemê = Kaynana
Ĥemiyr = Eşekler
Ĥemlê = 1. Yük 2. Elin sarabileceği miktarda ot
Ĥemo = Kayınpeder
Ĥenefi = Hanefi mezhebinden olan
Ĥenefiyyê = Musluk
Ĥenek = Çene
Ĥenkuf = Yaşıt, akran
Ĥenuvn = Şefkatli
Ĥeps = Hapishane
Ĥepsınes = Mercimekli Köyü (Midyat)
Ĥeq = 1. Hak 2. Fiyat, kıymet, eder
Ĥeqiybê = Heybe
Ĥeqiyqi = Hakiki
Ĥeqqevi = Hakkı söyleyen
Ĥerekê = 1. Hareket 2. Kuran-ı Kerim işaretleri
Ĥeriyr = İpek
Ĥeriyrê = Pestil
Ĥerq = Yanma, yanık
Ĥerşefê = Kenger
Ĥesed = Çekememek, kıskançlık
Ĥesenê = İyilik
Ĥesenkêf = Hasankeyf
Ĥesıs = Uyanık
Ĥesud = Kıskanç, haset eden
Ĥesvê = Bir kaşık lokma
Ĥeşe = Hâşâ
Ĥeşiyş = Hayvanların yediği otlar
Ĥeşiyşê = Esrar
Ĥeşri = (lanet şey vb) usandıran, çok kızılan bir şey için kullanılan bir kelime
Ĥeşu = Dolmanın dolgu malzemesi
Ĥevcebê = Kaş
Ĥevdel = Pelte ( pekmez, un bulamacı)
Ĥeviys = Kıyafet
Ĥevl = Çevre
Ĥevle = Yamuk
Ĥevqe = Çukur, su birikintisi
Ĥey = Diri, yaşayan
Ĥeyalla = Rastgele, herhangisi
Ĥeye = Utanma
Ĥeyet = Yaşam
Ĥeyf = Öç
Ĥeyl = Güç, kuvvet
Ĥeyt = Duvar
Ĥeyven = Hayvan
Ĥeyyê = Yılan
Ĥeyyıt ıl ‘emye = Kör yılan ( bir yılan çeşidi)
Ĥež = Kenar
Ĥezbê = Kızamık
Ĥeziyq = Sıkı, sert
Ĥıbbên = Sevmek
Ĥıbbeyê = 1. Tane 2. Hap
Ĥıbır = Mürekkep
Ĥıblê = Gebe
Ĥıc = Hac
Ĥıccê = Bahane
Ĥıcra = Hücre, oda
Ĥıdded = Demirci
Ĥıdud = Sınır
Ĥıfêfiz = Dizler
Ĥıfra = Çukur
Ĥıfraf = Yenilebilen maydanozgillerden bir ot
Ĥıfraf ıl ĥeyyê = Ĥıfraf bitkisinin yenmeyen bir cinsi
Ĥıfrên = Kazmak
Ĥıfžên = Ezberleme
Ĥıkım = Hüküm, yetki
Ĥıkkên = 1.Kaşınmak, kaşımak 2.Kazımak
Ĥıkkoyê = Hikâye, fıkra
Ĥıkmê = Hikmet
Ĥıkmên = 1.Rastlamak 2. Yönetmek
Ĥıkuvmê = Hükümet
Ĥılbên = Sağmak
Ĥılê = Tatlılık
Ĥılel = Helal
Ĥılevê = Helva
Ĥılevê = Ödül
Ĥılfên = Yemin etmek
Ĥıllên = 1.Çözmek 2.Çözülmek, erimek
Ĥılleq = Berber
Ĥılli = Geçenlerde
Ĥılolo bılolo = Kendine çukur kazıp toprağa kendini gömerek avları tuzağa düşüren bir örümcek türü
Ĥılqên = Tıraş olmak
Ĥıluv = Tatlı ( erkek)
Ĥılvê = (müennes) tatlı
Ĥılveniyyê = Tatlılık
Ĥımar = Kızıllık
Ĥımaž = Ekşilik
Ĥımê = Koruluk
Ĥımemê = Güvercin
Ĥımeqe = Ahmaklık
Ĥımeyê = Himaye, koruma
Ĥımĥım = Mavi çiçekler açan, geniş yapraklı, dikenli bir bitki
Ĥımıl = Yük
Ĥımlên = Taşımak
Ĥımmê = Ateşli hastalık ve titreme
Ĥımmel = Hamal, taşıyan
Ĥımmem = Hamam, banyo
Ĥımmıs = Nohut
Ĥımra = Ruj
Ĥımsara = Dolu
Ĥımsayê = Dolu tanesi
Ĥınentiyyyê = Şefkatli olmak
Ĥınnê = Kına
Ĥınnên = Şefkat göstermek
Ĥınta = Buğday
Ĥıntavi = Buğday tenli
Ĥıntiyyê = Bir buğday yemeği
Ĥıqara = Hakaret
Ĥır = Özgür, serbest
Ĥıram = Haram
Ĥırami = Hırsız
Ĥırara = 1. Ateş 2. Sıvılardaki çökelti
Ĥırmê = 1.Evli erkekler için kadın, eş 2. Hürmet
Ĥırnên = Yerinde kalmak, gitmemekte ısrar etmek
Ĥırqıs bırqıs =1.Baharda ortaya çıkan bir tırtıl çeşidi 2. Çok hareketli, yerinde duramayanlar için kullanılan ifade
Ĥırriyyê = Özgürlük
Ĥırşefê = Yarasa
Ĥıs = Ses
Ĥısa = Çakıl
Ĥısayê = Çakıl tanesi
Ĥısbên = 1. Ölçmek 2. Saymak
Ĥıseb = Hesap
Ĥıskêyê = Kürdan, kürdan inceliğinde bitki sapı
Ĥıslên = 1. Olmak 2. Ulaşma, kazanmak
Ĥısrım = Koruk (üzümün olmamış, ekşi hali)
Ĥıssa = Hisse, pay
Ĥıssên = 1.Uyanmak 2. Farkına varmak
Ĥısses = Hassas
Ĥıssesiyyê = Hassasiyet, alerji
Ĥışe = Hâşâ onun gibi değil
Ĥışkên = Sokmak, sokulup sıkıştırmak
Ĥışrên = Sıkıştırmak
Ĥışşên = 1.Doldurmak 2. Tıkınmak
Ĥışşeş = Esrarkeş
Ĥıttên = 1. Koymak, bırakmak 2.yağmak
Ĥıvêcıp = Kaşlar
Ĥıveli = 1. Civar, civarında 2. Takriben
Ĥıvêvin = Hayvanlar
Ĥıveyıc = İhtiyaçlar, eşyalar
Ĥıvveqe = Çepeçevre sarma
Ĥızın = Hüzün
Ĥıžnên = Kucaklamak, sarılmak
Ĥıznên = Üzülmek
Ĥızqên = Germek, sıkmak
Ĥıžrên = 1. Hazır bulunmak 2. Görmek
Ĥıžžar = Hazır bulunanlar
Ĥiylê = Hile, oyun
Ĥorên = İkilem içinde kalmak, ne yapacağını bilememek
Ĥukuvmê = Hükümet
Ĥuvşên = Koparmak
Ĥuvtê = Balina
( X ) = HI ARAPÇADAKİ 7. HARF ‘HI’ HARFİ İLE BAŞLAYANLAR. Anlaşılması için (x)olarak yazılmıştır.
Xabar = Haber
Xabot = Tokmak
Xalıs = 1. Bitmiş, 2. Saf
Xamır = İçki
Xancar = Hançer Xara = Dışkı, insan dışkısı, bok
Xariyta = Harita
Xarora = Kayılan yer, mekân veya kaydırak
Xaruf = Koyunun erkek yavru kuzusu
Xarufê = Koyunun dişi yavru kuzusu
Xasa = Kaput bezi
Xasra = 1. Yan taraf 2.Bel
Xat = Hat
Xata = Hata
Xatar = Tehlikeli
Xatıb = Hatip
Xatır = Hatır
Xatıra = Anı
Xatiyyê = Yazık
Xatiyyê fı reqbıtık = (şunu yapmasan darılırım) günahı boynuna
Xatvê = Adım
Xayt = İp
Xažra = Yeşil (olan)
Xebbi = Sakla
Xebeŝ = Bencillik
Xebiyŝ = Bencil ve kindar
Xed = Yanak
Xedım = Hizmet eden
Xêdır = Halsiz, uyuşmuş
Xeffuf = Hafif
Xefiyf = Çabuk
Xefiyr = Korkan birini cesaretlendiren
Xel = Dayı
Xelê = Teyze
Xelef alla ‘eleyk = Allah razı olsun manasında
Xelf = Arka
Xelıq = Yaratıcı
Xeliyfê= Halife
Xelli = Bırak
Xem = Ham
Xemiyrê = Maya, ekmek mayası
Xemo = 1.Sanki
Xemsê = Beş
Xemsiyn = Elli
Xemstaş = Onbeş
Xen = Han
Xendeq = Hendek
Xenım = Hanım
Xenok = Buğday gibi sümbülü olan, boğaza kaçtı mı insanı boğabilen bir ot
Xenq = Boğma, boğulma
Xenzir = Domuz
Xerç = Harç
Xerezê = 1.Boncuk 2. Kuyu taşı
Xerıc = Dışarı, dışında
Xeriyr = Su arkı, oluk
Xeruz = Badem, ceviz içi vb. ipe geçirerek pestil peltesine batırılan ve kurutulan tatlı yiyecek
Xeryuvl = Suçiçeği hastalığı
Xeŝır = Yoğurt
Xesiyl = Yıkama
Xesiys = Cimri
Xetem = Mühür
Xetım = Yüzük
Xetmiyyê = Hatmi çiçeği
Xevf = Korku
Xevruz = Ortada fare oyunu
Xevsunışşeb = Yay ve ok
Xevx = Şeftali
Xeyel = Hayal
Xeyın = Hain
Xeymê = Gölgelik (şemsiye, yağmurdan ve güneşten koruyan çarşaf, saçak)
Xeyr = Hayır, iyilik
Xeziynê = Hazine
Xeznê = Hazne
Xezoq = Kazık
Xezzê = Marul
Xıbbez = Ebe güneci bitkisi
Xıbbezê = Ekmek pişiren kadın
Xıbyên = Saklamak
Xıbzên = (ekmek) pişirme
Xıclên = İrkilme
Xıd’ên = Aldatmak
Xıdemê = Hizmet
Xıdrên = Uyuşma (hissetmeme)
Xıdren = Uyuşuk
Xıfyê = Gizlilik
Xılas = Bitim
Xıld = Köstebek
Xılef = Hilaf
Xılqe = Yaratılış
Xılyên = Boşalmak
Xımrên = Mayalanma
Xınqên = Boğmak, boğulmak
Xırab = Bozuk, çürük
Xırbê = Harabe
Xırbıt ıl ‘ızran =
Xırbıt ıl gıngırês = Alıçlı köyü (Ömerli- Mardin )
Xırbıt ıl ĥecci =
Xırexiş = İnci boncuk
Xırfên = Bunama, mantıklı düşünme melekelerini kaybetme
Xırm = İğne deliği
Xırq = Küçük mağara, delik
Xırqe = Bez
Xırqên = Yarmak, karşıya geçmek
Xırramê = Fırlatılabilen büyük taş
Xırrên = 1. Akmak, 2.Kaymak
Xırtên = 1. Ağacın meyvelerini bütünüyle koparmak 2. Tamamıyla indirmek, çıkartmak 3. Kafadan sallama
Xıryên = Kazuratını, dışkısını yapmak
Xıslê = Salkım
Xıslên = Yıkamak, yıkanmak
Xısrên = Kaybetme
Xısren = Zararda, kaybeden
Xısselê = Çamaşır makinesi
Xısvê = Taşak
Xısyên = Hadım etmek
Xışeb = 1.Ahşap 2. Ahşap kara saban
Xışın = İri
Xıtbê = Hutbe
Xıtmê = Tarikatlarda namazdan sonra zikir, tezbihat
Xıyenê = Hıyanet, hainlik
Xıyyat = Terzi
Xıž = Al
Xıžar = Yeşillik ( alan)
Xıžır xıžžayr = Yeşil sarı renkleri olan, arılarla beslenen bir kuş çeşidi
Xıžra = Yeşillik (sebze, meyve)
Xıžžên = Çalkalamak
Xitanê = Ayakkabı bağcığı
Xiybên = Ortadan kaybolmak, yok olmak
Xorde = Hurda
Xort = Genç
Xosa = Yüzük, taşlı yüzük
Xunŝê = Çift cinsiyetli
Xurma = Hurma
Xusumê = Husumet
Xusuvsi = Özel
Xuvžên = Suda yürüme
I = Bu Türkçedeki ‘ı’ sesinden biraz farklıdır. Söyleyişi daha yuvarlaktır. Okunurken buna dikkat edilmesi sözcüklerin okunuşunu daha doğru kılacaktır.
I’ kar = Tarla
I’ yunet = Gözlükler
I’di = Koş
I’mara = İnşaat
I’mem = Amcalar, akrabalar, sülale
I’rok = 1.Kökler 2. İçli köfte
I’şar = Gebe (hayvanlar için)
I’yar = Ayar
I’yêdê = Ot yolma, ot toplama
I’yel = Aile efradı
Ib’iyd = Uzak
Ibdi = Başla
Ibın = Erkek çocuk, oğul
Iblis = İblis, şeytan
Ibnêt(i) = Canı gönülden ister(im)
Ibnızzınê = Veled-i zina
Ibrê = İğne
Ibrıt ‘arab = Çuvaldızdan küçük iğne
Ibrıt benc = Uyuşturucu iğne
Ibrıt qıfıl = Çengelli iğne
Ibriq = Sürahi
Ibriz = Piriz
Ibruvdê = Soğukluk
Ibsat = Yaygı
Ibşara = Müjde
Ibxor = 1. Tütsü 2. Buharlar
Ibyar = Sürülmemiş ya da nadastaki tarla
Ibyaža = Boyama
Icbariyyê = Zorlama
Icdet = Ecdat, dedelerimiz
Icdiyd = Yeni
Icfen il ‘eyn = Kirpikler
Iclêl = Elbiseler
Icnun = Delilik
Icra = 1.Kira 2. Ücret
Içnug = Favoriler
Idras = Dişler
Idxıl = Gir
If’ul = İşçiler
Iflen = Filan
Ifrata = Bozuk paralar
Ifreğ = Bulaşık kapları
Ifrıngiyyê = Kilidin dili
Iftıker = Düşünme
Iftil = Hayvanların kışın yemeleri için örülerek bağ şekline getirilen ot
Iftiylê = 1. hayvanın omuz bölgesindeki yumuşak et 2. Fitil
Ifved = Kalp
Igbêş = Çarşaf (giymelik )
Igbir = Büyük
Iğbar = Toz
Iğlem = Köle
Iğranê = Taş yığını
Iğraž = Eşyalar
Iğzeynê = Elbise dolabı
Iĥcoqet = 1.Kalın bağırsaklar,2. Bumbar yemeği
Iĥdaş = Onbir
Ihdiyyê = Hediye
Iĥfaž = Bebek bezi
Iĥloq = Bademcikler
Iĥmar = Eşek (erkek)
Iĥmara = Dişi eşek
Iĥram = 1. İhram 2. Kundaktaki bebeği sarmada kullanılan bezler
Iĥsad = Hasat
Iĥsêb = Hesap
Iĥsenetiyyê = İyilik
Iĥsıb = Say(kabul et)
Iĥtılel = İhtilal
Iĥtıram = Saygı, hürmet
Ihyay = Oh ne mutlu, ne güzel
Iĥyet rasık = Başının sağlığı aşkına ki ( yemin )
Ijjeen = Yazıklar olsun (manasında söz)
Ijlêl = Elbiseler
Ikbir = Büyük
Ikfuf = Eldivenler
Iklên = Yemek yemek
Ikniysê = Kilise
Ikram = İkram
Ikŝir = Çok
Iktêb = Kitap
Iktiybê = Muska
Ikvara = Tahılların saklandığı, depo edildiği özel yapılmış odacık, bölme
Ikve = İşte burada
Ikveyyıs = Güzel
Ikya = İşte orada
Il = Belirtme ön eki (ıl beyt = ev)
Il ıqbel ‘endık = Darısı başına
Il’iynalla = Allah yardımcı olsun (çok kötü durumları anlatırken kullanılır.)
Ilbês = Don
Ilcêm = Dizgin
Ilĥêf = Yorgan
Ilĥemdılılleh = Elhamdülillah, Allah’a çok şükür
Ilĥemdılle ‘es sıleme = Şükür ki hayırla sonuçlandı (Hayırla biten bir olayın sonunda -gurbetten dönme, hastalıktan iyileşme vb.-söylenir.)
Ille = 1.Yoksa 2. Kala (ılle se’e = 1 saat kala)3. Muhakkak
Illeylê = Bu gece
Ilsên (ınsel ) = Dil
Iltıbkên = Uğraşmak
Iltıheb = İltihap
Iltıqyên = Karşılaşmak, buluşmak
Ilyevm = Bugün
Im = Anne
Im exxer = Gecikmiş
Im’ambas = Tıka basa dolu
Im’arram = Ağzına kadar dolu
Im’asmas = Sıska
Im’assab = 1. Sinirli 2.Yobaz, tutucu
Im’ecceb = Kolay beğenmeyen, kendini beğenen
Im’eddel = Kilolu, dolgun
Im’effen = Küflü
Im’ekkem = Kötürüm, eli ayağı tutmayan
Im’ellem = (öğrenmiş) alışkın
Im’ellım = Öğretmen
Im’eqqed = 1.Düğümlü 2. İçinde fazla yumru olan meyve - sebze
Im’eş = Maaş
Im’evenê = Yardımlaşma
Im’evın = Muavin
Im’evqel = Çarpık
Im’evveq = Gecikmiş
Im’eyenê = Muayene
Imbalqat = 1. Benekli 2. Çok korkmuş
Imbarık =1. Mübarek 2. Hayırlı olsun, mübarek olsun
Imbayyaž = Boyalı
Imbehdel = Perişan
Imbelqeh = Lekeli, karalı
Imbennec = Uyuşmuş, uyuşuk
Imberbez = Dağınık
Imbêrĥe = Dün akşam
Imberreq = Parlak, parlatılmış
Imbeşşır = Müjdeleyici
Imbexxeş = Delikli
Imbezbez = Dağınık, dağılmış
Imbežžır = Müsrif
Imcavraş = Şekerlenmiş, şekere dönüşüp bozulmuş
Imce’lek = Kırışık
Imceddere = Mercimekli buğday pilavı
Imceffel = Bir şeye karşı korkusu olan
Imcerrıb = Tecrübeli
Imçeqleb = Doğru dürüst olmayan
Imçerçer = Yırtık pırtık
Imçevlex = Tiksindirici derecede karmakarışık
Imçevreq = Çekiştirilerek genişletilmiş, bol (elbise, kumaş)
Imdarmal = Besili olan
Imdavvar = Yuvarlak, dairemsi
Imde’bel = Kısa ve tombul
Imdeldeĥ = Sarkık
Imdellel = Şımarık, nazlı
Imdenger = Yuvarlağımsı
Imdeqmeq = Tıknaz, kısa ve cüsseli
Imdêre = Besili, iyi yetiştirilmiş (hayvan)
Imderrıs = Dersi veren, öğretici
Imdevved = Kurtlu
Imdevves = ( ayakla) ezilmiş, sıkıştırılmış
Imenê = Emanet
Imfaltaĥ = Yayvan
Imfelfel = (pilav için) tane tane
Imfelletê = 1.Başıboş 2. Terk edilmiş (boşanmış)
Imfeşkel = Dağınık, darmadağın
Imgabbar = Kibirli
Imgafran = Çok eskimiş, yıpranmış ve kirli
Imgammar = Kokuşmuş, bozulmuş
Imgebbes = Sıkıştırılmış, sıkışık
Imgeddi = Dilenci
Imgercem = Pürüzlü, girintili çıkıntılı
Imgevmej = Stresten vb. kafası bunalan
Imğara = Mağara
Imğebbeşê = Kararmış, bulanık (görüntü)
Imğerbel = Elenmiş
Imĥammaž = 1.Ekşimiş 2. Kızgın, küskün olup kızmak için bahane arayan
Imĥarramat = Dinen kişinin evlenmesinin yasak olduğu birinci dereceden akrabaları
Imharval = Elbisesine dikkat etmeyen, elbisesi sarkan, düzensiz
Imĥebbê = Aşk, sevgi
Imĥeccec = Bahane arayan
Imĥed = Masat, bileme aleti
Imĥellef = Yeminli
Imĥellemi = Mhalmi ırkından olan
Imhendıs = Mühendis
Imĥevger = Kovulmuş
Imĥevĥel = Yamulmuş, eğri büğrü
Imke’pel = Top şeklinde buruşturulmuş
Imkeĥĥel = Sürmeli
Imkelles = Sıvalı
Imkemmel = Tamamlanmış
Imken = İmkân
Imkerked = (sıvıda) Bulanık
Imlebbes = Giyinik
Imleŝŝem = Giysisine bürünmüş, yüzünü örtmüş
Imlevven = Renkli
Imlezzeq = Yapışık
Immardal = Necis, mundar
Immê = Ümmet
Immedden = Medenileşmiş, medeni
Immekken = Uygun pozisyonda
Immelles = Pürüzsüz, kaygan
Immeŝŝıl = Film oyuncusu
Immi = Annem
Immiyyê = Ana (kraliçe) arı veya karınca
Imnabbar = Tüyü çıkmış, pamuklanmış
Imnavvar = Nurlu
Imnavvas = Kısık (ateş, ışık)
Imneddem = Pişman
Imneffes = İnik, havasız ( lastik, balon vb.)
Imneğneğ = Kolay beğenmeyen, burnu havada
Imnexreb = Harabeye dönmüş (yapı)
Imnezzeğ = İçi yeşerip kök salmış meyve - sebze
Impartan = Tüylü
Impe’çek = Ezik (meyve, sebze)
Impeltes = Parçalanmış, paramparça
Imqambar = Kibirli
Imqammar = Kızartılmış
Imqas = Makas
Imqas žafir = Tırnak makası
Imqattaş = Kesik kesik
Imqed = Kadarında
Imqellıd = Taklitçi
Imqermeç = Kırışık
Imqeşşê = Delikli kepçe
Imqevbên = Pasaklı, aşırı kirli
Imrabba = Reçel
Imrabba’ = Dört köşeli, dörtgen
Imravvas = Sivri
Imreypen = Üçkâğıtçı
Imsakkar = Kapalı
Imsallaĥ = Silahlı
Imsallat = Yüksek bir yerin kenarında
Imsallıĥ = 1.Tamirci 2. Arabulucu
Imsalli = Namazlı
Imsaxxar = Musahhar, emir altında
Imseclê = Teyp
Imseĥ = Sil
Imsek = İmsak
Imsellê = Çuvaldız
Imsemmem = Zehirli
Imsen = Masat, bileme aleti
Imserseb = Dengesiz, aklı dengesi zayıf, delice tavırları olan
Imsevves = 1.Kurtlanmış ( tahıl) 1. Hafif delilenmiş, psikolojisi bozuk
Imsık = Tut
Imsinê = Abdest v.b. işler için kullanılan ağzı dar ibrik
Imşarşat = Sarkık
Imşattaĥ = 1.Uzanmış 2.Yayvan
Imşavrat = Boyca çok uzamış kişi
Imşaxxat = Çizgili
Imşeddet = Bağlanmış, bağlı
Imşelhem = İştahı aşırı kabarmış
Imşellef = Dilimlenmiş
Imşelleĥ = Soyunmuş, çıplak
Imşellıĥ lıqbor = Mezarlık soyguncusu
Imşemme’ = Muşamba
Imşemmer = Paçalarını veya kollarını sıvamış şekilde
Imşeqqeq = Çatlaklı
Imşevvek = Dikenli
Imşevveş = (kafası) karışık
Imşevveşê = Mercimek çorbası
Imşi = Yürü
Imtahhar = Sünnetli
Imtahhır = Sünnetçi
Imtangar = Dopdolu
Imtaplax = Dolgun, kilolu
Imtebbel = Nohut ezmesi
Imtercım = Tercüman
Imtıĥen = Sınav
Imvažžaf = Vazifeli, memur
Imvessex = Kirlenmiş, kirli
Imvesves = Hastalık derecesinde aşırı şüpheci
Imxallıs = Kurtarıcı, ayıran
Imxat = Sümük
Imxavvas = Kıvırcık
Imxeddê = Yastık
Imxeddıret = Uyuşturucu
Imxeffır = Korkan birini cesaretlendiren
Imxemmesê = Boyna asılan, beş tam altın gramajlı altın
Imxerbeq = Birbirine karışmış (ipler, teller için)
Imxerrıb = İşleri bozan, bozucu
Imxeşniyyê =
Imxeşveş = Aptal, aptal gibi davranan
Imža = İmza
Imzallat = Açılmış, saçılmış
Imzangar = Paslı
Imzaqqat = Sürgü çekilmiş, kilitli
Imžarrabê = Döşek
Imzevvec = Evli
Imzeyyen = Süslü
In = Edilgenlik anlamı katan ön ek ( Inqetel = öldürüldü)
In’ısmên = Kabızlık ( yediği besinleri çıkaramama )
Incara = Talaş
Incas = Erik
Incil = İncil
Indıxsên = Kıskanmak
Infesed = Bir şeye alışıp her gün isteyen için söylenir.
Ingılizi = İngiliz, İngilizce
Ingılşên = Kötü bir şeye, pisliğe basmak, saplanmak
Inhar = Gündüz, gün
Inhariyyê = Yevmiye, günlük ücret
Inĥeq = Haksız
Inĥes = Bakır
Innê şi = Sanki öyleymiş gibi
Innevb = Bu defa
Inqara = Ana kaya oyularak çıkarılan beyaz toprak
Inqaraf = 1.Tiksindi 2. Kırıldı
Inqaža = Bitti
Inqılı’ = Sökül (defol)
Inqışıt = Sökül (defol)
Insab = (kazma, kürek gibi aletlerin) sap
Inŝê = Dişi
Insêbiyn = Nusaybin ilçesi (Mardin )
Insêcê = Örgü
Insen (ıns) = İnsan
Insenetiyyê = İnsaniyet
Int = Sen (erkekler için)
Int u kêfık = Keyfin bilir
Intem = Bitti
Intıbıh = Dikkatli ol
Intıklên = İşini başkasına havale etme, onun yapacağına güvenme
Intıkyên = Uzanma
Intımır = Gömül (zıbar, yat)
Intın = Siz
Intıqem = İntikam
Intır = Bekle
Intıxeb = Seçim
Intıxmên = Çok yemekten şişip patlama durumuna gelme
Inti = Sen (bayanlar için)
Intiĥar = İntihar
Inxelê = Kepek (tahılların)
Inxırtên = 1. Dalmak, 2.Saldırmak
Inzel = İn
Ipsiysê = İçine ekmek ufalanmış süt
Ipşen = İçin
Iptıde = Başlangıç
Iqa’ = Düş, in
Iqbor = Mezarlar, mezarlık
Iqfız = Üstünden atla
Iqleyl = Az
Iqmar = Kumar
Iqran = Akran
Iqta’ = Kes
Iqtêl = Dövüş
Iqtıf = Kopar
Iqtır = Damlat
Iqvakalla = Allah kuvvet versin (kolay gelsin)
Iqvem = Boyut, büyüklük
Iqyaža = 1. Değişdokuş 2. Berdel
Iqyemê = Kıyamet
Iqzêz = Cam eşyalar
Iramıl = Dullar
Iraži = Arazi
Irce’ = Geri dön
Ircêl = Adamlar
Ircultiyyê = Erkeklik
Irden = Giysi kolları
Irğif = Yuvarlak ekmek
Irĥel = Git
Irkeb = Bin
Irmadê = Kül
Irmêdiy = Kül rengi
Irmuşıl ‘eyn = Kirpikler
Irnub = Asma filizleri
Irsas = 1. Kurşun 2. Kalem ucu
Irtıĥlên = 1.Saplanmak 2.Takatten kesilmek
Irtuvbê = Rutubet
Iryê = Buluntu
Iryên = Bulmak
Is’ud = Kısmet
Iŝbat = Şubat
Ises = Temel
Isfercelê = Ayva
Isfıncê = Sünger
Isĥab = Akrabalar
Isĥeb = Çek
Isĥor = Sahur
Isım = İsim
Isken = Oturma
Iskıffê = Kapı eşiği
Iskıt = Sus
Islaĥ = Silah
Islem = İslam
Isleymuniyyê = Bir çeşit (derisi düz ) kertenkele
Iŝmen = Para, paralar
Iŝmeynyê = Sekiz
Iŝmeynyin = Seksen
Ismıt = Sus
Ismiyk = Kalın
Iŝnaş = Oniki
Iŝneyn = İki
Isneyneviyyê = Kırlangıç
Isqaqa = Sokak
Isqatat = Sakatatlar
Israfa = Bozukluklar
Israr = Israr
Isse’ = Şimdi
Istabıl = Ahır
Istaxbır = Soruştur, haber al
Isted = Usta
Istediyyê = Ustalık
Istehve = Küflendi
Istı’mel = Kullanma
Istıbır = Bekle, sabret
Istıfedê = İstifade
Istıhlên = Haketme
Istıĥqeq = İstihkak
Istılqe = Havada tutma, yakalama
Istınıt = Dinle
Istıqbel = 1. İstikbal, gelecek 2. Karşılama
Istıreĥe = İstirahat, dinlenme
Istışara = Fikir sorma
Istıvyên = 1. Pişmek 2.Meyvelerde olgunlaşmak
Istoĥ = Çatısız damın ya da balkonun yüzü
Isvara = Bilezik
Isvıd = Siyah
Iş’ ir = Arpa
Iş’ireye = Şehriye
Işĥar = İs karası
Işkelê = Ayakkabı
Işleĥ = (elbise) çıkar
Işmar = Kadın şalvarındaki elbise lastiği
Işmir = Bir tutam ot
Işqevlıt … = …dediği gibi
Işrab = İç (emir)
Işşoşş = Çüş
Iştaĥ = Eğimli yamaçlardaki tarla
Işteq = Özledi
Iştı’len = Tutuşmak
Iştılşên = Telaşlanma, panik yapma
Iştırkên = Karışma
Iştihe = Canı isteme
Iştum = Sövmek, küfür (etmek)
Işvey = Az
Işvey ışvey = Az az, yavaşça
Işveyyıtlıx = Biraz sonra
Işyar = Şuuru yerinde, uyanık
Işyexê = Şeyhler, evliyalar
Itbax = 1.Pişirme, 2.Pekmez yapma faaliyeti
Itfal = Çocuklar
Itfažžal = Buyur
Itfêyê = Kazanın oturacağı yer için üç yana taşlardan kurulmuş ocak
Itfıngê = Tüfek
Itĥêl = Dalak
Itĥiynê = Tahin
Itla’ = Çık
Itlaq = Salıverme
Itqerreb = Yaklaş
Itrab = Toprak
Ityar = Ev önündeki küçük bahçe
Ixbar = Haberler
Ixbeyz = Ekmek
Ixleq = Huy, ahlak
Ixneq = Boğaz
Ixres = Sesini kes, çeneni kapa
Ixsara = Zarar
Ixt = Kız kardeş
Ixtılef = İhtilaf, uyuşmazlık
Ixtıre’e = İcat, kendi tasarlama
Ixvê = Kardeşler
Ixvel = Dayılar, dayının sülalesi, dayıoğulları
Ixverz = Kız kardeşin çocuğu
Ixyara = Salatalık
Ixyata = Dikim
Ixžên = Almak
Izbelê = Çöplük, pislik dökülen yer
Izbib = Kuru üzüm
Izğeyyır = Küçük
Izhorat = Gül yaprağı, nane gibi faydalı bitkiler kaynatılarak yapılan içecek
Ižın = 1. Kulak 2. İzin
Ižla’ = Kaburgalar
Izlem = Adamlar
Iznud = Kadınların namaz kılarken kollarına giydikleri kolluklar
Ižra’ = Metrenin üçte biri, parmak uçlarından dirseğe kadar olan uzunluk ölçüsü
Izreq = Morluk
Izya’ = Köyler
Izyara = Ziyaret
Izyêdê = 1.Fazlalık, 2.Apandisit
Ižyel = Kucak
Izyen = 1.Hata, 2.Ziyan
İ
İ = Şaşkınlık belirten ünlem
İd = El, kol
İdara = İdare
İfedê = İfade
İhavk = Onlar
İheg = İşte böyle
İhenniykın bıl ğıyyeb = (Allah )gelenlerle neşenizi arttırsın (gurbetten gelen kişinin ailesine söylenir)
İhevn = Burası
İhey = Bu
İkeffi = Yeterlidir
İkun = Eğer
İle = Şayet
İlêq = Yakışır
İmem = İmam
İmen = İman
İradê = İrade
İser = Olur
İsot = İsot, biber
İşara = İşaret
İtêq = 1. Yapabilir 2.Yenebilir
İže = Eğer, şayet
İze’e = Operlör
J - j
Jeddê = Açıkgöz
Jeĥer = Zıkkım ( benzeri anlamlarda kul.)
Jıhveriyyê = Zıkkımlanma
(Q–q ) ARAPÇADAKİ ‘KAF’ (KALIN OKUNUŞLU) ( Q) HARFİ İLE BAŞLAYANLAR
Qabır = Mezar
Qabıž = Kabızlık
Qadar = Kader
Qaddor = Erzak saklamaya yarayan testiden büyük silindirimsi kap
Qadenge = Tuvalet
Qafas = Kafes
Qaffora = Ĥımĥım denen bitki ezilerek yapılan sepet
Qahir = Kahır
Qamar = Ay (dünyanın uydusu )
Qar’a = 1.Kabak, 2. Kel
Qaran = Don olayı
Qari = Okumuş(kişi)
Qarrot = Kıkırdak
Qarsa = Çimdik
Qartmin = Yayvantepe köyü (Midyat)
Qasabê = Ciğer
Qasabıt ıl ĥamra = Akciğer
Qasabıt ıssevde = Karaciğer
Qasal = Buğday, arpa kamışı
Qasaliyyê = Yabanın demirden olanı
Qasbın ‘ennu = İstese de istemese de
Qasêr = Kısa
Qasır = Saray
Qassa = Ana kaya
Qast = Kasıt
Qastaluvnê = Ovabaşı köyü (Midyat)
Qat’a = Kestirme
Qatır = Şıra, şerbet
Qato’a = Testere
Qatra = Damla
Qatramiz = Kavanoz
Qaža = 1. İlçe 2. Kaza
Qaži = Kadı, eskiden hâkim
Qažiyb = Penis
Qe’ıd = Oturur vaziyette
Qe’ide = Kaide, kural
Qebbê = Yaka
Qebıl = 1.Karşı 2.Önceleri, eskiden
Qebiylê = Kabile
Qeble = Önce, önceleri
Qebul = Kabul
Qeçım = 1.Şaka 2. Konuşmak, muhabbet
Qeçum = Şakacı, espiritüel
Qed = Otur
Qeddum = Keser
Qedeĥ = Bardak
Qedıĥ = Romatizma
Qedifê = Kadife
Qediydê = Pekmeze batırılarak kurutulmuş kavun, acur parçaları
Qefê = Mana
Qeffi = Bul
Qefilê = Kafile
Qeflê = Kolların sarabildiği ölçüde kadar ( ot, saman… )
Qefzê = Adım, sıçrayış
Qeĥbê = Kahpe
Qeĥlê = Öksürük
Qeĥvê = 1. Kahve 2. Kıraathane
Qeĥven = Beyaz papatya
Qel’e = Kale
Qelb = Yürek
Qelb qasi = Taş kalp
Qelb reqêq = Yumuşak kalp
Qelbê = Çevirme
Qelem = 1.Kalem 2. Kazmakta kullanılan kama
Qeleq = Telaş
Qelıb = Kalıp
Qeliy = Kızartma
Qeliyyê = Kavurma
Qelo = Yağlı et
Qelo’ = Uğursuz
Qelo’e = 1. Afet 2.Uğursuzluk
Qelukılt = Karşılıklı sen böyle demişsin diye tartışma
Qelyon = Pipo
Qemê = Kamet, boy
Qemiys = Gömlek
Qemiys ıl nevm = Gecelik
Qemle = Bit
Qemşê = Bir tutam
Qemyon = Kamyon
Qenniynê = Şişe
Qenqeris = Siyah olup sırtında beyaz çizgi olan büyük bir kuş çeşidi
Qenun = Yasa, kanun
Qeprexeyê = Kaburga dolması
Qeput = Kaban, palto
Qereçi = Çingene
Qeresye = Kiraz, kiraz ağacı
Qerişê = Kemer, kayış
Qeriyb = Yakın
Qerko’ = Gök gürültüsü
Qerşê = ( kapı, pencere ) kiriş
Qerujiyyê = Yassı ve düz fırlatılabilen küçük taş
Qeşef = Kepek (saçta)
Qeşmer = Değersiz kişi için kullanılan aşağılayıcı söz
Qeşmuşê = Ekmeğin dış, yanmış, sert kısmı
Qetıl = Katil
Qetlê = Dayak
Qetuliyyê = Öldürücü
Qev’e = Yuvarlak
Qevbenê = Kirlilik, pislik
Qeve = Güç
Qevi = Güçlü
Qevl = Söyleme
Qevlê = Söz, ifade, deyim
Qevm = Kavim
Qevs = Kavis, yay şeklinde
Qevsuqedeĥ = Gökkuşağı
Qey = Niye
Qeyd = Kayıt
Qeyım = Ayakta
Qeymo = Değil mi?
Qeyyeg = Ne oldu, niye
Qezziyz =
Qı’dên = Oturmak
Qı’vara = Bir cisimde açılmış daire şeklinde delik
Qıbban = Kurban (olayım)
Qıbbê = Kubbe
Qıbbelê = Dolap
Qıbeĥe = Kabahat
Qıbelê = Bir işi toptan alma, toptan üstlenme
Qıbıĥ = Yüzsüz, saygısızca konuşan
Qıblê = Kıble yönü, güney
Qıblên = Kabul etme
Qıbžên = Sıkıca tutma, yakalama
Qıccê = Kumbara
Qıccên = Biriktirme
Qıçeğ = Kaçak
Qıddê =
Qıddeĥe = Çakmak
Qıddem = Ön, ileri
Qıdeyıf = Kadayıf
Qıdĥên = Çakma, kıvılcım çıkarma
Qıdra = 1.Kadir, değer 2. Kudret 3. Çömlek
Qıffê = Küfe
Qıfıl= Kilit
Qıflên = 1.Üşümek 2. Kilitlemek
Qıfzên = (bir şeyin üstünden) atlama
Qıĥf = Yassı, ince ve küçük taş
Qıĥfar = Dağlarda toprak altında yetişen, yenilebilen soğanlı bir bitki
Qıĥfên = Yerden söküp almak, küremek
Qıhlên = Öksürme
Qıhrên = Kahretme, çok üzme
Qıĥt = Kuraklık
Qıl’en = Soyun kurusun manasında söz
Qıl’ên = Söküp çıkarmak
Qılbên = 1.Devirme, 2. Çevirme, tersyüz etme 3. Ayak burkulması 4.Fikir değiştirme, vazgeçme
Qılefê = Cüsse
Qılf = Kılıf
Qıllê = Azlık
Qımı’ = Huni
Qımqım = Kertenkele (derisi sert ve pürüzlü kertenkele)
Qınbılê = Bomba
Qındara = Kundura
Qındeğ = Kundak
Qındıž = Kunduz
Qıne’e = Kanaat
Qınfıž= Kirpi
Qıppê = Anaç tavuk
Qıppeçê = Çıtpıt
Qıpqep = Takunya
Qır’a = Kura
Qırayê = Okuma, okula gitme
Qırayıb = 1. Akrabalar, yakınlar 2. Dünürler
Qırb = Yakınlık
Qırban = Kurban
Qırd = Maymun
Qırebi’ = Ivır zıvır
Qırfên = 1. Tiksinme, 2. Kırılma
Qırıf = Tiksindirici
Qırıĥ = Aşırı tatlı
Qırmê = Odun kütüğü
Qırn = Boynuz
Qırniyyê = Köşe
Qırrasa = Bir şeyi yerinden oynatmak için kullanılan demir çubuk, manivela
Qırrên = Suçluyu bildirmek, suçu itiraf etmek
Qırruqıhf = Ivır zıvır
Qırs = Petek
Qırş = Kuruş
Qırta = Topluluk
Qırtıb = Domuz dikeni, elbiseye yapışan küçük dikenli bitki
Qıs = Kes
Qısdên = Şiddetli arzuyla isteme
Qısım = Kısım
Qısır nefes = Nefes darlığı
Qısmê = 1.Paylaştırma 2.Kısmet
Qısmên = Bölüştürme
Qısr = Kısalık
Qıssa = Kıssa, hikâye
Qıssab = Kasap
Qıssên = Kesmek
Qısur = Kusur
Qış’ên = Görmek
Qışle = Kışla
Qışrê = Kabuk
Qışşên = Süpürmek
Qıştêyê = İnce tabaka
Qıt = Hiç
Qıt = Ufak, kısa boylu
Qıt şi = Hiçbir şey
Qıt’a = Bölüm
Qıt’ên = Koparmak, kesmek
Qıtfên = Koparmak
Qıtın = Pamuk
Qıvvê = Kuvvet, güç
Qıvved = Kavat, pezevenk
Qıyemê = Kıyamet
Qıymê = Kıymet
Qıžame = Leblebi
Qıžyên = Bitirmek
Qitanê = Astar
Qiyr = Katran
Qot = Dişilik cinsel organı
Qovlenc = Sancı
Qul = Söyle
Qum = Kalk
Qur’a = Kura
Qureyde = Greyder
Quvakalla = Allah kuvvet versin (kolay gelsin)
Quvbê = Pislik, kir
KEF ARAPÇADAKİ ‘KEF’ HARFİ (İNCE OKUNUŞLU) İLE BAŞLAYAN KELİMELER
Kafar’ılleb = Yolbaşı Beldesi (Midyat)
Kafarĥuvar = Gelinkaya Beldesi (Midyat)
Kafır = Kâfir
Kahrab = Kehribar
Kahraba = Elektrik
Kahrabiyyê = Tüplü ışıldak
Kamira = Kamera, fotoğraf makinesi
Karam = Kerem, cömertlik
Karm = Bağ
Karmê = Asma
Karra = Kere
Karrat = Kimi zaman, bazen
Kartlıx = Bir daha
Kaŝra = Çokluk
Ke’b = Topuk
Ke’kê = Çocuklar için yapılan simit büyüklüğünde küçücük ekmek
Kedi = Uysal
Kef = 1.Avuç içi 2. Eldiven 3. Tokat 4. Bükme
Kêf = 1.Nasıl 2.Keyif
Kef = Büyükçe kaya
Kefen = Kefen
Keffiyyê = Başörtüsü
Kefiyl = Kefil
Kejjê = Kızıl bir keçi türü
Kelb = Köpek
Kelbuniyyê = Aşırı cimrilik, varyemezlik
Kele = Zira, çünkü
Keleb = Kudurmak, azmak
Kelef = Hamilelikte yüzde oluşan benler
Kelson = Kilot
Kem = Kaç, ne kadar
Kem vıĥdê = Kaç tane
Keme = Gibi
Keme ba’žu = Birbirinin aynı, tıpkısı
Kêmıl = Tamamlanmış
Ken = İdi ( Havnakken = Orda idi)
Kenun = Eskiden odanın bir köşesine yapılan banyo yeri
Kenzê = Kazak
Kêr = Yetecek kadar
Ker’uvb = Ayak
Kerburan = Dargeçit İlçesi ( Mardin )
Kerş = Yıkılma
Kerton = Karton
Kervê = Kira
Kesê = Kâse
Kesel = Üşenme, tembellik
Kesır = 1.Kırık, 2.Sapma
Kesiyre = Sakat
Kesre = 1.Esre ( Kuran işareti )2. Kırık
Kesuvl = Üşengeç, tembel, çalışmaktan kaçan
Keşf = Keşif
Keşşê = 1.Yığıntı ( çokluk belirtir) 2. Bir tutam uzunca saç
Keşşe = Papaz
Ket = -idi ( ketce = gelmişti )
Ketıb = Kâtip, yazıcı
Keviy = Bükmek, ütülemek
Kevkeb = Yıldız
Kevkelê = Dağlarda, tarlalarda özellikle gölgeden korunmak için taşlardan harçsız kubbemsi şekilde örülen küçük barınak
Kevmê = Küme, yığın
Kevn = Âlem
Keyf = Keyif
Keykun = Olsaydı
Keylê = Ölçü, ölçü aleti
Keys = Taraf(a), yöne
Kıbara = Büyüklenmek, kibir
Kıbayır = Büyük günahlar
Kıbbê = Yumak
Kıbbên = Atmak
Kıbbeyê = Bardak
Kıbeni = Aşçı
Kıbr = Büyüklük
Kıbyên = Eğilme
Kıdo = Yazık, zavallı
Kıffar = Kâfirler
Kıffara = Kefaret
Kıfır = 1.Dinden çıkma, 2.Kâfirler
Kıflê = Kalabalık aile
Kıfriyyê = Küfür, imansızlık
Kıĥıl = Sürme
Kıĥli = Lacivert
Kıl = Ye
Kılbıten = Kerpeten
Kılem = Söz
Kıll = Bütün, her
Kıllu fı kıllu = Topu topu
Kılmê = Kelime, söz
Kıls = Kireç
Kılvê = Böbrek
Kılyevm = Her gün
Kım qasêr = Kısa kollu (giysi)
Kım taviyl = Uzun kol (giysi)
Kımmê = Takke, şapka, bere vb.
Kındêrip = Söğütlü Beldesi (Midyat )
Kınnê = Gelin
Kınnevb = Her zaman
Kıraha = Maskaralık
Kıramê = Keramet
Kırb = Sıcaklık (olan yer)
Kırdi = Kürt
Kırhên = Sevmemek, hoşlanmamak
Kırıh = 1. Sevimsiz 2. Şakacı, şaklabanlık yapan
Kırrên = (dokuma ürünleri )sökülmek
Kırsıben = Asma ağacının yakacak olarak kullanılan kurumuş dalları
Kırşên = Yıkılma, çökme
Kısben = Kazançlı
Kısbên = Kazanmak
Kısdên = Besinleri turşu, salamura vb. yöntemlerle saklamak
Kısseĥ= (bağ) budayan, budama ustası
Kısvê = Nevresim, mitil, özellikle yorgan için kılıf
Kısyên = Dolmak, kapanmak,
Kışfen = Açmak, örtüyü kaldırmak
Kışın = Burçak
Kışyên = Üst üste istiflemek
Kıtbên = Yazmak
Kıtebê= Yazı
Kıtêli = ( haşlanmış ) içli köfte
Kıtfên = Dikmek, dikiş
Kıtıf = Omuz
Kıtlê = Kitle
Kıttê = (öksürene söylenir)
Kıttên = Suyu kurumak, ağzı kurumak
Kıttenê = Keten, sargı bezi
Kıves = Güzellik
Kıvyên = Ütülemek
Kıx = (çocuk dilinde )Pis
Kızbara = Kişniş
Kıžê= Böyle
Kix = Bir kuş çeşidi
Kiylên = Ölçmek
Kiylo = Kilo
Kiysê = Torba, poşet, çuval
Kliyçe = Adet üzeri merhumun ruhuna hayra dağıtılan sütlü, şekerli ekmek
Koçer = Göçebe
Kofê = Kulübe, barınak
Kolonya = Kolonya
Komırê = Kömür
Konê = Çadır
Ko-pen-yo = Ebeyi seçmek için elleri üst üste koyarak kul. söz (ay- may- kumay)
Kor = Ateş ocağı
Kox = Kümes
Kun = Eğer
Kun emin = Emin ol
Kura = Top, küre
Kurki = Göz kapaklarında oluşan sivilce, hastalık
Kursi = Sandalye
Kut = (-miş ) başkasından duyma anlamı katan ön ek (kut ce = gelmiş)
Kuves = Güzellik
L
Lampa = Lamba
Lanbıt ıl gez = Gaz lambası
Lappê = Bir lokma
Latxa = Leke
Lavo = Ulan benzeri manaya gelen kaba hitap
Le = 1. Hayır 2. Olumsuzluk bildiren bir ön ek ( letqul = deme)
Lê = Be benzeri ünlem ( bayana hitap)
Lebboqe = Lakap
Lebekê = Uğraşı, meşgale
Leben = Ayran
Lebeniyyê = Ayran aşı, yoğurt ve buğdaydan yapılan bir yemek,
Lebnê = Süzülmüş yoğurt
Lecvê = Kuytu, rüzgâr görmeyen
Leffê = Sarılı bez, sargı
Leftê = Dönemeç
Legen = Leğen
Lehb = Ateşin alevi
Leĥım = kaynak yapma
Leĥmê = Et
Leĥmê ışriyĥe = Kırmızı, yağsız et
Leĥmê maŝruvmê = Kıyma
Leĥmê meksudê = Tuzlanmış et
Leĥmuni = Tüysüz ( kuş, tavşan gibi hayvanlar için daha tüy çıkmamış halleri)
Lehuv = Oyalanma
Lekmê = Çelme
Lem = Toplama
Lem’e = Lema, parlama, parıltı
Leme = -dığında (vaktinde)(leme yıc = geldiğinde)
Lemmê = Toplanan şey, para
Leqĥe = Leke
Leşê = 1.Leş 2.Beden
Lev = Şayet, eğer
Levĥ = Kalıp
Levĥe = Levha
Levn = Renk
Ley = Bunun
Leyhımmık = Tasalanma
Leyıq = Layık
Leykun = 1.( Öyle) olmasaydı 2. Yoksa
Leyl = Gece vakti
Leylê = Gece
Leylıt ıl qadr = Kadir gecesi
Leymunê = Limon
Leyn = Nereye
Leyyın = Yumuşak
Lezım = Gerekli
Lezqe = Yara bandı
Lı = Yönelme ön eki ( Lı Ahmet = Ahmet’e)
Lı qıddem = İlerde
Lı veĥdu = Tek başına
Lı’’eb = Oyuncu
Lı’b = Oyun
Lı’bê = Oyuncak
Lıb = Çekirdeğin içi, özü
Lıbbed = Keçe
Lıbbên = Alev alma
Lıbê = Hayvanın ilk sütü kaynatılarak yapılan yiyecek
Lıbkên = Uğraşmak
Lıbs = Giysi
Lıbsên = Giyinmek
Lıdğên = Zararlı hayvan sokması
Lıffên = Sarmak
Lığğe = Dil, lehçe
Lıĥmên = Kaynak yapma
Lıĥqên = Yetişmek
Lıĥyê = Sakal
Lık = Sana, senin
Lıkmên = Ayağı takılmak
Lıl bey’ = Satılık
Lım’ên = Parlamak
Lımmên = Toplama
Lımmenê = Karınca
Lıppên = Çarçabuk yeme
Lıqmê = 1. Lokma, 2. Bir parça
Lıqqên = Oynama, yerinde sallanma
Lıqtên = Kapmak, yakalamak
Lıqyên = Karşılaşma
Lıt’ên = Yalamak
Lıtxên = Yapışma
Lıtyên = Pusuda durmak veya gizlice izlemek
Lıveşê = Pide
Lıvvê = Olan
-lıx = 1. Daha, 2.De bağlacı
Lıx( lex) = Öteki, diğer
Lıxatıralla = Allah hakkı için
Lıxatırkın = Allasmarladık ( izninizle)
Lız ( lızzê ) = Telaş
Lıžmên = 1.İlikleme 2. İpe geçirme 3. Bitiştirme
Lıžžê = Lezzet
Lızzeyq = Bant, yapıştırıcı
Li = Benim
Lireyê = Cumhuriyet altını
Liven = Avlu içindeki üstü kapalı, yan tarafı açık oda, bölüm
Liyfê = Lif
Lo = Be manasında bir ek ( Roĥ lo = git be)
Lubyê = Taze fasulye yemeği
Luğet = Lügat, sözlük
M
Ma’ruf = Tanınmış
Ma’sara = Üzümün sıkıldığı tekne
Ma’siyê = Günah
Ma’sum = Masum
Ma’tob = Aşırı korkak
Ma’žor = Deli gibi kolay sinirlenen, deli tavırlı
Mabbaxiyye = Tencere
Mabğor = Kilitli
Mabrad = ( tahta, demir vb. eşyaları) Törpü aleti
Mabruk = Hayırlı, mübarek olsun
Mabrum = Oval şekilli
Mabtot = Delinmiş, patlamış
Macbur = Mecbur
Macroĥ = Yaralı
Macrud = Faraş
Madrus = Ezilmiş
Mafqor = Yokluk içinde
Mafrok = 1.Ovulmuş 2. Darılmış
Mafsal = 1. Eklem 2. Yol ayrımı
Maftum = Sütten kesilmiş
Mafžoĥ = Rezil
Mağdor = Mağdur
Mağnatis = Mıknatıs
Mağrafê = Tastan derin, dibi düz, büyük kepçe
Mahır = Tay
Mahra = Kısrak
Maĥrum = Mahrum
Maĥsor = Sıkışık
Makroh = Mekruh
Maksor = Kırılmış
Malqat = Mandal
Mama = Anne
Mambar = Minber
Mamor = Memur
Manfaža = Kül tablası
Manqo’ = Islanmış, ıslak
Manşar = Üzerine elbise asılan araç
Manžara = 1. Manzara, 2.Damın yüzü
Maprot = ( tüyü) yolunmuş
Maptot = Delinmiş
Maqbara = Mezarlık
Maqhor = Kahrolmuş, ızdıraplı
Maqrof = Tiksinmiş
Maqrož = Ezilmiş (bir organın derisinin ağır cisimlerden, darbeden ezilmesi)
Maqruf = Kırılmış
Maqsof ıl ‘ımır = Ömrü(n) kısa( olsun) manasında hitap
Maqsos = Kesilmiş
Maqto’ = Kesilmiş, kesik
Mar = Bel ( toprağı kaz. kul.)
Mara = Kadın
Maraž = Hastalık
Marêž = Hasta
Marĥaba = Merhaba
Marham = Merhem
Marĥamê = 1.Tülbent 2. Merhamet
Marĥum = Rahmetli (erkek)
Marĥumê = Rahmetli (kadın)
Marhun = Rehin
Marra = Kere
Maslaĥa = Menfaat, fayda
Masmot = Kaynar sıvıyla yanmış
Masoyê = Süzgeç
Masraf = Masraf
Mastara = Örnek, model
Mastor = Çarpılmış, kaza yapmış
Mastovra = Korunmuş ( hitap)
Maşhor = Meşhur
Mat’am = Lokanta
Matar = 1.Yağmur2. Hava alanı
Matariyyê = Matara
Matbax = Mutfak
Matoyê = Sapan
Matrok = Terk edilmiş
Maxbot = Karmakarışık
Maxlot = Karışık
Maxlota = Karışım
Maxta = Sümük
May ‘asir = Meyve suyu
May = Su
May fırınci = Domates salçası
May zemzem = Zemzem suyu
Mažbut = Doğru
Mažĥakê = Gülünç durumda, maskara
Mažluvm = Mazlum
Mazot = Mazot
Mazra’a = Çiftlik
Mazro’a = Ekili
Me ‘eleyş = Bişey olmaz, sorun değil
Me = Ön olumsuzluk eki (me beq = kalmadı )
Me raĥılli = Beni ilgilendirmez, ben karışmıyorum
Me’ = Beraberinde
Me’cun = Macun
Me’cun ıdras = Diş macunu
Me’cun ıĥlêqe = Tıraş macunu
Me’dum = Kirlenmiş, kirli
Mê’ıl esef = Maalesef
Me’ısselemê = Sağlıcakla, selametle
Me’kerunê = Makarna
Me’kuf = 1.Eğilmiş 2. Kambur
Me’leqe = Kaşık
Me’leqıt ıl qındara = Kerata
Me’lum = Malum, belli
Me’ne = Anlam
Me’nege = Eğer (atlara takılan)
Me’qudê = Haşlama yemeği
Me’qul = Makul, akla uygun
Me’sertê = Ömerli ilçesi (Mardin)
Me’yub = Kusurlu, ayıplı
Me’zum = Davetli
Mebleğ = Meblağ, tutar
Mebvelê = Hayvanların soluk borusu
Mecle = Mutfak tezgâhı
Meclıs = Meclis, cemaat
Mecnun = Deli
Mecvê = Geliş
Meçrur = Yırtık
Meddê = Madde
Medem = Madem
Medeni = Medeni, şehirli
Medfun = Defnedilmiş, ölü
Medĥ = Methetme
Medqoq = Ezilmiş, ufalanmış
Medresê = Medrese
Medrut = Dertli
Medxel = Giriş
Medyun = Borçlu
Mefçox = Çarpık bacaklı
Mefi = Yok
Mefroq = Ayrılmış, ayrık
Mefruş = Döşenmiş
Meftoĥ = Açık
Meftoq = Sökük
Megbuş = Örtülü
Megzun = Orak
Meğbun = Küs, küsmüş
Meğlub = Mağlup, yenik
Meğluf = Karışmış
Meĥbes = Evlilik ve nişan yüzüğü
Meĥbus = Tutuklu, (bir yere) kilitlenmiş
Meĥcuz = Hacizli
Mehdum = Yıkılmış, zavallı (manasında hitap)
Meĥebbê = Sevgi, aşk
Meĥkemê = Mahkeme
Meĥkum = Mahkûm
Meĥleb = Kendisinden ilaç yapılan, acımsı tadı olan küçük bir meyve
Meĥmel = Yorganlık, odalarda yorganların konulduğu özel bölüm
Meĥmulê = Hamile
Meĥşum ıl ĥızzar = Hazır bulunanları tenzih ederim
Mehtuk = Rezil olmuş
Meĥzun = Mahzun
Meken = Mekân
Mekkine = Makine
Mekkinıt tasvir = Fotoğraf makinesi
Mekkuk = Mekik
Meknê = Pozisyon, duruş
Meknesê = Süpürge
Mekseĥ = Ağaçları budamaya yarayan çengel biçimindeki alet
Meksud = Turşulanmış
Mekteb = Okul
Mektub = Mektup
Mel = Mal
Mel’eb = Oynama yeri, park
Mel’ebê = Oyuncak, oynanılan şey
Mel’enê = Melanet
Mel’un = Lanetli
Melalla = Allah’ın hakkı, zekât
Melbuk = Meşgul, uğraşta
Melefi = Söz dinle anlamında bir hitap
Mêlıĥ = Tuzlu
Melık = Kral
Mêlıs = Kaygan, pürüzsüz
Meliĥ = İyi
Meliyyê = Maliye
Melle = İmam
Melloĥ = Haşlanmış nohut
Melş = Bir işi önemsemeden yapma
Melyon = Milyon
Melzeqe = Yakı
Melzoq = Yapışık
Memleĥe = Tuzluk
Memnu’ = Yasak, engellenmiş
Memnun = 1. Memnun 2. Teşekkür
Memseĥe = Yerleri silmeye yarayan bez, paspas
Memsuk = Tutuklu
Memşe = Bir yere (eve vb.) geçiş yolu
Menceliq = Motorlu kaldırma aracı
Menderunê = (yerleri düzleştirmeye yarayan ) silindir
Menfe’e = Menfaat
Menfox = Şişirilmiş, şişkin
Menı’ = Engel
Meni = Meni
Menqel = Mangal
Menşefê = Havlu
Mepŝuŝ = Parçalanmış
Meq’ed = Oturak
Meqbul = Makbul
Meqem = Makam, mevki
Meqful = Kilitli
Meqlê = Tava
Meqlub = Ters
Meqsum = Bölünmüş
Meqşerê = Patates soyacağı
Meqtul = Öldürülmüş
Mêrdiyn = Mardin
Mereqe = Sulu yemek
Merme’uvnê = Toza toprağa bulanmış şekilde
Merş = Kilim
Mertebê = Mertebe
Merzib = Oluk
Mes uliyyê = Mesuliyet
Mese = Gece
Mesel xeyr = Hayırlı akşamlar
Meselê = Sorun
Meselen = Mesela
Mesĥ = Silme
Mesĥor = Büyülenmiş, büyülü
Meskê = Kulp
Mesken = Ev
Mesloq = Haşlanmış
Mesmum = Zehirli
Mesnun = Bilenmiş
Meŝqeb = Matkap
Mesviyyê = Geceleyin
Meşe = Maşa
Meşğul = Meşgul
Mêşi = 1. Yayan 2. Yürüyor, iyi
Meşkê = Yayık
Meşneqe = Darağacı ( ipi)
Meşqoq = Çatlaklı
Meşu = Yürümek
Metfunê = Türlü yemeği
Methum = İtham edilmiş, suçlanılmış
Mevco’ = Ağrı içinde, hasta
Mevde’ = Fol, yumurtlama yeri
Mevt = Ölüm
Mevzê = Muz
Mexcul = Ürkmüş, korkmuş
Mexef = Ne çabuk
Mexluk = Mahlûk
Mexrec = Çıkış
Mexselê = Lavabo
Meydê = 1.Kesme tahtası, 2. Yufka tahtası
Meyl = 1. Taraf 2.sapma
Meyleyn = İki taraf
Meymê = Nine
Meyyıl = Çekil
Meyyıt = Ölü
Mežbeĥe = Kesim yeri
Mezbeĥe = Tespih
Mezbelê = Çöplük
Mêzên = Tartı
Mežheb = Mezhep
Mezro = Metre
Mĥelmi = Mĥalmi ırkından olan
Mı’dê = Mide
Mı’den = Maden
Mı’emelê = Muamele
Mı’lıf = Hayvanlara yem konulan kap
Mı’rec = Miraç
Mı’tez = Muhtaç
Mı’tıdi = Saldırgan
Mı’yar = Ayıpları faş eden
Mıbarık = Mübarek
Mıd’i = Davetli
Mıddê = Müddet
Mıddên = Uzatmak
Mıddı’i = İleri süren, hak iddia eden
Mıdexele = Müdahale
Mıdın = Medeniler, şehirliler
Mıflıs = İflas eden
Mıfsıd = Fesatçı, arabozucu
Mıftêĥ = Anahtar
Mıftıhım = 1.Akıl, bilgi sahibi, 2. Söylenenleri anlayacak yaşta
Mıfti = Müftü
Mığğayt = Lastik ip
Mığrıp = Akşam
Mıhdi = Mehdi
Mıĥeĥe = Yumurta sarısı
Mıĥĥeyê = Silgi
Mıĥkên = Sürtünme
Mıhlê = Mühlet
Mıĥşi = 1.Doldurulmuş 2.Dolma
Mıĥtec = Muhtaç
Mıĥtel = Sahtekâr
Mıĥtırım = 1.Saygılı, 2.Muhterem
Mıĥyên = Silme
Mıkveyê = Ütü
Mılfıt = Dönemeçte
Mılĥ = Tuz
Mılĥêb = Yaba
Mılk = Mal, mülk
Mıllê = 1. Millet, insanlar 2. Köz
Mıltıhi = Meşgul
Mılyar = Milyar
Mımlık = Nişanlı (erkek)
Mımlıkê = Nişanlı (kız)
Mın = -den, -dan (mın ‘Ali = Ali’den)
Mın = Kim
Mın ĥıll = (tamamen) baştan
Mın ızmen = Çoktan beri, eskiden
Mın kisi = Kendi cebimden, benden
Mın qebıl = Karşılığında, mukabili
Mınefı’ = Tuvalet ile banyo
Mınefıq = Münafık
Mıneg = Bundan dolayı
Mınem = Rüya
Mıneqiş = Za’tar denen baharatın yağla olan karışımı sürülerek pişirilen kahvaltılık pide
Mınkarra = Tamamıyla
Mınnara = Minare
Mınnê = Minnet
Mınnın = Bazıları, bir kısmı
Mınnu = Bundan
Mınqar = Gaga
Mınqeç = Cımbız
Mınqel = Mangal
Mınşar = Testere
Mınvê = Kim o
Mıqlıb = Öte, arka taraf
Mıqli = Kızartılmış
Mıqŝêyê = Bostan
Mıqtıdi = Uyan, tabi
Mırara = Safra kesesi
Mırê = Ayna
Mırhi = Aşınmış, eskimiş
Mırqe’ = Taş atmak için kullanılan deriden yapılan alet
Mırr = Acı ( biber acısı değil )
Mırrayr = Acı ve dikenli bir bitki
Mırted = Mürted, dinden çıkan
Mırteĥ = Rahatlamış, dinlenmiş
Mıru = Çok sert bir taş türü
Mırxi = Gevşek
Mırzıb = Oluk
Mısariyn = İnce bağırsaklar
Mısebeqe = Müsabaka, yarış
Mısefê = Mesafe
Mısefır = Misafir
Mısĥaf = Mushaf, Kur’an
Mısĥên = Silmek
Mısk = Misk
Mıskên = Tutmak, yakalamak
Mıskin = Miskin, zavallı
Mıslım = Müslüman
Mıssasa = Emzik
Mısse’ = Şimdiden
Mıssên = Emmek
Mısses = Çift sürenlerin hayvanların ayağına takılan çamuru sürerken çıkarmak için kullandıkları tahtadan uzun çubuğu olan ucu spatulaya benzer demir alet
Mıste’mel = Kullanılmış
Mısteĥe = Utanma, çekinme
Mısteşfe = Hastane
Mıstıĥi = Utangaç
Mıstıreĥ = Rahat (kişi)
Mıstıvi = Pişmiş
Mışavara = Danışma, meşveret
Mışmış = Kayısı
Mışmışiyyê = Kayısı hoşafı
Mışreqe = Güneş vuran yer
Mışşeyê = Terlik
Mışt = Tarak
Mıştara = Satın alma
Mışteke = Şikâyet
Mıştıki = Şikâyetçi
Mıştıri = Müşteri
Mıt’assıb = Mutaassıp, bağnaz
Mıtır = Metre
Mıtırbi = Düğünlerde çalgıcılık yaparak para kazanan kişi
Mıtli = Dolu
Mıtveĥĥış = Vahşileşmiş
Mıtyên = Esnetmek, uzatmak
Mıx = Baş
Mıxbır = Muhbir
Mıxbi = Gizli
Mıxfi = Gizlenmiş, kayıp
Mıxsi = Hadım edilmiş
Mıxtar = Muhtar
Mıxtên = Sümkürmek
Mıxtıbiy = Saklı, saklanmış
Mıxtıboyê = Saklambaç
Mıžğên = Çiğnemek
Mızni = Zinakar
Mızvar = Binekteki yüke bağlı urganı çevirerek gerginleştiren odun parçası
Mıžyên = İmzalamak
Mıžyež = Midyat
Miretê = Sahipsiz
Miteyn = İki yüz ( sayı )
Mitor = Motor
Miyden = Meydan
Miyyê = Yüz (sayı)
Mo = 1. Değil (olumsuzluk ön eki) 2.Olmaz
Mo heg = Öyle değil ( mi?)
Mo yeqqın = İnanmam, zannetmem
Mo yıxle = Boş olmuyor
Moku = Yalnız, ama
Morıf = Bilmiyorum
Mosterc = Cesaretim yok
Moşi = 1.İyi değil 2. Bişey yok
Moycuz = Caiz değil
Moyhım = Önemli değil, etkilemez
Moylêq = Yakışmıyor
Moysêr = Olmaz
Moyžır şi = Bişey olmaz, zararı yok
Moža’ = Yer
Mu’arıž = Muarız
Mu’cizê = Mucize
Mu’emelê = Muamelat, insanlarla geçinme
Mucedelê = 1.Mücadele, 2.Tartışma
Mudir = Müdür
Muĥasara = Abluka
Muĥıb = Seven
Muhım = Önemli
Mulıd = Mevlit, mevlit yemeği
Munê = Azık
Munesebê = Alaka, ilişki
Munesıb = Uygun
Murece’e = Müracaat
Mureqebe = Murakabe, izlenme
Musiybê = Musibet
Mutebessım = Gülümseyen
Muvcên = Kımıldama, yerinden hareket etme
Muvefeqe = Anlaşma
Muvz = Ustura
Muvži = 1. Zarar veren
Muxelefê = Muhalefet
Muxelıf = Muhalif
Mužaharat = Gösteri, miting
Mužır = Zararlı
N
Nahır = Nehir, akarsu
Naĥovra = Kemençe benzer bir çalgı
Namır = Kaplan
Naqıs = Eksik
Naqor ıddevm = Ağaçkakan
Naqsiyyê = Eksiklik, yoksulluk
Nar = 1.Ateş 2. Cehennem
Nasiyb = Nasip
Nasiyĥa = Nasihat
Naşot = Tırtıl
Nator = Bekçi
Nayıs = Kısık (ateş, ışık )
Nažar = Görme yeteneği
Nažiyf = Temiz
Nažra =1. Bakış 2. ( bir yapının veya varlığın baktığı yön ) cihet
Ne’cê = Koyun
Ne’ıl = Nal
Ne’ılbend = Nalbant
Ne’iym = Ufak
Ne’lê = Lanet
Ne’li ‘eşşeytan = Şeytana lanet olsun
Ne’muç = Ufacık, minicik
Ne’nê = ( kız ) bebek
Ne’no = ( erkek) bebek
Ne’sê = Uykusu gelmek, uyuklama
Nebi = Peygamber
Nebriş = Hortum
Nebun = Bir dediği diğerine uymayan, sözüne güvenilmez
Nediy = Islak
Nef’e = Fayda
Nefelê = Yonca
Nefes = Nefes
Nefoxe = Balon
Nefs =1. Nefis 2. Zatı
Nefxe = 1. Üfleyiş 2.Şişkinlik
Negzê = Isırık
Nehi = Engelleme
Neĥid = Yontma
Neĥlê = Bal arısı
Nemus = Namus
Neqıd = Mehir
Neqlê = Kere
Neqş = Nakış
Nequs = Çan
Nêri = Teke
Nês = İnsanlar
Nesc = Örgü
Neseb = Soy
Nesıl = Nesil
Nêsi = Unutan, unutkan
Neşef = Kuraklık
Nêşıf = Kuru
Nêtın = Bozuk, çürük
Netiycê = Netice
Nev’ = Çeşit
Nevbê = 1. Nöbet 2. Bir kere
Nevl = Çene kemiği
Nevm = Uyku
Nêxi = Alçak
Nexvê = Akıl
Nexxi = Eğil
Nexzê = Koşarken göbek yanlarında oluşan kramp
Neyer = Düşman
Nêyım = Uykuda
Neylo = Naylon
Nezuvlê = İniş
Nı’mê = Nimet
Nı’ne’ = Nane
Nı’sen = Uykusu gelmek
Nıbbeş = Kazıcı
Nıbet = Bitki
Nıbrên =Yolmak, kopartmak
Nıbşên = Kazmak
Nıbuvvê = Nübüvvet
Nıccar = Marangoz
Nıcĥên = Amaca ulaşma
Nıcıs = Necis, necaset bulaşmış
Nıcmê = Yıldız
Nıçxên = Dürtmek
Nıdemê = Pişmanlık
Nıf’ên = Fayda dokunma
Nıfxên = 1. Üflemek 2. Şişirmek
Nıfžên = Silkeleme
Nıgıl = Metal
Nıhbên = Hırsızlık
Nıhcên = Soluk alıp vermek, soluk soluğa kalmak
Nıhheb = Hırsız
Nıĥĥed = Taşları oyan, şekil veren kişi
Nıĥnê = Biz
Nıkrên = İnkâr etmek
Nımra = Numara
Nıq’ên = Islatma
Nıqbên = Kazımak, araştırmak
Nıqlên = Taşımak
Nıqqara = Davul
Nıqqên = Zırlamak
Nıqqeş = Nakkaş
Nıqra = Çukur
Nıqtayê = 1.Nokta,2.Bir damla
Nıs = 1.Yarım, 2.Orta kısım
Nıs ılleyl = Gece yarısı
Nısara = Hıristiyanlar
Nısbê = Oran
Nısbên = Kurmak
Nıscên = Örmek
Nısĥên = Nasihat etmek
Nısrani = Hıristiyan
Nısven = Kadınlar
Nısxe = Nüsha
Nısyên = Unutma
Nışrên = Sermek
Nışşeb = Zararlı bir ot
Nışşebê = Ok
Nıtĥên = Boynuzlama, toslama
Nıtrên = Beklemek
Nıttên = Atlamak
Nıtteşê = Tırnak etrafı deride oluşan deri çekilmesi
Nıvvasa = Gece lambası
Nıvyên = Niyet etmek
Nıyyê = Niyet
Nıžafê = Temizlik
Nızekê = Nezaket
Nıžır = Adak
Nızlên = İnmek
Nıžžara = Gözlük
Nikeĥ = Nikâh
Nişen = 1. Nişan 2. İşaret
Niynên = İnleme
Niysen = Nisan
Nunıb = Yenice köyü (Gercüş- Batman)
Nuniyyê = Lazımlık, oturak
Nunu = Azıcık
Nur = Nur, ışık
O
Oceğ = Ocak
Odayê = Oda
Oĥe = Oha
Oho = Tepki için kullanılan öf manasında ünlem
Olçek = İki şinikten oluşan tahıl ölçü birimi
Ooo = Hey
Otağ = Otak, toplanma merkezi
Otêl = Otel
P
Pantolon = Pantolon
Papırrê = Kargaşa
Papo = ( çocuk dilinde ) ayakkabı
Parakêtê = Piriket taşı
Parşê = Bir lokmalık
Part = Kopartma
Pax = Serpinti, çiseleme
Peçik = Kırmızı darı
Peĥĥe = ( çocuk dilinde) bitti
Pehliven = Pehlivan
Peĥŝ = Bahis, konuşma
Pelutê = Kalabalık, topluluk
Pempuçê = Yanma vb. sebeplerden deride oluşan kızarıklık ve şişkinlik
Peppuk = Kimsesiz, zavallı (acıyarak hitap)
Per = Uç
Perdeyê = Perde
Pere = Çelik- çomak oyunu
Perpuŝê = Kırıntı
Peruŝ = Dayanıksız, kolayca ufalanan
Pespusê = Birkaç tane kıl
Peŝŝuŝ = Dayanıksız, kolay dağılıp ufalanan
Peşşunê = Pisicik
Pıççên = 1. Delmek 2. Büzülmek
Pıĥŝên = Eşelemek
Pılestık = Plastik
Pır’ê = Keçi gibi hayvanların dışkısı
Pırç = Saç, erkek saçı
Pırêsto = Düdüklü tencere
Pırparê = Semizotu
Pırrıkê = Pekmez kaynatılırken oluşan köpük
Pırs = Küçük canlıların iç organları
Pırt = Kuş tüyü
Pırtên = Yolmak
Pırteqel = Portakal
Pırteqeli = Turuncu, portakal rengi
Pıskıvit = Bisküvi
Pıŝŝên = Parçalayıp ufalamak
Pışşo = Pisicik
Pıştımalê = Peştamal
Pıştoyê = Tabanca
Pıxxên = Suyu serpmek, çiselemek
Pis = 1. Kötü, 2.Kirli
Polıs = Polis
Potin = Bot
Puleŝ = 1.Çelik 2. Çok sağlam
Puş = Kurumuş ot
Puz = Burun
R
Ra y = Görüş
Ra’i = Çoban
Rab = Büyüten, Allah
Rabı’ = Dördüncü
Rabıĥ = Kazançlı
Rabi’ = 1. Çimen 2. İlkbahar mevsimi
Rabta = Demet
Rabyê = Tepe
Racm = Taşlama
Racmê = Taş yığını
Raddê = Dönüş
Radım = Taş toprak yığını, moloz
Rafi’ = İnce
Rafş = Kürek
Raĥa = 1. Rahatlık 2. Lokum
Rahıb = Rahip
Raĥıl = Semer
Raĥım = Rahim
Raĥmê = Rahmet, merhamet
Rajdiyyê = Üçkavak beldesi ( Ömerli-Mardin)
Rakkiyyê = Kalın duvar aralarına doldurulan taş ve çamur yığını
Ramažan = Ramazan
Ramıl = Kum
Raqs = Oynama, dans
Ras = 1.Baş, kafa, 2.Reis 3.Zirve
Ras ıccebel = Dağbaşı
Ras ıl mel = Ana sermaye
Ras ıl yêbıs = Kalın kafalı
Ras ıssenê = Yılbaşı
Ras u ‘eqıb = Baş taraf ile başkasının ayak tarafları şeklinde ters istikamette uzanma durumu
Rasif = Kaldırım
Rassol = Yay şeklindeki tel
Rasul = Peygamber
Raşid = Reşit
Raşmê = Dizgin
Ravbê = Yoğurt mayası
Ravĥa = Gidiş
Ravi = Rivayet eden
Ravta = Yaş daldan yapılan esnek sopa
Ravvi = Göster
Ravzanê = 1.Saman doldurulan odanın yukardan doldurma gediği 2.Soba deliği
Ray = Oy
Rayıĥ = Giden, gidici
Rayyıs = Reis, başkan
Raža = Rıza
Raži = Razı
Rebenê = Kimsesiz zavallı (bayana acıma anlamlı hitap )
Rebeno = Kimsesiz zavallı (erkeğe acıma anlamlı hitap )
Rece = Rica
Recfê = Titreyiş
Redyo = Radyo
Refiyq = Arkadaş
Refsê = Tekme
Reğvê = Köpük
Rehiyn= Rehin
Rejber = Rençper, çiftçi
Rêkıb = 1. Binmiş olan, 2.Yolcu
Rekvê = Cezve
Reqbê = Boyun
Reqêq = İnce
Reqqe = Süne
Reqvê = Okutularak geçen mantara benzer çeşitli deri hastalıkları (ot kesmesi hastalığı)
Reşq = Güneşin ışığının yansıması
Reşvê = Rüşvet
Rexês = Ucuz
Rexes = Ucuzluk
Rexuv = Gevşek
Rêz = Sıra
Rı’ê = Otlatma
Rı’yên = Otlamak
Rıb’iyyê = Çeyreklik, çeyrek altın
Rıbaĥa = Kazanç
Rıbê = Faiz
Rıbĥên = Kazanmak, kar yapmak
Rıbı’ = Çeyrek
Rıbyên = Yetişmek, olgunlaşmak
Rıbžên = Çömelmek, çökmek
Rıc’ên = Geri dönmek
Rıccel = Adam
Rıce = Rica, istirham
Rıcfên = Titremek
Rıcıl = Geniş duvar
Rıcmên = Taşlamak
Rıddên = 1.Dönmek 2. Geri çevirmek
Rıddên ıfved = Kusmak
Rıdın = Giysinin kolu
Rıf’en = Kaldırmak
Rıffên = (tavuklarda, kuşlarda ) çökme, oturma
Rıfı’ = İncelik
Rıfqe = Arkadaşlar
Rıfyên = Sürfile yapmak
Rığeyê = Taştan yapılan misket
Rığyên = Köpürmek
Rıĥa = Değirmen
Rıhvan = Rahvan, atın hızlı bir koşma şekli
Rıhyên = Eskitme, aşındırma
Rık’e = Rekât
Rıkbê = Diz
Rıkbên = Binmek
Rıkdên = Çökelme
Rıkın = Rükün
Rıku’ = Rükû
Rımĥ = Yaş dal
Rımmanê = Nar, nar ağacı
Rımmaydê = Yazın sonlarında ekinlerden sonra sarıçiçek açan bir bitki
Rımyên = Dökmek, boşaltmak ( pilav, kum vb. için)
Rınb = Körpe filiz, yeni sürgün
Rıncê = Yavrusuz inek, düve
Rınnên = Çınlamak
Rıpxên = (ağırlık altında) çökmek
Rıq’e = 1.Yama, 2.Parça (arazi)
Rıqmên = (kapının, pencere için ) sertçe kapanma
Rıqqên = 1. Vurmak 2. Yufka açmak
Rıqyên = (çeşitli deri hastalıklarını ) okutmak
Rısasa = Kurşun
Rısfên = Yeri döşemek
Rısmên = Çizmek
Rıssem = Ressam
Rışmıl = Yeşilli İlçesi (Mardin )
Rışqên = Yansımak
Rışşaş = Makineli tüfek
Rışşên = 1. Serpmek, 2.Silahla taramak
Rıtıb = Rutubetli, nemli
Rıxsa = Ruhsat
Rıxyên = 1. Gevşetme 2.Hayvanı birinin üstüne salma
Rız = Pirinç, pirinç pilavı
Rız bı ĥelib = Sütlaç
Rıž’ên = Süt emmek
Rıža’a = Emzirme
Rızelê = Rezalet
Rızq = Rızık
Riq = Boğaz
Rişê = 1.Kanatlı tüyü, 2. Roka
Riydên = İstemek
Riyĥe = Koku
Riyĥen = Reyhan
Riypê = Hileli, tehlikeli, zararlı durum
Roĥ = 1.Git 2.Ruh
Roĥ(u) = Kendi(si)
Roĥaniyyê = Ölünün hayrına bütün yerleşim yerine dağıtılan yemek ve ekmek
S
Sa’ıb = 1. Güçlü 2. Zor
Sabaĥ ıl xeyr = Hayırlı sabahlar
Sabır = Sabır
Sabi = Genç (erkek)
Sabitaş = Onyedi
Sabiyyê = Genç kız
Sabuvnê = Sabun
Sabuvr = Sabırlı
Sacar = Ağaçlar
Sacara = Ağaç
Safar = Sefer, yolculuk
Saff = Saf, sıra
Safi = Net, saf
Safra = Sarı (olan)
Saĥar = Seher vakti
Saĥêĥ = (pilavda vb.) diri, pişmemiş
Saĥĥa = Sıhhat (öksürene, banyo yapana söylenen sözcük)
Saĥıb = Sahip
Saĥra = Çöl
Saĥuv = Havanın açık olması
Sakarat = Sekerat, ölüm anı
Sakkiyk = Sıkışmış, oynatılamayan
Salatan = Kanser
Salâvat = Salât
Salıĥ = Salih
Saliyb = Haç
Samıt = Yakıcı ( kaynar sıvı)
Samra = Esmer (müennes)
San’a = Meslek
Sanam = Put
Sandal = Sandal
Sannê = Sinmiş kötü koku
Sannor = Kedi (erkek )
Sapan(ıt) = Yerinde durakladı
Saqat = Özürlü, topal
Saqi’ = Saf, düşüncesizce hareket eden
Saqiy = Sulama
Sar = Oldu
Sar’ = Sara hastalığı
Sarsor = Böcek
Sator = Satır
Savb = Yönüne, tarafına
Savf = Yün
Savm = Oruç
Savt = Ses
Saxtakar = Üşengeç, tembel
Sayd = Av
Sayf = Yaz mevsimi
Sayfi = Yazlık eşya
Sayım = Oruçlu
Sayır = 1.Olmuş 2. Eski kapıların oturtulduğu taş
Se’e = 1.Saat 2. Vakit 3. Sayaç
Se’ede = Saadet
Sê’ıd = Alyans
Se’ıt ıl ceryen = Elektrik sayacı
Se’ıt ıl may = Su sayacı
Se’ıt iyd = Kol saati
Seb’e = Yedi sayısı
Seb’iyn = Yetmiş
Sebeb = Sebep
Sebğ = Boyama
Sebı’ = Aslan
Sebıq = 1.Geçen, kazanan 2. Eski
Sebil = Sebil, hayrına
Seblê = Eskiden su veya başka eşyaların taşınmasında binek üstüne yerleştirilerek kullanılan tahta veya demirden araç
Sec = Sac
Sed = Engel, baraj
Sed = Sarıköy (Midyat)
Seddıq = İnan
Sedeqe = 1.Sadaka, 2.Hayra verilen yemek
Sedıq = Doğru sözlü
Sediq = Dost
Sedyê = Sedye
Seffud = Şiş, ince demir çubuk
Seğ = Sağ
Seğiyyê = Doğruluk
Sehbê = Dere
Seĥe = Alan, saha
Sêĥên = Ötmek, çağırmak
Seĥıl = Sahil
Sehım = Hisse, pay
Sêĥır = Sihirbaz
Seĥleb = Salep
Sehricê = Büyük su deposu
Sehvê = Dalgınlık, korku
Sêkın = Sakin, durağan
Sekiynê = Gemi
Sekkın = Dur
Sektê qelbiyyê = Kalp krizi
Selcem = Şalgam
Selığ = Haber
Seliyq = Hedik, haşlanmış buğday
Sellê = Sele, sepet
Sem = Zehir
Sem’ = Duymak
Seme = Sema, gökyüzü, gök
Semekê = Balık
Semı’ ĥelq = Damak
Semmi = Besmele çek
Sendê = Destek, dayanak
Sendoq = Sandık
Senê = Yıl
Sened = Senet
Sêniyyê = 1. Sini, tepsi 2. Minare şerefesi
Seplul = Ağzı burkan acısı olan (acımsı yemekler için kul.)
Seq = 1.Ayak 2. Kolon
Seriğe = Eni dar, ağız kısmı uzunca olan, bineklerin üstüne konularak saman gibi yükleri taşımaya yarayan çuvala benzer araç
Serin = Serin
Serox = Füze, roket
Servê = Servet
Serxe = Çığlık, bağırma
Sevcê = Çalı
Sevde = Siyah ( olan )
Sêvır = Bilezik
Sêvi = 1. Düz 2. Direkt, doğru
Sevq = Çift sürme
Sevvi = Yap
Sexe = Cömertlik
Sexel = Oğlaklar, yavru kuzu sürüsü
Sexi = Cömert
Sexlê = Dişi oğlak
Seyde = 1. Seyitler 2. İmamımız
Seyf = Kılıç
Seyf u seqe = Yıldırım
Seyyıd = Seyit
Seyyidine = Efendimiz
Sı lên = Sormak
Sı’denê = Maymun
Sı’ır = Fiyat, fiyatlar
Sıb = Dök
Sıbaĥiyyê = 1. Sabah vakti 2. (evlilikte ilk) sabah
Sıbbar = Kaktüs
Sıbbat = Spor ayakkabı
Sıbbê = 1.Sebep 2.Hafta
Sıbbên = 1.Çekiştirmek, suçlamak 2. Dökmek
Sıbbên = Dökmek ( yemek ve sıvılar için)
Sıbenığ = Ispanak
Sıbğên = Boyama
Sıbĥ = Sabah
Sıbĥiyyê = Sabah vakti
Sıbı’ = Parmak
Sıbqên = Yenmek, geçmek
Sıccedê = 1. Namazlık 2.Halı
Sıcın = Hapis
Sıcrên = İçinde ateş yakarak ısıtmak
Sıcud = Sücut
Sıddên = Örtmek, kapamak
Sıdê = Örümcek ağı
Sıdır = Göğüs
Sıdriyyê = Önlük
Sıfar = Sarılık
Sıfara = Sefaret, elçilik
Sıfayê = Ana kaya
Sıffara = Düdük
Sıffayr = Sarıpapatya
Sıfın = İçinde saman, yem, çalı vb. için kullanılan yerden yüksek raflı oda
Sıfır = 1.Sıfır 2. Bronz
Sıfnêyê = Kama, odun kırarken balyozla birlikte kullanılan demir parça
Sıfriyyê = Sini
Sıĥabê = Sahabe
Sıĥbê = Sohbet
Sıĥbên = Çekmek
Sıĥĥa = Sıhhat
Sıĥĥeb = Fermuar
Sıĥın = Tabak
Sıĥır = Sihir, büyü
Sıkek = Pulluklar, çift sürmeye yarayan, traktöre bağlanan araç
Sıkır = Harçsız, alçak taş duvar
Sıkkâr = Şeker
Sıkkarayê = Bonbon şekeri
Sıkkari = 1.Krem rengi 2. Şeker hastalığı
Sıkkariyyê = Şekerlik
Sıkkê = Pulluk
Sıkkên = Takılmak, sıkışmak (kapı, pen vb için)
Sıkkin = Bıçak
Sıkran = İçkili kişi
Sıkut = Susma, sessizlik
Sıla ‘ennebiy = Peygambere salât olsun ( maşallah manasında kullanılır)
Sıla = Namaz
Sılahiyyê = Sürahi
Sılatin = Sultanlar
Sılelê = Sülale
Sılem = Selam
Sılemê = Selamet
Sılemê ciyt = Hoş geldin
Sılfê = Elti
Sılĥ = Barış
Sılk = İp
Sıllem = Taşınabilir merdiven
Sılqên = Haşlamak
Sıltan = Sultan, padişah
Sılxên = Deriyi yüzmek
Sılyên = 1.Tuzak kurmak 2. Gizli bir yerden gözetlemek
Sım’ên = İşitmek
Sımbılêyê = Sümbül
Sımd = İnce bulgur
Sımk = Kalınlık
Sımme’e = İşitme cihazı (kulaklık)
Sımmên = Susmak
Sımmenıt ıl tarşa = Bıldırcın
Sımmeq = Sumak
Sımsar = Simsar
Sımsım = Susam
Sına’a = Sanayi
Sındên = Destek olmak
Sıngê = Süngü
Sınnê = Sünnet
Sınnên = Bilemek
Sınni = Sünni
Sınsel = Peygamberdevesi
Sınsılê = Omurga
Sıntên = Dinlemek
Sıpĥanalla = Suphanallah
Sıq’ên = Don vurmak
Sıqım = Zıkkım
Sıqlên = Cilalamak, parlatmak
Sıqt = Gerçek
Sır = Esinti
Sır = Sır
Sır’a = Sürat
Sırd =
Sırêsir = Haşeratlar, böcekler
Sırfên = Harcamak
Sırqe = Hırsızlık
Sırra = Göbek deliği
Sırrad = Elek ( kum gibi malzemeleri eleyen)
Sırraf = Sarraf
Sırrên = (kulakta) çınlama
Sırreq = Hırsız
Sırsır = Böcek
Sırxên = Çığlık atmak
Sıtıl = Bakır, kova
Sıtra = 1.Örtü 2.Koruma
Sıtrên = Çarpma
Sıttara = Örtü, cibinlik
Sıttaş = Onaltı
Sıttê = Altı
Sıttiyn = Altmış
Sıve = Eşitlik
Sıved = Siyahlık
Sıvveq = 1. Çift süren 2. Sürücü, şoför
Sıyyad = Avcı
Sıyyara = Taksi
Sibê = Taşınabilir merdiven
Sif = Bulaşık teli
Sineme = Sinema
Sir = Yoğurttaki kaymak tabakası
Six = Şiş
Siybên ‘eyn = Göz değmesi
Siybên = 1. İsabet ettirme 2. Başına bir iş gelmek
Siyesê = Siyaset
Siyĥên = 1. Çağırmak, 2.Ötmek
Siyrên = 1. Olmak 2. Doğmak
Siyt = 1.Ses, 2.kötü ün ( duyulmak )
Siyyar = Seyyar
Soba = Soba
Somya = Karyola
Soq = Pazar, çarşı
Soq ıl sırsır = Bitpazarı
Sora = 1. Resim, fotoğraf 2. Kuran süresi 3.Sima
Sqiyfıt ıl beb = Kapı üstü kiriş
Stamb = Çok sert bir taş
Stoĥ = Damın yüzü
Sudeni = Zenci
Suduselığ ( suselığ ) = Karayılan
Suel = Soru
Sufi = Sofu
Suqên = Sürmek
Susalan = Korkuluk, taşları üst üste koyarak yapılan korkuluk
Ŝŝ ARAPÇANIN 4. HARFİ OLAN PELTEK ‘SE’ HARFİ İLE BAŞLAYAN KELİMELER
Ŝar = 1.(bir varlığa ait bulunduğu ) yer, mekân 2. İz
Ŝavr = Öküz, boğa
Ŝe’leb = Tilki
Ŝêbıt = Sabit
Ŝebut = Sağlam, sıkı
Ŝelıŝ = Üçüncü
Ŝelulê = Siğil
Sêni = İkinci
Ŝeqiyl = Ağır
Ŝervê = Servet
Ŝeŝê = Üç
Ŝeŝiyn = Otuz
Ŝevb = Elbise
Ŝexiyn = Koyu kıvamlı
Ŝılıttaş = Onüç
Ŝıllecê = Buzluk
Ŝım = Ağız
Ŝınteyn = İki tane
Ŝıqıd = Böğürtlen
Ŝıqıl = Ağırlık
Ŝırmên = Doğramak
Ŝıŝ tırba’ = Üççeyrek ( dörtte üç )
Ŝıveb = Sevap
Ŝumê = Sarımsak
Ş
Şa’ır = Kısa saç
Şabta = Çarpma, darbe
Şacara = Ağaç
Şafra = Jilet
Şahır = Ay (zaman)
Şaĥota = Taşlara şekil vermek için kullanılan keskinin taraklı tarafı
Şahrıl ‘esel = Balayı
Şahriyyê = Aylık ücret
Şaĥror = Karga
Şalpa = Eşarp
Şammos = Hafif deli
Şar = Şer, kötülük
Şar’ = Şer-i kanun
Şaraf = Şeref
Şarbê = Küçük testi
Şarêt = Kaset
Şarêyt = Kablo
Şariy = Satın alma
Şariy’a = Şeriat
Şarmota = Kahpe
Şarşora = İdrar
Şart = Bahis, şart
Şarta = Bezden bağ, çaput
Şatfê = Nezle
Şatır = Zeki, uyanık
Şavra = Nasihat
Şavt = Bölüm, kere
Şavta = Yanma, sızlama
Şaxır = Bineklerin üstüne koparılan ekinleri dizerek yüklemeye yarayan tahta araç
Şaxs = Şahıs, kişi
Şaxta = Çizgi
Şaxtora = Gemi
Şaytane = 1.Şeytanlık 2. Zekice yapılan yaramazlık
Şe’b = Halk
Şe’fê = Saç
Şe’fıt ıl ‘ecuvz = Papatyaya benzer şifalı bir ot
Şe’ır = Şair
Şe’iyl = Yakmak
Şeb = Genç
Şebe’ = Tokluk
Şebekê = 1. Üstü açık bahçe kapısı 2. Örgüt
Şeddê = 1. İlmik, bağ 2. Sargı
Şedid = Şiddetli, zor
Şefe = Şifa
Şefe’e = Şefaat
Şefı’i = Şafii
Şefqe = Şapka
Şeğiyl = Çalışan, işçi
Şeğlê = Meşgale, uğraş, iş
Şêhdê = 1.Mezar taşı 2. Bayan şahit
Şêhıd = Şahit
Şehiyd = Şehit
Şeĥmê = İç yağ
Şeĥmıt ıl ıžın = Kulak memesi
Şeĥmıt il ‘eyn = Göz akı
Şehvê = Şehvet
Şek = Şüphe
Şekukê = Çatal
Şekvê = Şikâyet
Şelĥe = Kadınların iç giysisi, atlet
Şelliynê = Çimen, ot
Şelşê = Panik
Şeluş = Panikleyen
Şem’e = Mum
Şemburek = İçi kıyma harçlı, kapalı yapılan gözlemeye benzer bir yiyecek
Şemê = (vücuttaki) ben
Şemıt ınnebi = Uğurböceği
Şemsiyyê = Şemsiye
Şenq = Asmak, idam etmek
Şeq = 1.Dal 2. Yarık
Şeq’ = Fırlatma
Şeqo’ = Taş atmaya yarayan bez parçası
Şeqqoqe = Armut, armut ağacı
Şequl = Çekül
Şequl bequl = Ortaklaşa arada bir şeyi taşıma
Şêri = Alıcı
Şerik = Ortak
Şerneqe = Burun deliği
Şerq = Doğu
Şeş = Sarık
Şeş = Yanlış, hatalı
Şetım = Sövmek, küfür
Şetlê = Fidan
Şevbê = Nezle, grip
Şevbek = Oklava
Şevi = Közde pişirme
Şevk = Diken veya dikenli çalı
Şevkê = 1. Kazımak ve taşlara şekil vermek için kullanılan keski 2.Çatal
Şevket = Kuyuya düşen su kovalarını çıkarmak için kullanılan bol kancalı alet
Şevl = Düzlük arazi
Şevq = Işık, şavk
Şêx = Şeyh
Şêxo salabo = Çocuklara, kuyuya yaklaşmamaları için, kuyuda olduğu söylenen yaratık
Şeytan = Şeytan
Şı’ır = Şiir
Şı’lên = Yakmak
Şı’rayê = Kıl
Şıb’en = Tok
Şıbbek = Pencere
Şıbeb = Gençler, delikanlılar
Şıbır = Karış
Şıce’ê = Şecaat
Şıddên = Bağlamak
Şıfe’e = Şefaat
Şıffê = Dudak
Şığıl = İş
Şıhedê = Şahadet
Şıĥĥata = Terlik
Şıĥnên = Göndermek, sürmek
Şıhra = Şöhret
Şıkevê = Şikâyet
Şıkıl = Şekil
Şıkır = Şükür
Şılĥên = Soyunmak
Şıllên = Dikmek
Şımel = Kuzey
Şımmemê = Avuca sığabilecek büyüklükte güzel koku veren kavuna benzer meyve
Şımmên = Koklamak
Şıms = Güneş
Şımtên = (asılı bir cisim için) düşmek
Şınunu = Azıcık
Şıq’ên = Fırlatma
Şıqfê = ( Bir) parça
Şıqlên = Taşımak
Şıqqe = Halı
Şırab = Şarap
Şırara = Azıcık
Şıraşit = Püsküller
Şırb = İçmek
Şırfê = Yeni evliye, ev alan kişiye v b. hayırlı olsuna gitme
Şırk = 1.Ortaklık, 2. Şirk, ortak koşarak küfür
Şırkê = Şirket
Şırrab = İçici
Şırval = Şalvar
Şıryen = Atardamar
Şıtê = 1.Kış, yağışlı mevsim, 2. Yağmur yağışı
Şıtfên = Yerleri yıkamak
Şıtvi = Kışlık (eşya)
Şıtyên = Yağmur yağışı
Şıxrên = Horlamak
Şi = Bişey, şey
Şi bı şi = Azar azar, yavaş yavaş
Şi la’rıf = Bildiğim kadarıyla
Şil = Çek, çekil
Şilıx = Yine, tekrar
Şiqıt = Hiçbir şey
Şiy’e = Şia, şiilik
Şorba = Çorba
Şorızbaĥ = Çavuşlu Beldesi (Midyat )
Şuvêrıb = Bıyık kılları
T
Ta’a = Taat, itaat
Ta’afrit = Isırarak yeme
Ta’artiz = Bineğin zıplayıp durması
Ta’ım = Tat
Ta’mir = Onarma
Ta’rif = Tarif
Ta’rim = Üst üste toplama, yığma
Ta’rit = Kemirmek, dişlerle sıyırmak
Ta’şir = Gebe kalma
Ta’tiz = Hapşırma
Ta’un = Taun, veba
Ta’vayê = Havlama
Tab’ = 1. Baskı, 2.İz bırakma
Tabaqa = 1.Kat 2. Tabaka
Tabarbir = Gevezelik
Tabartil = Rüşvet verme
Tabbiyqa = Katlanarak el büyüklüğüne sokulmuş pestil
Tabbo’a = Vücuda yapışıp kan emen sülüğe benzer küçük canlı
Tabêx = Aş, yemek
Tabĥir = Göz kamaşması
Tabıq = Kat
Tabiy’a = 1. Huy, mizaç 2. Tabiat
Tabiy’i = Tabii, doğal
Taboqa = Kapak
Tabx = Aş, pişmiş yemek
Tabyiž = 1.Boyama 2.Makyaj yapma
Tacavriş = (pekmez, bal vb.) şekerlenme, şeker haline dönüşme
Tacır = Tüccar
Tadmiyr = Bombalama
Tadqiyr = Kaşlar çatarak yapılan kızgınlık ifadesi
Tadviyr = 1. Dolaşma, gezme 2. Arama
Tafarfir = Fırtlayarak içme
Tafarfit = Can çekişme
Tafasti’ = Böbürlenme
Tafo = Erişti Köyü (Midyat-Mardin)
Tafqis = 1.(yumurtayı) çatlatma, kırma 2.Parmak şaklatma
Tafriĥ = sevindirme
Tafsil = Projesini çizme, tasarlama
Tagazvir = (saç, yünlü ve pamuklu malzemeler için) hafif yanmak
Tagbir = Büyütme
Tağmiž = Gözleri yumma, kapama
Tağžib = Kızdırma
Taĥa = Çalı, çırpı bağı
Tahbiyt = Yıkma
Taĥêrib = Savaşmak
Taĥfiž = Bezini bağlama
Tahır = Necis olmayan, temiz
Taĥmir = 1.Kızartma 2. Ruj sürme
Taĥmis = ( leblebi, çekirdek v.b.) kavurma
Taĥqir = Hakaret etme
Taĥrir = Suyun, kuyuların pisliklerden temizlenmesi
Taĥriyc = Düelloya, dövüşe çağırmak
Taĥriyr = Sıvıdaki çökeltiyi temizlemek
Taĥsil = Kaldırma
Taĥune = Öğütücü
Taĥžir = Hazırlama, hazırlık
Taji = Tazı
Talaba = Talebe, öğrenci
Talabiyyê = İstek
Talıp = Talip, isteyen
Tallı’ = Bak
Talo’a ( tal’a ) = Yokuş
Talti’ = Yalamak
Tama’ = Açgözlülük
Tama’kar = Tamahkâr, açgözlü
Tamarĥib = Tokalaşma, selamlaşma
Tamarmir = 1. Acılaşma 2.Üzülmesi için onunla oynayarak eziyet etmek
Tamasxir = Alay etmek
Tamažrit = Aylak aylak gezinme
Tambal = Tembel
Tambora = Bağlama, saz
Tamı’ = Açgözlü
Tamora = Gömü, toprak altına gömülenler
Tamr = Gömme
Tamrin = Vücut geliştirme, antrenman
Tamşit = Tarama
Tanagê = Teneke
Tanatnit = Zıplayıp durma
Tanbis = Bir yerden kısmen belirmek, gözükmek
Tancir = Yontma
Tanfiž = Silkeleme
Tannor = Tandır
Tannora = Etek
Tanqis = Azaltma
Tanqit = Damlama
Tanvis = Kısma (lamba, ateş )
Tanžif = Temizleme
Tapar = Kalça
Taparpit = Yolmak
Taplix = Kırıp parçalamak
Taqa = Soba deliği veya bu genişlikteki delikler
Taqa = Takat, mecal
Taqambir = Büyüklenme, karşıdakini küçük görme
Taqarqiž = (deri, naylon vb. için ) hafif ezilme
Taqqoz = Takoz
Taqsir = Kısaltma
Taqşit = Sıyırma, bitişik iki tabakadan üsttekini sökerek çıkarma
Taqti’ = Parçalara ayırma, kesme
Taqtib = Dikiş atma
Taqyiž= Değiştirme
Tarabzin = Parmaklık
Taraf = Koyun kuyruğu
Taraktor = Traktör
Taramayê = Tramvay
Taraş = Sağırlık
Tarbayê = Yetiştirmek, büyütmek
Tarboqa = Vurulunca gürültücü ses çıkaran şey
Tarbuş = Fes
Tarêq = Yol
Tarfê = Kısa urgan, ip
Tarfi’ = İnceltmek
Tariy = (bitkilerde) yaş
Tariyqa = Tarikat
Tarvil = Salyası akmak
Tarviyĥ = Dinlenme
Tarži’ =Emzirme
Tasaddıq = Sadaka olarak verme
Tasantir = Gürültüyle kulakları sağır etmek
Tasê = Tas
Tasêĥib = Sahip çıkma, bakımını yapma
Tasêliĥ = 1.Barışmak 2. Fitleşmek
Tasfir = Islık çalma
Taskir = Kapamak
Tasliĥ = Onarma, tamir etme
Tasmid = Biriktirme
Tasvir = Resim çekme, çizme
Tasviyl = Sudan süzerek ayıklama
Tasyid = Avlama
Taşarşit = Kumaşta sarkıtma
Taşêrit = Şarta girme
Taşĥit = Kötü yollara düşürme
Taşmit = Asılı bir şeyi düşürme, indirme
Taşrit = Tırmalama
Taşşiyyê = Yünden ip yapma aracı
Tat’iym = 1.Yedirme 2. Bitkileri aşılama
Tataptip = (topu) sektirme
Tataqtiq = Tıklatma, patlama sesleri
Tatbiyq = Uygulama
Tatêli’ = Çıkartma
Tathir = Sünnet etme
Tatli’ = Bakmak
Tatliq = Boşama
Tatviyl = Uzatmak
Tatyin = Çamurla sıvama
Tatyir = 1. Uçurtmak 2. Sıçratmak
Tavaf = Kabeyi tavaf
Tavafan = Sel, su baskını
Tavaqviq = Gıdaklama
Tavĥanê = Kuşların gıdalarını öğüten taşlığı
Taviyl = Uzun
Tavlê = Masa
Tavqi’ = Düşürme
Tavsayê = 1.Vasiyet 2. Nasihat etme
Tavsil = Ulaştırma
Tavvıl belık = Sabırlı ol, sakin ol
Tavyê = Katlama
Taxarbit = Patırtı, gürültü yapmak
Taxattur = Hatırlama
Taxbiyt = 1.Acele etme, hızlanma 2. Uğraşma
Taxlis = Kurtarma
Taxsis = Tahsis etmek
Taxtor = Doktor
Tayıf = Taşmış olan
Tayr = (büyük) kuş
Tayyıb = 1. Lezzetli 2. İyi, güzel 3.Yaşayan
Tazambir = Korna çalma
Tazan’ir = Anırmak
Tazangir = Paslanma
Tažêrib =Rekabet yapma
Tazêvir = Zorlamak
Tazlit = Bir şeyin kumaşını soyma
Tažrit = Sesli osurmak
Tažyi’ = Kaybetme
Tažyif = Sunmak, ikram etmek
Te xir = Erteleme
-te, -ta = - ecek, -acak gelecek zaman ön eki ( te ec = geleceğim)
Te’ciz = Bıktırma, usandırma
Te’dil = Onarma, düzeltme
Te’diyd = Ağıt yakma
Te’e ( te ) = Gel
Te’eb = 1. Yorgunluk 2. Emek
Te’eccub = Garipseme, hayretle karşılama
Te’ekkıs = ( bastona) dayanma
Te’êqib = Takip etme
Te’er’iş = Sataşmak, kavga için bahane oluşturma
Te’erbiş = Tırmanma
Te’êvin = Yardım, yardımlaşma
Te’kis = İnatçılık
Te’lim = Öğretme
Te’liq = Asmak
Te’nit = Nefret etmek 2. İnatçılık
Te’yid = 1.Ot yolmak 2. Bayramı kutlamak
Te’yin = 1. Belirlemek 2. Tayin 3. Meyvelerdeki çürüme
Te’yir = Ayarlama
Te’yiş = Gözetleme
Te’zeyê = Taziye
Te’žib = Azap çektirme, eziyet etme
Te’zil = (evi vb.) Toparlama
Teb’id = Uzaklaştırma
Tebdiyl = Değiştirme
Tebe’ = Tabiiyet, uyma
Tebehdil = Eziyet etme
Tebelbil = (kulakları) havaya dikme
Teberbiz = Dağılma, dağıtma
Tebergiž = Kenetlenme, bırakmama
Tebêrik = Kutlama
Tebêzir = Pazarlık yapma
Tebı’ = Tabi
Tebrid = Soğutma
Tebriq = Parlatma
Tebşir = Müjdeleme
Tebut = Tabut
Tebvis = Öpme, öpüşme
Tebyin = Görünme, ortaya çıkma
Tebžir = İsraf
Tec = Tac
Tecdiyt = Yenileme
Tecêdil = Çekişme, tartışma
Tecriyb = Deneme
Tecvid = Tecvit
Teçeĥçif = Sürükleme
Teçemçiq = Sallandırarak kabından sıvıyı dağıtmak, dökmek
Teçenqiz = (havalı bir şekilde) kafasını havaya dikme
Teçeplix = Derin olmayan suda suya vurarak su sıçratma
Teçerçir = Yırtmak
Teçevriq = Giyerek veya çekiştirerek genişletme, bollaştırma
Teçpiyl = Sıçratma
Teçvir = Kaçırma (eşya)
Tedbir = Tedbir, önlem
Tedêbil = Güreşmek
Tedêfi’ = Savunma
Tedengir = Yuvarlanma
Tedêqiş = Çarpışma
Tedergiş = Ayağına rastgele bir şeyin takılması
Tedermin = İlaçlama, pansuman yapma
Tedestir = Uğurlama
Tedexxıl = Müdahale etmek, karışma
Tedfi’ = İtme, ittirme
Tedleyê = Sarkıtma
Tedqiyş = Çarpışma
Tedviğ = Dağlamak
Tedxin = Dumanlar çıkarma
Tedyin = Borç verme
Tedyiq = Bir yerden gözlemek, bakmak
Tefçix = Bacakları açmak
Tefentir = (idrarını ) akıtma
Tefeşkil = Dağıtmak
Tefêvit = Yarışmak
Teflit = Bırakmak
Tefriq = 1.Ayırma, ayrımcılık 2. Dağıtma, paylaştırma
Tefrix = Yavrulamak
Teftiş = Arama
Tefviĥ = Durulamak
Tefvil = Kötü bir şey olacağını söyleyerek uğursuzluk getirme
Tefvit = Geçirme
Tegbis = Sıkıştırma
Tegelgil = Gıdıklama, gıdıklanma
Tegerbiz = Doluşma
Tegergir = 1. Kargaşa, kalabalık 2. Gürültü, çok konuşma
Tegevli’ = (midesi ) bulanma
Tegevmij = Stresten, gürültüden başın ağrıması
Tegêzin = Sitemler etme
Tegriĥ = Kazıma
Teğbiş = ( görüntüde ) kararma, bulanıklaşma
Teğêfil = Oyalama
Teğerbil = (elekle) Elemek
Teğşim = Bilmezlikten gelme
Teğyir = Değiştirme
Tehdiyd = Tehdit
Tehêcir = Hicret etme
Tehelhil = Zılgıt çekme
Teĥessın = İyileşme, ilerleme, güzelleşme
Tehevbir = Bağırıp çağırma
Teĥevgir = Kovmak
Tehfil = Çok güzel bir iş çıkardığını zannetme ( Boşa iş yapma, doğrudürüst yapamama)
Teĥgir = Kıstırma
Tehiymê = İftira
Teĥkim = İsabet ettirme, tutturma
Tehlıke = Tehlike
Teĥlil = 1. Helalleşme, helal kılma 2.Tahlil
Teĥmeyê = Isıtmak
Tehmik = Yapmaya teşebbüs etmek
Teĥmil = Yükleme
Teĥqiyq = Araştırma
Tehrib = Kaçırma
Teĥrik = 1. Hareket ettirme 2. Karıştırma
Teĥsis = Uyandırma
Tehşiş = Islatma
Teĥt = Alt, altta
Teĥtlarž = Yeraltı
Teĥttabt = Koltukaltı
Teĥvil = 1.Yer değiştirme 2.Gelinin damatın evine götürüldüğü düğün günü
Tehvir = Seslenme, çağırma
Teĥviş = Yakalama, tutturma
Tekbir = Tekbir
Teker = Tekerlek
Tekeşkiş = Yelleyerek kovma, dağıtma ( sinek, tavuk…)
Tekfin = Kefenleme
Tekĥil = Sürme çekme
Teklif = Teklif
Teklis = Sıvama
Tekmil = Bitirme
Teknis = Süpürme
Teksê = Taksi
Tekŝir = Çoğaltma
Teksir = Kırma
Tektil = Top haline getirme, içli köfte yapma
Tekžib = Yalanlama
Têl = Tel
Tel’e = Yokuş
Tel’ib = Oynatma
Telbis = Giydirmek
Teleflif = Sarmalamak
Telemlim = Toplamak
Televfit = 1.Yan yollara saparak yolu uzatma 2. Sözü dolandırma
Telfızyon = Televizyon
Telĥiq = Yetiştirme, zamanında ulaştırmak
Telifon = Telefon
Teliy = Doldurma
Telqeyê = Karşılaşma
Telqin =1. Telkin etme, 2. Ölüyü mezara koyduktan sonra okunan telkinler
Telziq = Yapıştırma
Tembih = Uyarma
Teme = -e kadar
Temeĥrik = Kımıldatma, deprenme
Temem = Tamam
Temercil = Erkeklik taslama
Temeriyyê = Kâkül
Temermi’ = Yerlerde toprağa bulanma, yuvarlanma
Temeşriq = Güneşlenme
Temliĥ = Tuzlamak
Temmuz = Temmuz
Temsid = Masaj yapma
Temsiĥ = Silme
Temsil = Temsil, canlandırma, rol yapma
Tenêdim = Konuşma
Teneffıs = Nefes alıp verme
Tenefriş = Yün gibi malzemeleri seyreltmek, havalandırmak
Teneğniğ = Büyüklenerek nimeti vb. küçümseme, beğenmeme
Teneqniq = Çitlemek
Tenêvil = Uzatma
Tenqeyê = Seçmek
Tenqib = Kurcalama, araştırma
Tenşif = Kurutmak
Tentene = Oya
Tenxil = Çiseleme
Tenyim = Yatırma
Tenziğ = Kök salıp yeşermek
Tepçik = Çiseleme
Tepeltis = Parçalama
Teperçiq = Ezmek
Teperpiŝ = Ufalama
Tepp = Beş çakıl taşıyla oynanan oyun
Teqdim = 1. İleri alma 2.Sunma
Teqerqi’ = Gök gürlemesi
Teqeşmir = Alay etme, dalga geçme
Teqêtil = Kavga, kavga etme
Teqevqiş = Hepsini toplayıp bişey bırakmamak
Teqli’ = (bineğini) koşturma
Teqlib = 1.Çevirme,2. Kavurma
Teqlis = Kendinden emin şekilde iddiaya çağırma
Teqnê = Çok fazla, bayağı
Teqni’ = İkna etme
Teqrib = Yakınlaştırma, yaklaşık
Teqsim = Paylaştırma
Teqşir = Soyma (meyve ya da sebze), kabuğunu çıkarma
Teqve = Takva
Teqviym = Takvim
Teqyid = Kaydetme
Ter’uziyyê = Acur
Terbeyê = Terbiye
Terêci’ = 1.İade etme 2.Kusmak
Teriyx = Tarih
Terkib = 1. Yerine oturtma, montaj 2. Bindirme 3. içerik
Terkiz = Yerine koyma, yerleştirme
Terqi’ = Yamama
Terriyşe = Dişle koparılan bir parça et
Tertib = Sıra
Teryiĥ = Rahatlatma
Teryiz = Sıraya koyma, dizme
Tes’id = Yardım etme
Tesbiĥ = Tesbih etme
Teŝbiyt = Saptama
Tesêmiĥ = Bağışlama, hakkından vazgeçme
Teŝêvib = Esneme
Tesêxil = Yük görme, rahatsızlık duyma
Tesĥir = Büyüleme
Teslim = Teslim olma, teslim etme
Tesmi’ = Duyurma
Tesveyê = Yapma
Tesviq = Kavurmak (çekirdek vb.)
Teşdiyt = 1. Bağlamak 2. Gitmeye hazırlık yapmak
Teşêbih = Benzeme
Teşelhim = İştahı kabarmak, ağzının suyu akmak
Teşenĥiq = Anırmak
Teşêqi’ = Karşılıklı olarak bir şey fırlatma, birbirini taşlama
Teşerbiq = Yemek ağzında iken aniden öksürme, boğazına takılma
Teşevtil = Fırlatma
Teşğil = Çalıştırma
Teşlib = Çekilme, yerinden kopacak duruma gelme
Teşliĥ = 1.Soymak (birinin elbiselerini çıkartma), 2.Soygun
Teşmiyr = Kolları ya da paçaları sıvamak
Teşqelê = Uğraştırıcı iş
Teşviyş = Şaşırma
Teşyi’ = Gönderme
Tetentin = Vızıldama
Tetertiş = ( köpek gibi yırtıcılar için) parçalama
Tetrif = Kısaltma
Tettê tettê = Yavaş yavaş (yürüme)
Tetxiytê = Tavan arası
Tevbê = Tövbe
Tevdi’ = Vedalaşma
Teveçviç = Cıvıldama
Tever = Ha, unutmadan (vb. manalara gelen sözcük)
Tevesvis = Vesvese verme
Teveşviş = Fısıldama
Tevfiq = Muvaffakiyet
Tevkeli = Tevekkülvari, rastgele
Tevkif = Tavanın damlatması, su sızdırma
Tevkil = Vekâlet
Tevm = İkiz
Tevqif = Durma
Tevsi’ = Genişletme
Tevži’ = 1. Dağıtma ( bölüştürme ) 2. Düzenleme, toparlama
Texdir = Uyuşturma
Texeşxiş = Hışırtı çıkarma
Texêyil = Hayal etme, hayali belirme
Texım = Takma dişler
Texli’ = Oynayıp zıplama
Texlif = Semere bırakmak, meyve vermek
Texrib = Bozma
Texriq = Sızdırma, geçirme
Texsil = Yıkatma
Texşin = Büyütme, abartma
Text = 1.Taht, 2.Tahtadan yapılan geniş oturmalık
Texteyê =1. Tahta 2.Karatahta
Texxır = (biraz) uzaklaş, yer ver
Teyemmım = Teyemmüm
Teze’viq = Bağırmak
Tezeqziq = Gıcırdama
Tezerzi’ = Ezip incitme, hırpalanma
Težqif = Alkış
Težreyê = Samanı rüzgârda savurarak içindeki hububatı ayırma faaliyeti
Težviq = Tadına baktırma
Tezyid = Üzüm kurutma, kuru üzüm yapma faaliyeti
Tezyin = Süslenme
Tezyinê = Düzine
Težyiq = 1. Daraltma 2. Sıkıştırma
Tı’am = Yiyecek
Tı’ben = Yorgun
Tıb = Tıp
Tıbayl = Keşke ( öyle olsa )
Tıbbax = 1.Pişiren, aşçı 2.Ağustos
Tıbbaxa = Eskiden evin dışında yemek pişirmek için yapılan mutfak görevli odacık
Tıbın = Saman
Tıbırrık = Teberrük, okunmuş, bereketli
Tıcara = Ticaret
Tıccar = Tüccar
Tıffeĥe = Elma
Tıfıl = (erkek) çocuk
Tıflê = (kız) çocuk
Tıfyên = Söndürmek
Tıhara = Tuvalet
Tıĥnên = Öğütmek, ufalamak
Tıl’ên = 1.Çıkmak 2. Doğmak (güneş )
Tılaq = Boşanma
Tılbê = Kız isteme
Tılbên = İstemek
Tım’ên = Açgözlülükte bulunmak
Tımmên = Kalmak
Tımrên = Gömmek
Tımseĥ = Timsah
Tımsên = Yakalamak, kıstırmak
Tımtımêni = ( somurtkan, konuşmayanlar için kul.)
Tınqul = Diyelim ki
Tıntenê = Küçük bir kuş türü
Tıppayş = Görmeden, elle yoklayarak yön bulma
Tıppê = Top
Tıppên = Düşmek
Tıqqên = Patlamak
Tıraviĥ = Teravih
Tırbê = Türbe, mezar
Tırcumen = Tercüman
Tırdên = Kovmak
Tırêlle = Tır
Tırfên = Göze bir şeyin çarpması
Tırıf = Körpe, yumuşak
Tırımbêl = Motorlu araç, taşıt
Tırkên = Bırakma, terk etme
Tırki = 1. Türk 2.Türkçe
Tırkiyyê = Türkiye
Tırmıs = Termos
Tırq = Kere, katı (sebı’ tırq = yedi kere)
Tırqan = Yollar
Tırraĥa = 1. Halı 2. Şilte, yer döşeği
Tırraşê = Palamut ağacı
Tıs’a = Dokuz
Tıs’iyn = Doksan
Tısbıĥun ‘elê xeyr = Hayırlı sabahlara erişesiniz (iyi geceler)
Tısı’taş (sa’taş ) = On dokuz
Tışriyn = Sonbahar mevsimi
Tışt = Derin olmayan geniş kazan (pekmez yapımında kul.)
Tıtın = Tütün
Tıyyara = Uçak
Tin = İncir
Tinê = İncir ağacı
Titi = ( çocuk dilinde) araba
Tiyn = Çamur
Tiyrên = Fırlamak, uçmak
Tiyz = Kıç, dübür, popo
Ton = Ton
Top = Top
Toz = Toz
Trên = Tren
-tu = -di li geçmiş zaman eki (qıltu = dedim)
Turê = 1.Hayvanların ağızlarına takılan torba 2. Çobançantası
Tuŝ = Dut
Tuŝê = Dut ağacı
Tutu = (çocuk dilinde) tavuk, kuş
Tuvl = Uzunluk
Tuvvaş = Katı yağ
U
U = İle, beraber ( birliktelik bildiren bağlaç )
Uled ‘em = Amcaoğulları, aynı sülaleden olanlar
Uled = Çocuklar
Umum = Halk
Usul = Usul
Uy = Ah
V
Va’ž = Vaaz
Vaĥ = Öyle mi (manasında ünlem)
Vaki = (bayanlara hitap) ulan
Valla = Vallahi
Vallahi = Allah adına yemin ederim ki
Vaq’a = Düşmek, düşüş
Vaqı’ = 1. Düşük, düşmüş,2. Takatten kesilmiş
Vaqur = Ağırbaşlı
Var = Bir kişinin yaptığı işlerdeki, düzen- düzensizliği, durumu, tarzı
Vasat = Orta
Vasf = Vasıf, nitelik
Vasita = Vasıta
Vasiyyê = Vasiyet
Vaslê = 1. Ek parça, 2.Bir çubuğun parçalarından her biri
Vatan = Vatan
Vati = Alçak, basık
Vaveylê = Vay be, vay haline
Važıĥ = Açık, aşikâr
Važiyfê = 1.Vazife 2. Memuriyet
-vê = -dır eki ( Xeyrvê = Hayırdır)
Ve’d = Vaat, söz
Vece’ = Ağrı, elem
Vece’ cevf = Karın ağrısı
Vece’ ras = Baş ağrısı
Vecıp = Vacip
Veciybê = Görev
Veddi = Götür
Vêdi = Vadi
Veey = Vay canına (çok fazla görme )
Vehb = Alev
Vehbê = Allah verisi
Vehc = Ateşin yaydığı ısı
Vêĥıd = 1.Bir, birisi 2. Kimse
Veĥid = Tek başına
Veĥiy = Vahiy
Veĥş = Canavar
Vekiyl = Vekil
Vel = Bir oyun, bir tur
Veldeyn = Anne baba
Veled = Çocuk
Veled ıl rıža’a = Süt evlat
Veled ıl veled = Çocuğun çocuğu, torun
Veleed = Acıma anlamında, vah vah gibi
Veli = Vali
Veliymê = Yemek daveti, ziyafeti
Venoo = Acıma ünlemi (zavallı, yazık vb.)
Veqf = Vakıf
Veqfê = 1. Vakfe 2.Arife günü
Veqqıf = Dur
Veqt = Esna, süre, zaman
Verdê = Çiçek, gül
Verdê ĥamra = Kırmızı gül
Verek = Ulan (manasında kullanılan hitap)
Verem = 1. Şişlik 2. Verem
Vereq = 1. Kâğıt, 2. Ağaç yaprakları
Vereqe = Bir lira
Vereqeyê = Yaprak, kâğıt
Vereqeyıt ıl ızın = Kulak kepçesi
Verıŝ = Varis
Vesex = Kir
Vesi’ = Geniş
Vesiylê = Vesile
Vexem = Bunaltıcı sıcak
Vext = Vakit
Vey = vay ( şaşkınlık durumlarında kul)
Vey kedo = Zavallıcık (acıma anlamında)
Veyçê = Ne şirin, ne ufak (manalarında ünlem )
Vezın = Ölçü, ağırlık
Vezzê = Kaz
Vı’dên = Vaat etmek
Vıcden = Vicdan
Vıcud = Vücut
Vıç = Yüz, sima
Vıç ıssevde = Yüzü kara, rezil
Vıkelê = Vekâlet
Vıldên = Doğmak
Vıleyê = İl
Vılf = Ülfet, yakınlık
Vıns = Sohbet etmek, konuşmak
Vıq’ên = Düşmek
Vıqeĥe = Küstahlık
Vıqfên = Durmak, duraklamak
Vıqıĥ = Küstah, utanmaz
Vıqyên = Koruma
Vırd = Vird
Vısı’ = Genişlik
Vısıx = Kirli
Vıslên = Ulaşmak
Vıst = İç kısım
Vıst = Kadın elbiselerindeki bezden kemer
Vıstani = Ortanca
Vısves = Vesvese
Vıtır = Vitir namazı
Vıxım = Bunaltıcı
Vıžen = Ezan
Vidyo = Video
Viiy = Küçümseme bildiren söz
Viss = Pes, teslim oldum
Vužu = Abdest
Y
Yab = (ey) baba
Yabo = Babam (hitap)
Yalla = Haydi
Yan = Tahtadan yapılan oturmalık
Yavo = Yahu
Ye = Ey
Ye nasiyb = Piyango
Ye’q = İğrenç ( tiksinme sözü )
Yebes = (elin) Kurusun
Yêbıs = Sert, katı
Yed = (ey) ana
Yedê = Anacığım (hitap)
Yehuvdi = Yahudi
Yeleg = Yelek
Yemin = 1.Sağ ( taraf ) 2.Yemin
Yensun = Kaynatılarak çayı içilen faydalı bir bitki
Yeqiyn = Kesin bilgi
Yeqqın = İnan
Yequt = Yakut
Yetiym = Yetim
Yevm = Gün
Yevm ıl arb’a = Çarşamba günü
Yevm ıl cım’e = Cuma günü
Yevm ıl eĥed = Pazar günü
Yevm ıl ıŝneyn = Pazartesi günü
Yevm ıl sept = Cumartesi günü
Yevm ıl ŝeŝe = Salı günü
Yevm ıl veqfê = Arife günü
Yevm ıl xemis = Perşembe günü
Yevm şi = Bir gün
Yevmiyyê = Yevmiye
Yeziydi = Yezidi
Yı’nê = Yani
Yı’tikıl ‘efyê = Allah afiyet versin ( kolay gelsin manasında )
Yıbsên = 1. Kurumak 2. Sertleşmek
Yıhuvd = Yahudiler
Yıkfe = Yeter
Yımkın = 1.Mümkün, olabilir 2. Belki
Yısve = Değer, eder
Z
Za’iyf = Zayıf, güçsüz
Za’tar = Kekik ve susam içeren bir besin
Zafra = Yağ artıkları
Zagror = Soluk borusu
Zağor = Vadi
Zahır = Çiçekler
Zaĥlota = Kar veya buz tutmuş kayma yeri
Zalata = Salata
Zanbor = Yaban arısı (bal vermeyen arılar)
Zanbor ıl aĥmar = Yaban arısı (büyük yaban arısı)
Zanbor ıl xara = Mayıs böceği (Bokböceği)
Zanbor ıl zırqıt = Kâğıt arısı ( çizgili küçük yaban arısı )
Zaqtiyyê = Eşekler için kullanılan ucu çivili sopa
Zar = Düğme
Zar’ = Tohum ekme
Zaradayê = Tane
Zariy’a = Bitki, süs bitkisi
Zaruvbê = Dönemeç, büküm
Ze’qe = Çığlık
Zebeşê = Karpuz
Zebĥ = Yüzme
Zebo’e = Şiddetli rüzgâr, fırtına, hortum
Zeboqe = Rampa, yokuş
Zêcıl = Halka
Zed = Ekinlerden elde edilen mahsul
Zeğ = (erkek) civciv
Zeğe = (dişi ) civciv
Zeğlul = Sarkıt
Zêhiy = Berrak
Zeĥlefê = Kaplumbağa
Zeĥmê = Zahmet
Zelemê = Adam
Zeleq = Kayganlık
Zelexe = Bir kuş çeşidi
Zelı’ = Yakıcı (kaynamış su, yağ vb. sıvı için )
Zelıq = Kaygan
Zelzelê = Deprem
Zemberiyşê = Süs olarak kullanılan süslemeli küçük yastık
Zembil = Zembil
Zemğe = Böceklerden çıkan yapışkanımsı sıvı
Zemzoqe = Salıncak
Zeqf = Tavan
Zeqnebut = Zıkkım ( zehir olsun manasında )
Zerqe = Mavi ( olan )
Zevc = 1. Çift 2. Koca 3. Eş parça
Zevcıxtıruru = Bir kuş çeşidi
Zevciyyê = Bir avuç
Zexım = Çabuk, hızlı
Zeybeqiyyê = Su terazisi
Zêyıd = Fazla
Zeyt = Sıvı yağ
Zeytun = Zeytin
Zı’lên = Üzülmek
Zı’len = Üzüntülü
Zıb = Penis, erkeklik organı
Zıbbeĥ = Yüzücü, iyi yüzebilen
Zıbburrumi = 1. Tarlalarda çıkan zehirli çiçekli bir bitki 2. Palamuttaki acımsı bölüm
Zıbdê = Tereyağı
Zıbıl = 1.Hayvan dışkısı, 2.Çöp
Zıccên = Kusmak
-zıd = -de bağlacı ( enezıd = ben de)
Zıffên = Sözle kırmak, aşağılamak
Zıft = Zift
Zığır = Küçüklük
Zıke = Zekât
Zılf = Ambalaj
Zılqên = Kaymak
Zılt = Çıplak
Zımen = Zaman
Zımmeyq = Ağaçlardan elde edilen yapışkan
Zınciyr = Zincir
Zınd = Dirsek
Zındıq = Zındık
Zınê = Zina
Zıngar = Pas
Zıngılet = Hamurlu bir tatlı
Zınnar = Kadınların bir çeşit fistan bağı
Zınnebiyyê = Arının veya sokan canlının iğnesi
Zınxe = Yağlı ( et )
Zıqqata = Sürgü
Zır’ên = (ekin )ekmek
Zır’iyyê = Benekli bir tarla kuşu
Zıra’a = Ziraat
Zırnayê = Zurna
Zırqıtayê = Sivilce
Zıvec = Evlilik
Zıvêrib = Birbiriyle bağlantılı mağaralar
Ziq = Üstü
Zir = Öfke
Zirê = Cizre
Ziydên = 1. Üstüne katmak, 2.Artmak
Ziyef = Şubat’ın son haftası ile Mart’ın ilk haftasındaki soğuk günler
Ziynê = Ziynet, süs
Ziyq = Üst taraf, insanın enseden aşağıya sırt boyunca inen bölümü
Zoq = Zevk
Zrediyyê = Tavan arası
Zurên = Ziyaret etme
Ž- ž ARAPÇANIN 9. HARFİ OLAN PELTEK ‘ ZEL’ HARFİ İLE BAŞLAYAN KELİMELER
Ža’af = Zaaf
Ža’if = 1.Zayıf 2.Kuvvetsiz
Žabı’ = Sırtlan
Žahır = 1. Sırt 2. Görünüş
Žakâr = Eril, erkek cinsiyetli
Žalım = Zalim
Žammê = Ötre (Kuran işareti)
Žan = Sanmak
Žarar = Zarar
Žarbê = Darbe, vuruş
Žarf = Zarf
Žarot = Hayvanların yemek borusu
Žarta = Sesli osuruk
Žav = Işık
Žaviy = Aydınlık
Žayf = Konuk, misafir
Žayı’ = Kayıp
Žê’a = Köy
Žê’avi = Köylü
Žebĥ = Boğazlama
Žebiyĥe = Boğazlanan hayvan
Žeheb = Altın
Žeki = Zeki
Ženb = Günah, suç
Ženeb = Kuyruk
Žerqe = Kuş dışkısı
Žeyyıq = Dar
Žıbab = Sis
Žıbbeĥ = Kasap, kasaplık yapabilen
Žıbbênê = Karasinek
Žıblen = Solgun
Žıblên = Solmak
Žıbtên = El koyma, ele geçirme
Žıd = Zıt, ters
Žıfır = Tırnak
Žığyên = Meleme
Žıhır = Öğle
Žıĥk = Gülmek
Žıĥkan = Güler yüzlü
Žil = -ki aitlik bildiren sözcük (zili = benimki)
Žıl’ = Kaburga
Žılım = Zulüm
Žımmê = Gıybet
Žıra’a = Ziraat
Žırbên = Vurmak
Žırra = Kuma (kumaların birbirlerine göre durumu)
Žırrên = Zarar vermek
Žıruri = Zaruri
Žıva = Işık, aydınlık
Žiy’ên = Kaybolma
Žiyb =Kurt
Žiyqe = Darlık, zor durum
Žuvbên = Solmak, kurumak
Žuvqên = Tatmak