ÖMERLİ’DE BATIL İNANÇLAR VE HURAFELER
Batıl inançlara ve hurafelere, ülkemizin her tarafında karşılaşılmaktadır. Ömerli’de ( Mahsertede ) görülen yaygın batıl inanç ve hurafelerden bazıları şunlardır:
1.Ay tutulması, eskiden beri merak edilen ve insanlar tarafından farklı yorumlanan tabiat olaylarından birisidir. Bazı yerlerde ay tutulması ile günlük hayatta meydana gelen hâdiseler arasında ilişki kurulurdu. Örneğin ay tutulduğu sıralarda bir kişi öldüğü zaman ayın tutulmasıyla bu kişinin ölümü arasında bağlantı olduğuna inanılırdı.
Ömerli’de ay tutulduğunda, gökyüzünde bulunan bir ejderhanın [hute] ayı yutmaya çalıştığına inanılırdı. Ejderhayı korkutarak ay'ı kurtarmak için davullar çalınır; tenekelere vurulur; bağırılır ve silahlar patlatılırdı. Böylece ayın ejderha tarafından yutulmasının engellendiğine inanılırdı.Bununla ilgili olarak Hasan Korro nun benzer bir olayda kendisinin ay'ı huteden kurtarma çabalarına Ömerli halkından katkı görmeyince şu meşhur lafı roh kamaro roh .............. herkesin hatırındadır
2.Çocuğu olmayan kadınlar hamile kalmak için bazı kayaların üzerinden atlayarak ya da dönerek çocukları olacağına inanırlardı. Yine çocuk sahibi olmak için ölü yılanın üzerinden atlanırdı.
3. Yeni doğan çocuklar, birkaç günlük iken bir leğende yıkanır ve vücudu tuzlanırdı. Bu işlem, çocuğun derisinin sertleşmesi veya kokmamaları için yapılırdı.
4. Doğum yapan kadınların 40 gün boyunca karşılaşmamasına özen gösterilirdi. Kadınların karşılaşmasının onlara ve bebeklerine zarar vereceğine inanılırdı. Ayrıca doğum yapan bir kadınla yeni evlenen gelinin 40 gün içinde karşılaşmamalarına özen gösterilirdi.( TİKA' ARBİNE ALEYKİ DENİRDİ )
5. Cinlerin bebeğe zarar vermemesi ve yakınına gelmemesi için kundağa küçük bir çakı, yastığına da iğne iliştirilirdi.
6. Çocuklara Cinlerin zarar vermemesi ve yaşamaları için erkeğe Dibo [erkek kurt] kıza Dibe [dişi kurt] ismi verilirdi.
7. Kişiye nazar değmemesi ve kötülüklerden korunmak için kurşun döktürülür. Bu amaçla örtünün altına giren kişinin başının üstünde, kaynatılmış kurşun, su dolu kaba boşaltılır; suya karıştırıldığında aniden sertleşen erimiş kurşunun aldığı şekiller üzerinde yorumlar yapılırdı.
8. Ayaktan çıkarıldıktan sonra yan veya ters dönen ayakkabı, hemen düzeltilmezse ayakkabı sahibinin, işlerinin ters gideceğine ya da ona uğursuzluk getireceğine inanıldığı için ayakkabının dibine hafifçe tükürülerek düzeltilirdi.
9.Köpeğin uzun uzun uluması, bir felakete ya da civardaki kişilerden birisinin öleceğine işaret sayılırdı.
10. Geceleri tırnak kesmenin uğursuzluk getireceğine inanılırdı.
11. Ömerli’de biri öldüğünde, bir süre yas tutulur. Yas tutanlar, hayatlarında bazı kısıtlamalar yaparlardı. Mesela evde eğlence yapılmaz, çekirdek yenmez, banyo yapılmaz, dikiş dikilmez, çamaşır yıkanmaz, gezilere çıkılmaz, davetlere ve düğünlere gidilmez, takı takılmaz, kadınların başlarındaki beyaz ve boncuklu yazmaların oyaları sökülür ya da yerine Arapça “çiteye” adı verilen koyu renkli sade yazmalar bağlanırdı.
12.Dışarıya bırakılan, bıçağın ya da baltanın sağanak yağmuru dindireceğine inanılırdı.
13.Yere tuz dökenin öbür dünyada tuzu kirpikleriyle toplayacağına inanılırdı.
14.Islık çalan kişinin şeytanları ıslığıyla çevresinde topladığına inanılırdı.
15.Çarşamba ve Cumartesi günleri, Cinlerin ev halkına zarar verecekleri korkusuyla banyo ve çamaşır yıkanmazdı.
16. Baykuş sesinin uğursuzluk getireceğine inanılırdı. Bir evin başında baykuş öterse, o evde biri ölür ya da başlarına bela gelir.
17. Kertenkeleye bakmanın sevapları götürdüğüne inanılırdı.( vedde hesenetik denilirdi )
18.Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece, türbelere mum yakılırdı. Bu âdetin eski bir Hıristiyan geleneği olması muhtemeldir.
19. Hastalanan bazı çocuklara dolunayın etkili olduğuna inanılır. İs ile, çocuğun yüzüne ve alnına bazı işaretler yapılırdı. Terk edilen bu âdet de eski dinlerden kalma olmalıdır.
20.Hastalanan bazı çocukların kulaklarının arkası veya vücudunda başka yerlere küçük kesikler atılarak tedavi yapılırdı. Hacamat denen kan aldırma, çok eski ve yanlış uygulandığında tehlikeli olabilen bir tedavi yöntemidir.
21.Çocukları kuyuya düşme tehlikesinden korumak için, Kuyunun yanına giderseniz “Şeho Salabo ti cırkın bı çegünu lıl cıb û yıhnıkkın.” söylentisidir.
22.Tencereden yemek yemeyin yoksa düğününüzde yağmur yağar. Bu ifade, yemek yeme adabına uymayanlar için söylenmiştir.
24. Dişi düşen çocuğun dişini atarken söylediği bu söz hurafedir.
Dekkê dekkê 'ayn lın har, hılki hey dırs lıhmar tayni dırs-ıl ğızel” ( Güneş güneş, al sana bu eşek dişini ver bana ceylan dişini.)
25-Tırnaklarınızı birbirine sürtün “Hekhıku fı dafirkin” Bu söz iki kişi tartışırken, tartışmanın kavgaya dönüşmesi için söylenmektedir.
26.- Yemek yiyen birinin elindekini paylaşmaması halinde “hayyıtuv tı tıciy lık” ( rüyada yılanı sana gelecek) denilmesi.
27- Kurbanın kanını alnının ortasına sürmek.
28- Biri gurbete giderken arkasından su dökülürse hem kazaya uğramaz hem de gurbetten çabuk dönermiş
29- Nikah kıyılırken gelin veya damat hangisi diğerinin ayağına basarsa onun sözü geçermiş.
30- Gelin eve girerken testi kırmak
31- Avuç içi kaşınırsa kendisine para geleceğeni inanmak
32 Dilekleri kabul olsun diye, ağaçlara bez bağlamak
33- Evlere nazar değmesin diye nal çakmak, iğde dalı asmak.
Yukarıda bir kısmını zikrettiğimiz inanç ve hurafelerin bir kısmı halen yaşamaktadır. Halkın bilinçlenmesiyle birlikte bunlar yavaş yavaş terk edilmektedir