Site Haritası
Hava Durumu
Pierre Martin
Pierre Martin



Arapça Mahalli Sözlük

İşte sırf bu sebeple özellikle yeni nesile öğretme amaçlı olarak bu sözlük hazırlanmıştır. Tabii ki bu dil kurtarılacaksa günlük hayatta kullanılması zorunludur. Bilhassa anne ve babalara bu konuda büyük görev düşmektedir. Anne ve babalar eğer çocuklarının yararını gerçekten istiyorlarsa mutlaka küçüklükten itibaren bu dili öğretmeleri elzemdir. Bunun için onlarla bu dille konuşmak yeterli olacaktır.

Mhalmice tam Arapça bir dil değildir. Ancak Arapçanın bir lehçesi sayılabilir. Arapçada kullanılmayan birçok ses içermektedir. Bundan dolayı kelimeleri yazarken Arapça harflerin kullanılmasında dahi eksiklikler oluşturacaktı. Biz kelimeleri yazarken kullanım rahatlığı olsun diye Latin harflerini kullandık.

Mhalmice’nin tam kurallı bir dil olmayışı ya da kurallarının bilinememesi Türkçe, Arapça, Süryanice, Kürtçe dillerinden etkilenmesi, bu dillerden kelimeler almasından dolayı bu dil birçok ses içermektedir. Bundan dolayı Latin harfleriyle yazımı da oldukça zor, hatta imkânsız olmuştur. Yazarken bu imkânsızlığı kısmen azaltmak amacıyla bazı işaretler konulmuştur. Bazı seslerin maalesef ne Arapça ne Türkçede karşılığı yoktur. Ayrıca girişten de anlaşılacağı üzere bu bir sözlük denemesidir. İleride profesyonelce ele alınıp geliştirilmesi temennimizdir.

Sözcükleri yazarken fiillerin yazımı oldukça sorun olmuştur. Mhalmicede kelimenin kökünü bulmak zor ve bazen de kökü diye bulunan sözcük anlamsız olabilmektedir. Fiilleri yazarken Mhalmice’de özellikle konuşma dilinde kullandığımız fiillere mastar(-mek, -mak) anlamı katan – ên ekini kullandık. (Örnek: Şırbên = İçmek ) örnekte olduğu gibi –en eki fiile mastar anlamı katıyor.  – ên ekini kaldırdığımızda fiil kökü olan şırb kelimesi kalmaktadır. Bilindiği gibi Arapça fiilde esas olan sessiz harflerdir. ( ş- r- b) Fiiller okunurken buna dikkat edilmesi karışıklığı ortadan kaldıracaktır. Ayrıca Arapçada sözcükler bayan ya da erkeğe göre farklı ek aldıklarından, aynı sözcüğü iki defa yazmak gereksiz olacağı için biz sözcükleri sadece müzekker (erkek) çekimli yazdık. Bu yüzden hatalı bir yazım varsa eksikliklerin hoş karşılanmasını temenni ederiz. Biraz faydalı olmuşsak mutluluk duyarız.

Hazırlayan: Yahya Oğuz

 

HARFLER VE SÖZLÜK SIRALAMALARI:

 

A B C Ç D E ÊF F G ‘ Ğ H Ĥ X I İ J Q K L M N O P R S ŜŞ T U V Y Z Ž

 

SÖZLÜKTE GEÇEN BAZI HARFLERİN KARŞILIĞI OLAN SESLER VE MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

( Ê - ê ) = Bu sesin Türkçede karşılığı olmadığı için bu işareti uygun gördük. Bu ses Türkçe ve Arapçadaki e’ den biraz farklıdır. ileı arasında, hafif y ‘ye yakın bir sestir. Söylenirken ağız daha dar açılır, dişler hafif birleştirilir. Dil, ön alt dişlere dokundurularak boğazdan e ile ı arasında ses oluşturulur. Mhalmice’de çok kullanılan bir sestir.

 

( I - ı ) = İki çeşit ‘ı ‘sesini karşılamak için kullanılmıştır. Ayrımı çok gerekli bulmadık. Birincisi normal ‘ı ‘sesidir. Diğeri Türkçedeki ‘ı’ sesinden biraz farklıdır. Söyleyişi daha yuvarlak olup hafif ‘e’ ye yakındır. Okunurken buna dikkat edilmesi sözcüklerin okunuşunu daha doğru kılacaktır.

 

(‘) = Arapçadaki AYN olarak kullanılmıştır. Boğazdan oluşturulan bir sestir. Türkçede bu ses olmadığı için kesme işareti (ayn olarak kullanılmıştır.

 

( F- f ) = Arapça ve Türkçede karşılığı olmayan bu sesin mahreci üst dişler alt dudağa bastırılarak uzunca üfleyerek peltek bir sesi çıkarılır. Nadiren kullanılan bu ses için altı çizili (f) işareti kullanılmıştır.

( Ĥ - ĥ ) = Ha Arapçanın altıncı sesidir. Boğaz tamamen açıkken ses telleri sıkıştırılarak boğazı biraz sıkmak suretiyle gırtlaktan çıkarılır. Kalın bir sestir. Yorgunken nefes nefese kaldığımızda çıkan kalın H sesidir. Üstü çizili (ĥ) işareti ile gösterilmiştir. 

 (X- x) = Ha/HıArapçanın yedinci sesidir. şeklinde yazılarak gösterilmiştir. Boğazı hırıldatmak suretiyle çıkarılan bir sestir. Kalın bir sestir. Bu ses çıkarılırken de gırtlak hafifçe oynar ve yukarı doğru hareket eder. Türkçede olmayan bir sestir. (ĥ) ile karıştırılmamalıdır, zira ikisi tamamen farklı seslerdir.

 

( Ŝ - ŝ ) = SeArapçanın dördüncü sesi (peltek se) dir. Bu harfi göstermek için şapkalı (ŝ) kullanılmıştır.

 

( Q - q) = KafArapçanın yirminci sesi olan kaf harfidir. Kalın bir sestir. Ke harfinden ayırmak için ‘Q- q’ şeklinde yazılmıştır.

 

( Ž - ž ) = Zel Arapçanındokuzuncu sesi olan peltek Ze’dir. Üstü çizili olarak ( ž ) ifade edilmiştir.

 

Diğer harfler Türkçedeki seslerdir.

 

MAHALMİCE - TÜRKÇE SÖZLÜK

DENEMESİ

 

A

 

A’var = Şaşı ( kişi)

Abyaž = Beyaz

Afraž = Öncelikli

Afžal = Daha faziletli, daha önemli

Ağlebiyyê = Genelde, çoğunlukla

Aĥmar = Kırmızı

Akŝar = Daha fazla

Akŝariyyê = Çoğunluk

Alla ‘elım = Allah bilir

Alla i’efik = Allah esenlik versin

Alla i’in = Allah yardımcı olsun

Alla icir mın akbar = Allah beterinden saklasın

Alla ihennik = Allah neşe versin

Alla ikun mu’in = Allah yardımcıları olsun (zor durumdaki kişiler için)

Alla iveffıqık = Allah seni muvaffak etsin

Alla ixellik = Allah ömür versin ( manasında söz )

Alla izeyyıd = Allah ziyade etsin (Ziyade olsun )

Alla leyfellıĥık = Allah seni iflah etmesin

Alla me’ık = Allah seninle olsun (Güle güle! Uğurlarken söylenir )

Alla vekil = Allah vekilim, şahidim olsun ki ( yemin)

Alla yı’mır beytık = Allah evin mamur etsin ( Allah razı olsun manasında)

Alla yı’tik ıl ‘ımır = Allah uzun ömürler versin

Alla yı’tik ıl xeyr = Allah sana hayır versin

Alla yınsırık = Allah yardımcın olsun

Alla yıqbele = Allah ( bunu ) kabul etsin

Alla yırĥam veldeyk = Allah ana babana rahmet etsin ( Allah razı olsun)

Alla yırĥamu = Allah rahmet eylesin

Alla yırža ‘eleyk = Allah senden razı olsun

Alla yıs’ıd = Allah mesut etsin

Alla yıslaĥık = Allah seni ıslah etsin

Alla yıstırık = Allah seni korusun

Allahımmet’efi = Allah’ım bizleri koru

Allahu e’lem = Allah daha iyi bilir ( zannedersem )

Allat’ele = Allahu Teâlâ

Almas = Elmas

Amır = Amir, emreden

Amma = Anne

Amr = Emir

Appa = Dede

Apsar = 1. Acaba

Aqra’ = Kel

Arayt = 1.Gördün ( mü )2. Biliyorsun

Arba = 1.Dört 2. Bineğin dörtnala koşması 3. Çarşamba günü

Arbêniyyê = Kışın en soğuk vakitleri (aralık, ocak ayları)

Arbiyn = Kırk

Arbitaş = Ondört

Armalê = Dul kadın

Arnab = Tavşan

Arvaĥ = Daha rahat

Arž = 1. Yeryüzü, taban 2. Arazi, toprak

Arži = Yer seviyesinde, zeminde

Aržiyyê = 1. Taban 2. Hububatların taneleri elenip toplanırken tabanda kalan iyi olmayan kısımları 3. Düzlük kısımdaki tarla, arazi

Asfar = Sarı

Asfarani = Sarışın, sarımsı

Asiyb = Acaba

Asiyl = Asil

Asl = Soy

Aslaĥ = Daha doğru, daha sağlam

Asmar = Esmer

Asqat = Sakat

Aŝri = Yerimde

Aşqar = Kumral

Atraş = Sağır

Avfar = Daha uygun

Ax = Keşke

Axžar = Yeşil

Ay = Ah

Ayyar = Mayıs

Ažar = Mart

Ažrab = Daha kuvvetli

 

B

 

Baba = Baba

Babbor = Ocak başlıklı mini tüp

Bağon = Bavul

Baĥar = Deniz

Baĥs = Mucur

Bakâra = İplik makarası

Balla vekil = Allah vekilim olsun ki ( yemin )

Ballot = Palamut

Balona = Balon

Bamri = İsteğimle

Banadora = Domates

Baqara = İnek

Baqboqa = Kabarcık, baloncuk

Baqora = Büyükbaş hayvan, inek sürüsü

Barakê = Bereket

Barbor = Boynuzlu yoğurt otu tohumu

Barbunıs = Pelitli Köyü (Midyat)

Barmê = Dönüş

Barmil = Varil, kazan

Barra = 1.Dışarı 2. Tuvalet

Bartil = Rüşvet

Baruvmê = Dönemeç

Basalê = Soğan

Basiyrê = Basiret

Bassa(bassosa) = Misket, bilye       

Bassos = Parlak

Bast = Serili

Baş = İyi

Başar = Beşer, insan

Bat (batta) = Delik

Batal = 1. Yiğit, kahraman 2. Yorgunluk

Batal ıl fılım = Başrol, film kahramanı

Batıl = Batıl

Batın = Karın

Batta = Ördek

Battêxa = Kavun

Battıl = Dur

Baycar = Ekinler için zararlı bir bitki

Baydar = Harman yeri

Baydar memmo = Harmanlı köyü ( Midyat-Mardin)

Bayır = Solmuş ( kumaş v.b. eşya için )

Bayıt = Bayat

Baytar = Baytar, veteriner

Bayyoži = Beyazlaşmaya yüz tutmuş

Bayža = 1. Beyaz olan şey 2. Yumurta

Bê edep = Edepsiz

Be’ = O halde, artık

Bê’ar = Arsız

Be’de = Sonra

Be’ed = Daha

Bê’eqıl = Akılsız

Be’ıd ğedê = Yarından sonraki gün ( iki gün sonra)

Be’iyc = Çatlama, kahrolma

Be’mo = Çünkü

Be’ŝ = Diriliş

Beb = Kapı

Bêbaf = Zalim, merhametsiz

Bêbext = Müfteri

Bêbextiyyê = İftira atma

Bede = Başladı

Bedlê = Takım elbise

Befun = Alüminyum

Beg = Bey, ağa

Beğe = Haddi aşmak, azgınlaşmak

Beğıl = Katır

Beği = Azgın

Behdêlê = Sıkıntılı, yorucu

Beĥĥoĥ = Kısık (ses)

Bêhış = Şuursuz, baygın

Bêkêf = İyi değil

Bêkêr = İşin üstesinden çıkamayan, başarısız, beceriksiz

Bekûv = Ağlamak

Bel = Hafıza, akıl

Bel’unê = Küçük dil

Belbulê = Dar ağızlı kapların ağız kısmı

Bele = ( -siz ) olumsuzluk ön eki, yokluk anlamı katar ( bele nevm = uykusuz )

Bele = Bela

Belê = Evet

Bele amr = Bilmeden, istemeden

Bele levn = Renksiz

Bele mınnê = Minnetsizce

Bele nevm = Uykusuz

Bele qefê = Kötü anlamı hariç (kötü anlama gelebilecek sözlerin başında kul.)

Bele sebeb = Sebepsiz, boşuna

Bele şığıl = İşsiz, aylak

Bele zıvec = Bekâr, evli değil

Beled = Memleket

Belediyyê = Belediye

Belekê = Siyah beyaz renkli inek

Belğem = Balgam

Belığ = Buluğa ermiş, ergen

Bellemeyê = Hayvanlara takılan boğazlık

Bellığ = Açıkla, anlat

Bellış = Başla

Bello’ = Kısıra benzer bir yemek

Bêlome = Bizden uzak olsun, Allah esirgesin manalarında kul.

Bêmıcel = Çaresiz, zavallı

Bêmınnê = Minnet etmemek

Benc = Uyuşma

Bendê = Dal

Benefseci = Mor renk

Bênemus = Namussuz

Bênexvê = Akılsız

Beniedem = İnsanoğlu

Bense = Pense

Beq = Sivrisinekler

Beqçe = Bahçe

Beqdunıs = Maydanoz

Beqe = 1.Demet 2. Bundan sonra 3. Kaldı

Beqıl = Yenilebilen küçük otlar

Beqısme = Peksimet

Beqi = Kalan

Beqleve = Baklava

Beqqeyê = Sivrisinek

Beqsuseme = Kar helvası

Berberiyyê = Siyaset

Berd = Soğukluk

Bergil = Erkek at

Bergilê = Dişi at

Berğuz = Pire

Bêrıd = Soğuk

Beri ı = Suçsuz, masum

Berq = Şimşek, kıvılcım

Berri = Hayvanın, önündeki bir şeye çarpmaması ve yana yanaşması için hayvana verilen komut

Berriyyê = Ova

Beryoz = Balyoz

Bes = 1.Yeter 2. Ancak, sadece

Besım = Güleryüzlü

Beşqe = Atmaca kuşu

Beşqed = Kaça

Beşşê = Saçtaki aklık veya yüzdeki leke, sakarlık

Beşuş = Güleç

Bêvar = Baştansavma iş yapan

Bevl = Altına yapma

Bevlê = İdrar

Bevsê = Öpücük

Bexel = Cimrilik

Bêxeyr = Hayırsız

Bexiyl = Cimri

Bexşiyş = Bahşiş

Bext = Baht, nasip

Bey’ = Satma

Bey’e = Satışta ön ödeme, kapara

Beybunê = Tomurcuk

Beyceme = Pijama

Beydıncen aĥmar = Domates

Beydıncen ısvıd = Patlıcan

Beyıx = Soğuk kişi

Beyn = Arasında

Beyş = 1. Neye (kaça) 2. Neyle

Beyt = 1.Ev, 2. Aile

Beyt ıl may = Tuvalet

Beytıbyut = Evcilik oyunu

Bez = Doğan kuşu, kartal

Bezıl = İshal olma, altına yapma

Bezqe = Tükürük

Bezuvl = 1.Dışkısını altına kaçıran 2.Çok korkak (mec)

Bı = İle

Bı’ = Bö (korkutma sözü)

Bı’’o = Öcü

Bı’d = Uzaklık

Bı’rên = Böğürme

Bı’ŝên = Gönderme

Bıdeyê = Başlangıç

Bıf ( bıffe) = ( çocuk dilinde) tehlikeli

Bığrên = Kilitleme

Bığrêyê = Küçük taş

Bığyên = Azıtmak

Bığžên = Buğzetme, nefret

Bıhedê = Şaşkınlık, şaşılacak durum

Bıĥĥên = Sesin kısılması

Bık = Bir meyvenin iç kısmı, kemiğin içi, vb.

Bık ıl ras = Beyin

Bıkır = İlk çocuk

Bıl evvel = İlk önce

Bıl ıfraĥ = Mutluluklara (kahve, çay içtikten sonra)

Bıl kur’ân = Kuranıma

Bıl meliĥ = İyilikle, güzellikle

Bıl mısĥaf = Kurana (yemin ederim)

Bıl pır = Saçı açık şekilde

Bıl qazdin (bılkast) = Kasıtlı, isteyerek

Bıl qeçım = Şakacıktan

Bıl’eks = Bilakis, tam tersine

Bıl’ên = Yutmak

Bılbıl = 1.Bülbül 2.Takla

Bıleş = Bedava

Bılleh = Billahi

Bıluğ = Buluğ, ergenlik

Bılxas = Bilhassa, özellikle

Bılxeyr = Hayırlısıyla

Bım = Somurtkan, konuşmayan

Bın = Kahve

Bındeq = Fındık

Bındeqeyê = 1. Tüfek kurşunu 2. Bir fındık

Bıng = Vaktinde

Bınnefs = Kendi, kendisi

Bınni = Kahverengi

Bınt = Kız

Bıqqel = Bakkal

Bıqs = Yumruk

Bıqyên = Kalmak

Bırbışê = Kene

Bırbıx = Su deliği

Bıren = Koç

Bıren ıl ĥeriyrê = Eskiden asma çubuklarından koça benzetilerek yapılan, pestil bulamacına batırılarak çocuklara hediye edilen oyuncak

Bırevo = Eyvah

Bırğıl = Bulgur, bulgur pilavı

Bırğızeylê = Süsen (Bir kardelen çeşidi)

Bırği = Vida

Bırkê = Su birikintisi, havuz

Bırmên = 1.Dönmek 2.Çevirmek

Bırqên = Yansıma, parlama

Bırrad = Buzdolabı

Bırrani = Dıştaki

Bırreşê = Rende

Bırreyê = Kalemtıraş

Bırtêl = Atlet

Bırzenê = Çimen

Bısbas = Sim

Bıskılêt = Bisiklet

Bısmar = Çivi

Bısmılleh = Bismillah

Bıssayê = Köz, kor parçası

Bıssên = Parlama

Bıssıqt = Gerçekten

Bıstên = Sermek

Bıtanê = Astar

Bıtata = Patates

Bıtın = Melengiç, fıstığa benzer ama meyvesi çok küçük olan bir ağaç ve meyvesi

Bıtlan (bıttal) = Yorgun

Bıttaniyyê = Battaniye

Bıttariyyê = Pil, batarya

Bıttên = Delmek

Bıttılaq = Boşanmaya (yemin ederim)

Bıvêsir = Basur

Bıxş = Delik

Bıxşên = Delmek

Bıxve = Ta kenedisi, tam o

Bıyaž = Beyazlık

Bıyye’ = Satıcı

Bızır = 1. Çekirdek 2. Tohum

Bızrên = Ekin ekmek

Bızzên = Dağıtmak

Bızzılt = Çıplak bir şekilde

Bibi ‘eyn = Gözbebeği

Biyr = Büyük kuyu, artezyen kuyusu

Biyžên = Yumurtlama

Blat = Fayans, karo

Bobo kış = İbibik, hüdhüd kuşu

Budara = Pudra

Bumê = Baykuş

Buşar = Patlamış mısır

Buvz = Buz

Buxar = Buhar

Buze = Dondurma

 

C

 

Cancar = Dövene benzer, patoz görevi gören, hayvanların çektiği araç

Capsin = Alçı

Car = Komşu

Car’a = Cüret, cesaret

Carab = Cüzam

Caras = Zil

Carĥa = Yara

Caror = 1. Çekmece 2. Şarjör

Carra = Testi

Caru = Köpek yavrusu

Caruşê = El değirmeni

Carut = Faraş

Casur = Cesur

Cat = Leğen

Cavrabe = (tek) çorap

Ce = Geldi

Ce’dê = Cadde

Cebel = Dağ

Cebeli = Dağlı, yabani

Ceblê = 1.Yarı sıvı kütle, 2.Dışkı

Cebleqe = Alın

Cêcê = Tavuk

Ceciyq = Cacık

Ceflê = 1.Aniden korkma, ürkme 2. Uçuk

Ceĥem = Yaramazlık, yerinde durmama

Cêhıl = 1.Genç 2. Cahil

Cehınnem = Cehennem

Ceĥş = Sıpa

Ceĥş ıl kevi = Ütü masası

Ceĥşê = Yavrusuz dişi eşek

Cêlıd = Buz gibi, soğuk

Celi = (bulaşıkları vb.) yıkama

Celiyd = Buz

Cem = Cam

Cemelê = Deve

Cêmı’ = Cami

Cêmıd = Donuk

Cemi’ = Herkes, bütün

Cemsê = Askeri jip, araç

Cemus = Camız, manda

Cen = Ruh

Cenb = Yanında

Cenbê = Küfe, asma çubuklarından yapılmış, üzüm taşımakta kullanılan derince sepet

Cennê = Cennet

Cerbo’ = Kertenkele

Ceredon = Büyük sıçan, lağım faresi

Ceriy = Akan, akıcı

Cerri = Yap, yerine getir

Ceryê = Cariye

Ceryen = Elektrik

Cesus = Ajan

Ceŝvê = Tarla sınırı, sınır taşı

Cev = Gökyüzü

Cev’ = Açlık

Ceveb = Cevap, karşılık

Cevf = Göbek, karın, işkembe

Cevzê = Ceviz

Cevzıt ıl seq = Ayak bileği

Ceyb = Cep

Ceyb ıl ‘arus = Gelincik çiçeğinin pembesi

Ceyb ıl xeten = Gelincik çiçeği

Ceyız = Caiz

Cêyi = Gelen

Ceze = Ceza

Cezu = Cüz (Kuran-ı Kerim )

Cı’dê = Sancı gibi durumlarda ağrı kesici etki yapan faydalı bir ot

Cıb = Kuyu

Cıbbê = Aba, cübbe

Cıbbelê = Harç yığını

Cıbnê = Peynir

Cıbrên = Mecbur etmek

Cıd = Dede

Cıddo = (ey) dede

Cıderi = Cüzam

Cıdi = (keçiden erkek )oğlak

Cıfetê =  Topluluk, toplum

Cığara = Sigara

Cıhd = Gayret

Cıĥê = Fıkralarıyla ünlü fıkra kahramanı, Nasrettin hoca olduğu zannediliyor.

Cıhelê = Cehalet

Cıheti = Gayretli, çalışkan, işten kaçmayan

Cıjjê = (çocuk dilinde) et

Cıld = 1. Deri, post 2. Ten

Cıldê = 1. Etteki pişmeyen, damarlı tabaka 2. Lastik conta

Cılled = Cellât

Cılledê = Buzluk

Cılleyê = Yer örtüsü, halı

Cıltên = Kabuğu veya derisi çıkma

Cım’e = Cuma

Cım’ıt Meryem = Hıristiyanların paskalya bayramı

Cım’iyyê = Toplanma maksatlı yer

Cımcımê = Kafatası

Cıme’e = Cemaat, topluluk

Cımlê = Beraber, hep beraber

Cımrayê = 1.Kor, ateş parçası 2. Cemre

Cın = Cin

Cıncıl = (çan şeklindeki küçük ) zil

Cınebê = Cenabet

Cınezê = Cenaze

Cınĥ = Kanat

Cınnên = Delirmek

Cınni = Erkek cin

Cınniyyê = Dişi cin

Cıns = Cins, tip

Cırab = Deri çuval

Cıradê = Çekirge

Cırbêni = Güneş görmeyen

Cırĥên = Yaralamak

Cırım = Cürüm

Cırn = Dibek taşı

Cırrafê = Kepçe, dozer (iş makinesi)

Cırraĥ = Cerrah

Cırrên = Çekmek

Cırş = İri bulgur

Cıryên = Olmak, meydana gelmek

Cısara = Cesaret

Cısım = Vücut

Cısır = Köprü

Cıssê = Cüsse

Cıssên = Elle yoklamak, ellemek

Cıvemêr = Cömert

Cıvêrıb = Çoraplar

Cıxve = Zaten

Cızar = Havuç

Cızmên = Cezbe

Cihed = Cihat

Cile = Cila

Ciybên = Getirmek

Ciyd = (elbise, ayakkabı vb.) düz taraf, ters olmayan

Ciyfê = Cife, leş

Ciyran = Komşu

Co’ = Açlık

Cora = (küçük) çukur

Cumê = 1.Göl 2. Halı, kilim tezgâhı

Cumhuriyyê = Cumhuriyet

Cuv’en = Acıkmış, aç

Cuvve = İç, içeri

Cuvveni = İçteki

 

Ç

 

Çakêta = Ceket

Çalliys =

Çamor = Çamur

Çantayê = Çanta

Çapar = Avcıların ava pusu kurmak için saklandıkları taştan örme sütre

Çaqqılmaz = İçine ekmek katılmış ayran

Çegun = Baston

Çeĥufê = Kar küreme aracı

Çek = Dik

Çekkê = Daldırmak, batırmak

Çekûç = Çekiç

Çêlê = İnekler için kullanılan bir ifade

Çeltukê = 1.Çeltik, 2.(çikolata v.b.) ambalaj

Çemçê = Kepçe

Çemê = Çam

Çempuŝê = Çiçeğin tomurcuğu

Çep = Sol

Çepen = Döşek, yorgan yapmak için kullanılan bez

Çepliyyê =

Çeppi = Solak

Çeqmuzê = Kanatlı hayvanların kuyruk kısmı eti

Çeqzê = Zıplama

Çer = Yırtık

Çerçef = Çarşaf

Çerçufê = İç kapı

Çere = Çare

Çeroq = Çarık

Çerx = Bilemek

Çey = Çay

Çeyden = Çaydanlık

Çez = Çeyiz

Çezme = Çizme

Çıççê = Meme

Çıffên = Çarçabuk hareket etme

Çıĥfên = 1. Sürükleyerek çekme 2.Karı küreme

Çıkâlata (çaqqol) = Çikolata

Çıkkên = 1.Saplamak,2. Daldırmak

Çıl = Aç gözlü

Çıleqe = Hoş olmayan hareketler ve gevezelik yapma

Çılığlığê = Küçük bir kuş çeşidi    

Çılıngê = Acurun kavun haline gelmiş olanı

Çımınto = Çimento

Çıng = Favori

Çınnıfs = Açgözlü

Çınqel = Çengel, ağzı çengel biçimindeki kilit

Çıqmeq = Çakmak

Çır’eyê = Büyükbaş hayvan dışkısı

Çırmê = İçte olan bir organın ya da parçanın dışarı sarkması, gözükmesi (hayvanlarda bağırsağın dışarı sarkması)

Çırpen = Dağda yetişen, yenilebilen bezelye benzeri ot (Çeşitleri: Çırpen ıl baqara, çırpen ıl ‘afsor, çırpen ıl fara )

Çırpeqe = Kırbaç, kamçı benzeri eşya

Çırrên = Yırtmak

Çıxxên = Kesilme

Ço = Deh

Çoço = ( çocuk dilinde ) eşek, binek

 

D

 

Daftar = Defter

Damiyr = Vicdan azabı

Dangor = Yuvarlanabilen, küreye benzer büyük kaya

Dar = ( evin) avlu

Darac = Sabit merdiven

Daracê = 1.Derece 2. Basamak

Darvê = Sağanak yağış

Davaran = Dolaşma, gezip tozma

Davr = Sıra

Davrışşıms = Ayçiçeği

Dê = Haydi, çabuk

De’e = Dua

De’i = 1. Davet 2. Ziyafet

De’iyyê = 1. Söylenti 2.Reklam

De’s = Ezme

De’ve = Dava

De’vê = Düğün

Deb = Vurma, dayak

Debbê = Merkep

Debbıt ıl arž = Dabbetülarz

Debbovqe = Saç örgüsü

Debbuz = Toplu iğne

Debeq = Şeker artığı yapışkanlık

Debiyb = Zararlı haşerat

Dedê = ( kız ) kardeşim

Dedo = (erkek ) kardeşim

Deeyım = Devamlı

Def = Tef

Def’e = 1.Ödeme 2.İteleme

Defe = Sıcaklık

Deferê ( deverê ) = 1.Harçsız taştan örülü duvar arasında açılan geçit 2. Saçta traş esnasında fazla kesme sonucu oluşan açıklık

Defın = Defin, gömmek

Defi = Sıcak

Definê = Define

Defle = Tükürük

Değıl = Bütün dal halindeki çalı, çırpı

Deĥĥe = ( çocuk dilinde )iyi, güzel

Dehiyn = Yağlı

Deliyl = Delil

Dellê = Üzerine üzümleri dizerek taşımaya yarayan kavis şekline getirilmiş asma çubuğu

Deluv = Kuyu kovası

Dem = 1.Kan 2.Kan parası

Dem ĥıluv = Sevecen

Dem mır = Sevimsiz

Dem’e = Gözyaşı

Deme = Dama

Demekê = Tomar

Demğe = Damga

Demmê = Belli bir süre

Demmevi = Kan kırmızısı

Denê = Yarım gün

Deng = Değirmen taşı

Deqêq = Un

Deqêq ĥınta = Buğday unu, kepekli un

Deqêq xas = Kepeksiz un

Deqın = Sakal

Deqoq = Tokmak, kuru besinleri ufalamak, ezmek için kullanılan geniş ve ağır tahta araç

Deqqe = 1. Dakika 2. Melodi

Derbekkê = Darbuka

Derd = Dert

Derekê = En aşağı tabaka

Deremeytê = Dinamit

Dereng = Dar vakit, vaktin geçmesi

Derexe = Yüksekçe yığın

Derfê = Dolap, pencere v.b. kanatları

Derguşê = Beşik

Dêrındıp = Yolağzı Köyü ( Gercüş-Batman )

Dêrızbine = Acırlı Beldesi (Midyat)

Dêri = Diğer

Derzê = Dikiş

Deşt = ( kapının) sonuna kadar açık olması

Deşvê = Geğirme

Deve = İlaç

Deve celi = Bulaşık deterjanı

Deve xesiyl = Çamaşır deterjanı

Devğe = Dağlama, yanık izi

Devğeniŝe = Tuzlu erimiş tereyağı

Devlê = Devlet, ülke

Devmê = Ağaç

Devqe = Yufka

Devsê = 1.Ayak izi 2.Evin ya da arazinin yolu

Devş = Ön bacak etleri

Devxe = Baş dönmesi

Dexes = Kıskançlık

Dexıl = Dâhil

Dexiylık = Ocağına düştüm, yalvarırım

Dexus = Kıskanç

Deyım = Devamlı

Deyn = Borç

Deyr = Manastır, kilise

Deys = Meme

Deyyus = Namusunu kıskanmayan, ailesinin namussuzluklarına göz yuman erkek

Dıb = Vur

Dıbbê = Ayı

Dıbbebê = Tank

Dıbbên = 1.Vurmak 2. Dövmek

Dıbbeyq = Bir ot cinsi

Dıblên = Güreşte yenmek

Dıbs = Pekmez

Dıccel = Deccal

Dıd = ( çocuk dilinde) dövmek

Dıf’ên = 1.İtmek 2. Ödemek

Dıffeyê = Isıtıcı

Dıffeyıt ceryen = Elektrikli ısıtıcı

Dıfqên = Dökmek

Dıfrên = Örgü örmek

Dıgdıgen = Çok eskiden kullanılan taştan yapılmış ocak

Dığım = Saldırgan, başkasına zarar veren

Dığmên = Başkasını dövmek, zarar vermek, rahatsız etmek

Dıhnê = Yağ, katı yağ

Dıhnên = Yağlama

Dıhnıt ĥıvêvin = Hayvansal yağ, tereyağı

Dıkkê = 1.Evin önünde yapılan yerden hafif yüksek oturmalık 2. Binek (eşek)

Dıkken = Dükkân, market

Dıllên = Delalet etmek, tarif etmek, yol göstermek

Dımbılê = Çok kötü, şişkin yaralar oluşturan sivilce

Dınfış = Şişkince, şişman

Dıngudêllê = Eski masallarda bir masal kahramanı

Dınĥudenoĥ = Hafif doluya benzer sert kar çeşidi

Dınyê = Dünya

Dınyıt lıx = Öteki dünya, ahret

Dıqqên = 1.Çalmak (kapı, davul vb.) 2.Dokunmak

Dıqqên = Dövmek, ezmek

Dıqrên = Dayamak

Dıqşên = Çarpma, toslama

Dırdır = Diş eti

Dırebeyê = Kepenk

Dırkêyê = Birbirine yapışmış olan sert kütle

Dırmala = Kışlık et ihtiyacı için beslenen hayvan

Dırmen = İlaç

Dırs = Diş

Dırxış = Dal

Dıst = Derin kazan

Dıxın = Darı

Dıxlên = Girmek

Dıxxen = 1.Duman 2. Sigara

Dik = Horoz

Diyn = Din

Diyq = Çocuk dilinde bakmak

Diyr = Bırak

Diyr belık = Dikkat et, göz kulak ol

Diyr mınni = Beni rahat bırak

Doğri = Doğru

Dolmiş = Dolmuş, minibüs

Donde = Semere, evlat

Dufe = Kuyruk sokumunda düştüğü zaman bel ağrısına sebep olduğu söylenen kemik

Dusên = Basmak, ayağıyla ezmek

Duvayra = Daire

Duvdê = 1. Kurtçuk 2. Solucan

Duvdıl = Kararsız, aşırı şüpheci

Duvmên = Devam etmek

Duvvar = Çok gezen

 

E

 

E’del = Daha dolgun

E’mi = Kör

E’rec = Ayağı topallayan

E’vec = Eğri, yamuk

Ebed = Ebediyet

Ebeden = Ebediyen, kesinlikle

Ebleh = Bön, aptal,

Ebleq = Alaca renkli

Ebuy = Babam

Ecel = Ecel, ölüm vakti

Ecır = Ecir, sevap

Ecme’iyn = Cümleten

Ecnebi = Yabancı

Eççeğ = Hangi vakitte

Edeb = Edep, terbiye

Edemi = Efendi, iyi

Efê = Afet

Eftıl ĥevlık = Kurban olayım manasında ( etrafında tur döneyim)

Eğe = Ağa

Ehbel = Bön bön bakan kişi, şaşkın

Eĥed = 1.Pazar günü 2.Kimse

Ehıl = Aile, akrabalar

Eĥle = Daha iyi, daha tatlı

Ehle u sehle = Yerine göre safa geldiniz, güle güle gibi manalarda kullanılır

Ehlıssınnê = Ehlisünnet (dört hak mezhep)

Ehli ( ehliyyê) = 1.Evcil 2.Uysal

Eĥmeq = Ahmak

Eĥsen = Daha iyi

Eĥvel = Yamuk

Ehven = Daha kolay

Ekıl = 1.Yiyecek 2. Yemek yeme

Ekuvl = Çok yemek yiyen, obur

Ekves = Daha güzel

Elê = Alet

Elemênyo = Alüminyum

Elf = Bin (sayı)

Elif bê tê= Elif ba

Eliyyê = Taraf

Ellef = Çok eskidi ( bin yıllık oldu)

Emel = Umut

Emen = Güven, güvenlik

Emêrke = Amerika

Emir = Kral

Emiyn = Güvenilir

Ems = Dün

Enbiye = Enbiya, peygamberler

Enceğ = 1. Ancak 2.Habire

Ene = Ben

Enequl = Zannederim ki, bence

Engeri = Tabak

Epqen = Daha sonra

Eprex = Sarma yemeği

Epşê = Şenköy Beldesi (Midyat )

Eqelliyyê = Azınlık

Ercel = Daha cüretli, daha cesur

Ergilê = Nargile

Ertıci = Rica ediyorum, ne olur

Esterc = Cesaretim var

Eşqed = Kaç, ne kadar

-et,- at = -ler, -lar çoğul eki ( semeket = balıklar)

Evle = Yoksa

Evliye = Evliya, veliler

Evvel = İlk, birinci

Evvel şi = İlkin, ilk olarak

Evvel u êxır = Eninde sonunda

Evvelems = Evvelsi gün (iki gün önce)

Ex = Erkek kardeş

Exeyr = Daha hayırlı, daha iyi

Exi = Kardeşim

Exrê = 1. Ahret 2. Sonunda

Exres = Dilsiz

Exuy = Kardeşim

Exveŝ = Şaşkın

Eymed = Ne zaman

Eyn = Nerde

Eyne = Hangisi

Eyngıs = Nerede

Eyr = Penis, erkeklik cinsel organı

Eyş ‘ınek = Sana ne

Eyş = Ne

Eyş ısmu = İsmi neydi, o şey

Eyş lı ken = Her şey, ne ararsan

Eyş raĥılli = Bana ne

Ezel = Ezel

Ežiyyê ( eže ) = Eziyet

Ezreq = Mavi

 

Ê

 

Ê (êh) = 1.Evet 2. Ta 3. Tamam, yeterli

Ê levn = Buraya kadar

Ê leymet = Ne zamana kadar

Ê leyn = Nereye kadar

-ên = mastar eki (- mek, -mak)(örn: ziydên = eklemek)

Êxır = 1. Son, sonda 2. Neyse

Êxırvext = Geç vakit

Êxrê = Ahiret

 

F

 

 

Faĥĥol = Derin olmayan çukur veya kuyu

Fanêra = Fanila, kazak

Fanos = Fanus

Fara = Fare

Farac = 1.Rahatlama, kurtuluş 2. Hapşırana çok yaşa manasında kul.

Faraĥ = Mutluluk

Faras = (dişi ) At

Faraža = Faraza, mesela

Farman = Ferman

Farruc = Genç horoz, pilicin erkeği

Farž= 1. Farz, 2.Gerekli, şart

Fas = Dilim

Fasiyĥ = Açık, anlaşılır bir dille konuşma

Fasuliyyê = Fasulye

Fatêr = Mayalanmamış (Ekmek vb.)

Fatır = Oruç bozan, oruçsuz

Fatora = Fatura

Fattoĥ = Kurumuş tezek, çürümüş odun

Fattot = Eskiyip yıpranmış, çürümüş

Faxıž = 1. Bacak, 2.But

Faxr = Böbürlenme

Faxxox = (kaynatmaktan vb.) çok yumuşak, kırılgan

Faži = Boş

Fažiy = Cömert

Fažiyĥa = Rezalet, skandal

Fê’ıl = İşçi, çalışan

Febriyqe = Fabrika

Fecır = Fecir

Feçxe = Uzunca adım

Feĥım = Köz

Fehim = Akıllı, çabuk anlayan

Fek = Ağız

Fêkhê = Meyve

Fel = Fal

Feleqe = Falaka

Felıci = Felç

Felit = Başıboş dolaşan

Felog = İsabet ettiremeyen, beceriksiz

Fen = Fen

Fene = Fena, kötü

Feqiyr = Fakir

Feqiyre = Zavallı                                                                                                                                                                                                                                                                                                

Feqqe = Din talebesi

Ferd = Bir kişi

Ferdê = 1.Paça 2. İki eş parçadan biri

Fergonê = Vagon

Ferığ = Boş

Ferq = Fark

Ferşê = Özellikle mezar taşı olarak kullanılan ince, yassı ve uzun kaya

Ferx = Yavru

Fes = Kazma

Fesıq = Fasık, günahkâr

Fessus = Dövüşmekten kaçan, korkak

Fesud = İspiyoncu, laf taşıyan

Fesvê = Yellenme

Fetĥ = 1. Açma 2.Fethetme

Fetĥe = 1. Fatiha 2. Üstün (Kuran işareti )

Fêtıĥ = Açık (renkli)

Fêtır = Ilık

Fetun = Fitneci, gammaz

Fetvê = Fetva

Fey = Gölge

Feydê = Fayda

Feyın = Fani, geçici

Feyıt = Geçen

Feylesof = Filozof

Feze’ = Korku

Fezo’ = Korkak

Fı = İçinde

Fı bextık = Bahtına düştüm, ne olur

Fı sebiylılleh = Allah yolunda, hayrına

Fı’ıl = Amel, iş

Fıcıl = Turp

Fıcrên = Patlama

Fıdê = Feda

Fıdei = Fedai

Fıdğên = Kafa yarılması

Fıdi ‘eynık = Canın sağolsun

Fıdyê = Fidye

Fıhım = 1. Anlama, anlama kabiliyeti, zekâ 2. Kolay anlayan kişi

Fıhmên = Anlamak

Fıĥmêyê = Köz parçası

Fıkır = Fikir, düşünce

Fıkkên = Sökmek, ayırmak

Fıl mıyye… = Yüzde…

Fılefıl = Ezilmiş nohutla yapılan bir yemek çeşidi

Fıleĥ = Kurtuluş, necat bulma

Fılekê = Felaket

Fıleno ( fılenkes ) = Filan kişi, filankes

Fılet = Ayrılma, boşanma

Fılĥel = Hemen

Fılım = Film

Fılleĥ = Çiftçi

Fılm = Film

Fılti fılti = Telaşla, aceleyle, çabucak

Fıncen = Fincan

Fıne = Öğle yemeği

Fıqır = 1. Pislik,2. Kirli, çirkin

Fır’avn = Firavun

Fırcê = Seyirlik

Fırcên = Seyretme

Fırçe = Fırça

Fırer = Firar

Fıresê = Feraset (anlama, kavrama sezme kabiliyeti)

Fıreyığ = Yemek kapları

Fırferê = Kelebek

Fırĥan = Sevinçli

Fırĥên = Sevinmek

Fırıc = Ferah, geniş (ortam)

Fırk = Badem

Fırkê = 1.Badem ağacı 2.Badem

Fırkên = Ovmak

Fırn = Fırın

Fırq = Ayrı, seyrek

Fırqe = Grup

Fırran = Fırıncı

Fırrên = Uçmak

Fırse = Fırsat

Fırşên = Döşemek

Fısal = Şekil, görüntü

Fısed = Fesat, bozulma

Fısqıyyê = Fıskiye

Fısten = Fistan

Fısteq = Fıstık

Fısteqeyê = Fıstık ağacı

Fısxên = Kırmak, yarmak

Fışşên = Delmek, patlatmak

Fıtĥên = Açmak

Fıtmên = Sütten kesme

Fıtnê = Fitne

Fıtqên = ( dikişi) sökülme, yırtılma

Fıtra = 1. Fitre 2. Mantar

Fıtsên = Havasız kalmak, boğulmak                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  

Fıttên = (ekmeği vb. ) ufalamak, parça parça etmek

Fıttên = Yıpranıp çürüme

Fıxxe = Kapan

Fıžža = Gümüş

Fi = Var

Fil =1. Fil 2. Tarlada kötü kökler salarak verimi düşüren zararlı bir ot

Foq = Yukarı

Foqıl’edê = Fevkalade

Frensevi = Fransızca

Frêz = Tarladaki ekili hat

Fuvrên = 1. Köpürerek taşma 2. Arıların topluca saldırması

Fuvtên = Geçmek

 

FPELTEK F HARFİ ALTI ÇİZİLİ OLARAK ( F ) GÖSTERİLMİŞTİR

 

Fır = at

 

G

 

Gabbop = Şişkin

Gabra = (bir parça) bez

Galona = Bidon

Garbota = Paçavra

Gazoza = Gazoz

Geb’e = Bir yudum

Gebus ıl leyl = Karabasan

Gedduşê = Dürüm

Gedım = Hayvanın ısırması

Gello = Acaba

Gengeşê = Kargaşa

Gêrê = Ekinleri (patosla v.b.) öğütüp samandan ayırma faaliyeti

Gerrê= Koşuşturma, kalabalık

Gerzel = Büyük sepet

Geskê = Keçi

Getto = Kek

Gez = Gaz

Gezınê = Şikâyetler etme, sitem

Gezzê = Isırık

Gıbbên = Şişkinleşmek

Gıbsên = Basmak

Gıbşên = Örtmek

Gıdmen = (eşek, inek vb. ) hayvan ısırması

Gıdyê = Dilencilik

Gıĥĥên = Kuruyup sertleşme

Gıllabiyyê = Aba

Gımgım = Güğüm

Gıngırês = Dağdağan

Gıngırêsê = Dağdağan ağacı

Gırrecê = Tekerlekli sandalye

Gırrên = 1.Koşmak, yetişmek 2.Tutuşmak, yanmak

Gıryên = Konuşmak, çok konuşma

Gıžb = Yalan

Gızım = Sert dokulu, kumaşlı

Gıžžeb = Yalancı

Gızzên = Isırmak

Gogê = Bir taş oyunu

Gohbel = Hayvanlarda şişkinlik oluşturup kırılmalarına sebep olan bir hastalık

Gor = Asıl

Gujên = Sürekli dönüp dolaşma

Gumen (gomen) = Tahmin

Guneh = Günah

Gurrê = Kumru, güvercine benzeyen yabani bir kuş

 

‘AYN (‘) ARAPÇADAKİ ‘AYN’ HARFİYLE BAŞLAYANLAR () İŞARETİ AYN OLARAK KULLANILMIŞTIR

 

‘accora = Acurun şişkince olanı

‘aciyb = Acayip

‘afak = Aferin

‘afsa = Meşe ağacında oluşan içi delikli misket şekilli şey

‘aqrab = Akrep

‘arabi = 1.Arapça, 2.Arap

‘aramê = Büyükçe yığın

‘arasa = Arsa

‘arêž = Geniş

‘arıf = Bilen, bilgi sahibi

‘arus = Gelin ( düğünde )

‘as’os = 1.Kuyruk 2. Sebze sapı

‘asabi = Sinirli

‘asfor(‘afsor ) = Serçe, küçük kuş

‘asır = İkindi

‘asi = 1.Asi, isyankâr 2.Kolay pişmeyen, sert 3. Büyük günah işleyen

‘asiyr = Sıkma

‘askâr = Asker

‘askariyyê = Askerlik

‘aşra(‘aşara ) = On

‘ataş = Susuzluk

‘atzê = Hapşırık

‘avra = 1.Avret 2. Şaşı (göz)

‘ažamê = Azamet, büyüklük

‘ažım = Kemik

‘ažmıccu’en = Kaval kemiği

‘ebd = Kul

‘ebus = Somurtkan

‘ecelê = Acele

‘ecemi = Acemi

‘ecep = 1.Garip, ilginç 2.Acaba

‘eceq = 1. İşe yaramaz öteberi, dağınıklık 2. Ekinler arasında oluşan yabani otlar

‘ecez = Sıkıntı, iç darlığı

‘eciyn = Hamur

‘ecqe = Kalabalık, insan topluluğu

‘ecu = Meyve çekirdeği

‘ecuvl = Aceleci

‘edê = 1. Adet, 2.Alışkanlık

‘eded = Miktar

‘edıl = Adil

‘ediyl = Bacanak

‘edu = Koşmak

‘eduv = Düşman

‘efe = Afiyet, sağlık

‘efenê = Küf

‘efriyt = İfrit

‘efu (‘efvê) = Af

‘egid = Yiğit, kabadayı

‘ehd = Ahit, söz verme, vaat

‘eilê = Aile

‘ekrut = Utanmaz benzeri ( küçümseyici bir hitap)

‘eks = İnatçı

‘eksiyyê = İnatçılık

‘el ‘edê = Adet üzeri, sıradan

‘el barakê = Bereket olsun (manasında söz)

‘el ferığ = Boşuna

‘el moda = Modaya uygun

‘el qırqızê = Milimetrik dengede durma, düşmeye ramak kalma

‘el riq = Aç karna

‘el xeyr = Hayırlı olsun

‘ele ‘eyni = Gözüm üstüne

‘ele = Üstünde

‘ele ehd = (ona) nazaran (karşılaştırma)

‘ele ğeflê = Aniden, sezdirmeden

‘ele mehıl = Yavaş ve sakince

‘ele rasi = Başım üstüne

‘ele tuvl = 1. Sürekli, 2. Uzunlamasına

‘ele žahır xatıru = Ezberden ( bilmek, okumak)

‘elem = Elalem, insanlar

‘elemê = Alamet

‘eleqe = Suda oluşan küçük canlılar, kurtçuklar

‘elevi = Alevi

‘eleyş = 1. Ne hakkında 2. Ne için

‘elım = Âlim

‘elım ıl ğeyb = Gaybı bilen ( Allah )

‘êliy = Yüksek

‘elli nexxi = Tahterevalli

‘elokê (‘elo) = Hindi

‘elq = 1.Yakma 2. Bulaştırma

‘elqe = Yakmalık

‘em = Amca

‘eme = Körlük

‘emel = 1.İş 2. Amel 3. İshal

‘emeliyyê = Ameliyat

‘êmır = Seyrek

‘emiq =1. Derin 2.Koyu

‘emlê = Meşgale, iş

‘emmê = Hala

‘emmo = (ey)amca

‘emud = Kolon, sütun

‘encebu’eleq = Dev, çok uzun boylular için kullanılan deyim(masallarda dev varlık)

‘end = Yanında

‘enguz = Başı top şeklindeki veya yumru biçimli asa

‘enit = İnatçı

‘enkebutê = Örümcek

‘ennet = Nefret etti

‘enqud = Salkım ( üzüm)

‘enterik = El feneri

‘eqdê = Odun, çalı vb. malzemelerin saklandığı evin dışındaki yapı

‘eqebê = Sarp geçit, zor yokuş

‘eqıb = 1.Kıç, kıç taraf 2.Kök

‘eqıd = Birbirine kenetli taşlardan oluşan, tavanı kubbemsi, kemerli yapı

‘eqıl = Akıl

‘êqıl = Akıllı

‘eqiydê = İtikat, iman, inanılan şeyler

‘eqiyq = akik taşı

‘eqroqe = Kurbağa

‘eqsê = Ense

‘equvlê = Çatalımsı şekilli odundan yapılan eşya, sapan ağacı

‘ereq = 1. İçki 2. Ter

‘eresin = Sincap

‘êri = Çıplak

‘es = Öyleyse, niye ki

‘esel = Bal

‘eşen = İçin

‘eşıq = Âşık

‘eteb = Azar, kınama

‘etiq = Eski

‘ets = Mercimek

‘etsiyyê = Tüm mercimekten yapılan bir yemek

‘eyb = Ayıp

‘eyış = Hayatta

‘eyn = 1.Göz 2. Su kaynağı

‘eyn ıccu’ene = Açgözlü

‘eyneyn lımğevzeliyn = Şaşı göz (lü)

‘eyni = Tıpkı, aynı

‘ežeb = Azap

‘ežıl = Ayrılma

‘eziyme = Yemek daveti

‘eziz = Aziz, çok değerli

‘ıb = Elbise ile göğüs arasındaki kısım

‘ıbbara = Abbara, evlerin altından geçen kemerli, tünelimsi yol

‘ıbedê = İbadet

‘ıbra = İbret

‘ıcbên = Beğenme

‘ıccê = Maydanoz, yumurta, un karışımı yumuşak hamur kızartılarak elde edilen yiyecek

‘ıcıl = Tosun

‘ıclê = Düve, yavrusuz inek

‘ıcvê = Meyve çekirdeği

‘ıczên = Sıkılmak

‘ıddên = Saymak

‘ıdelê = Adalet

‘ıdıl = Kiloluluk

‘ıdmên = Kirletmek

‘ıkfên = Bükmek, eğmek

‘ıks = Dirsek

‘ılbê = 1.Kutu 2. Şinik (tahılları ölçmekte kullanılan kap)

‘ılem = Sala

‘ılemê = Alamet

‘ıleqe = Alaka

‘ılk(‘ılkê ) = Sakız

‘ıllê = İllet, hastalık

‘ılleqe = Askı

‘ılm = İlim

‘ılmên = 1.Sala okunması 2.Bilmek

‘ılqên = 1. Takılma 2. Hastalık kapma 3. Yakmak

‘ılu = Yükseklik

‘ımec = Taşları üst üste koyup karşılıklı uzaktan vurarak devirme oyunu

‘ımır = Yaş, ömür

‘ımlên = Yapmak

‘ımmar = İnşaat ustası

‘ımnevel = Geçen yıl

‘ımq = Derinlik

‘ımra = Umre

‘ımrên = İnşa etmek

‘ımyên = Kör olmak

‘ınet = İnat

‘ınıb = Üzüm ( Çeşitleri: Zeyti, Mazruna, Heseniy, Kerkuşi, Qarfoki, Sebeqi ‘atf, Zeynebi, Bayžılhımem, Xıžrani, Şıtvi, ‘eynverdêni, Ĥebdırêc, Sudeni, ‘ınıbılkelbê, Sıncêri, Ĥeseni, Ĥımrani)

‘ınkef = Kayapınar (Gercüş-Batman)

‘ınno = (çocuk dilinde ) üzüm

‘ıqdê = 1.Düğüm 2. Ağaçtaki yumru 3. Derideki yumru, ur

‘ıqdıt ıl reqbê = Âdem elması

‘ıqqê = Hıçkırık

‘ırayıs = Gelinle damat

‘ırbeyşê = Sarmaşık

‘ırcên = Ayağı aksamak

‘ırf = İbik

‘ırfên = Bilmek

‘ırfên = Burun kanaması

‘ırkên = Suya basmak ( çamaşır)

‘ırq = 1.Damar, 2.Kök

‘ırq = Millet, soy

‘ırqen = Terli

‘ırs = Düğün

‘ırvê = Düğme iliği

‘ırž = En

‘ısa = Sopa

‘ısabê = Grup, çete

‘ısafir = Kuşlar

‘ısbê = Sülale

‘ısrên = Sıkma

‘ıssara = Sıkma aleti

‘ısyên = Sıkışıp kalma

‘ış = Yuva

‘ışe = Akşam yemeği

‘ışê = Yatsı

‘ışet ıl ımvet = Ölünün ruhuna hayra dağıtılan yemek

‘ışq = Aşk

‘ışriyn = Yirmi

‘ıtbên = Aşırı korkma

‘ıtfên = (paçaları) büküp dikmek

‘ıtım (‘ıtmê) = 1.Karanlık 2. Kapalı renk

‘ıtla = Tatil

‘ıtşan = Susamış

‘ıttar = Seyyar satıcı

‘ıtyên = Vermek

‘ıveqiyl = Çalı, ot vb. yükleri hayvana asarak yüklemeye yarayan çatalımsı araç

‘ıžayê = Kertenkele ( derisi yumuşak ve pürüzsüz kertenkele)

‘ızeviyyê = Taziye

‘ıžır = Özür, mazeret

‘ızran = Alıç

‘ızranê = Alıç ağacı

‘ıžžên = (köpeğin v.b.) ısırması, yemesi

‘ızzên = İzzeti ikramda bulunmak

‘iyd = Bayram

‘iyd lıgbir = Kurban bayramı

‘iyd lızğeyyır = Ramazan bayramı

‘iyd miled = Doğum günü

‘iydên = Tekrar etmek

‘iydeniyyê = Bayram harçlığı

‘iyf = Bırak, rahat bırak

‘iyşê = Yaşam

‘oŝmeniyyê = Osmanlılar

‘ud = Değnek, sopa

‘ud sivek = Misvak

‘ufên = Bıkmak, usanmak

‘umumi = Genel

‘uvzen = İhtiyaç duyma

 

Ğ

 

Ğaddar = Gaddar, zalim

Ğalat = Yanlış

Ğalêž = Kalın ( silindirimsi varlıklar için kullanılır)

Ğar = Tur

Ğarabê = Kalas, tahta direk

Ğarğara = Gargara

Ğaruf = Dibi düz, derin ve büyük kepçe

Ğata = Kapak

Ğažab = Sinir, kızgınlık

Ğebiynê = Yazık

Ğedê = Yarın

Ğefi = Yatan

Ğeflê = Gaflet, dalgınlık

Ğefu = Uyku

Ğel = Pahalı

Ğelb = Yenme, galibiyet

Ğelem = Küçükbaş hayvan, keçi sürüsü

Ğelemê = Keçi

Ğelıb = Galip

Ğeli = Kaynar, kaynatma

Ğeloq = Sahipsiz (hayvanlar için yapılan lanet olası benzeri sövme )

Ğem = Gam

Ğêmık = Kapalı ( renk )

Ğemzê = Gamze

Ğene = Zenginlik

Ğeni = Zengin

Ğenni = Şarkı söyle

Ğerb = Batı

Ğerbul = Sineklik

Ğerib = Garip, yabancı

Ğerq = Batma

Ğerz = Yeni bağ

Ğerzel = Küfe, asma çubuklarından yapılan büyük ve derin sepet

Ğeşim = Bilgisiz, saf

Ğeyb = Gayb

Ğeybê = Gurbette kalınan süre

Ğeyê = Gaye, maksat

Ğeym = Bulut

Ğeyr = Başka

Ğez = Gaz, gaz ocağı

Ğezi = Gazi

Ğezlılbınet = Pamuk şekeri

Ğezvê = Gazve

Ğıbnê = Küslük, dargınlık

Ğıde = Kahvaltı

Ğıdrên = Aldatmak, zarara uğratmak

Ğılž = Kalınlık

Ğımzên = Göz kırpma, yumma

Ğınnoyê = Şarkı

Ğırbê = Gurbet

Ğırbêl = Elek

Ğırê = Tutkal

Ğıreç = Garaj, terminal

Ğırfê = Oda

Ğırfên = Daldırmak

Ğırğara = Yükleri yüksek yerlere çıkarmaya yarayan makara

Ğırmên = (zararı) ödemek, ödetmek

Ğırqên = Batmak

Ğırra = Kâkül

Ğışşên = Aldatmak

Ğıtsên = Suya dalmak

Ğıttên = Dalmak, batmak

Ğıyyeb = Gurbettekiler

Ğıžban = Kızgın

Ğızelê = Geyik, ceylan

Ğızlên = Dönmek, dolanmak

Ğiybên = Batmak, kaybolmak

Ğiyrê = İffet, namus

Ğulê = Geceleyin atların yelelerini karıştırdığı, ördüğüne inanılan esrarengiz mahlûk, bir çeşit dişi cin

Ğuvrên = Batma

 

ARAPÇADAKİ 27. HARFİ ‘HE’ İLE BAŞLAYANLAR

 

Habra = Bir tutam

Habta = İrkilme, çok korkma

Hadm = Sindirmek

Hak = O

Hak ıddınyê = Öteki dünya, ahret

Hak ılvext = Az önce, demin

Hak ılyevm = Geçen gün

Hakê = O şey, o nesne

Harıb = Kaçan

Haşkara = Aşikâr, açık

Havk = Onlar

Havnak = Orası

Hebvê = Kar

Hebvıt ıl qıra’ê = Çocukların yağan ilk sert kara verdikleri ad

Heddi = Dur

Hêdiy = Yavaş

Hêfiyyê = Ümit, güven

Heg = Böyle

Hele bele = ( şaşırma ve kızma almamı taşır)

Helqed = Bu kadar

Hem = Kaygı, üzüntü

Heme = 1. Bari 2. O halde

Heme heme = Yaklaşık olarak

Hemis = Soğanlı et haşlaması

Hene = Saadet

Heniyyê = 1.Afiyet olsun 1.Ne mutlu

Herib ( heriybê ) = Kaçak

Hetiykê = Rezalet

Heve = 1.Hava 2. Gökyüzü 3.Rüzgâr

Hevecen = Hafif delilenme

Hevın = Havan

Heviyyê = Hüviyet, kimlik

Hevnê = Burası

Hevžê = Bunlar

Hey = Bu

Heyloo = Vay ( ne olmuş)(şaşırma, garipseme)

Heyyın = Kolay

Hezzê = Sallanma, deprem

Hı = Ne (var)(seslenen kişiye cevap olarak)

Hıbbên = 1.Esmek 2. Kar yağması

Hıbrên = Avuçlamak

Hıbşên = (tutmak için) atılmak

Hıbvên = (kar) yağmak

Hıcmên = Saldırmak

Hıddên = Yıkmak, yıkılmak

Hıdeyê = Hidayet

Hıdrên = Yıkmak, yıkılmak

Hıdyên = 1.Dinmek 2.Hediye etmek

Hılek = Mahvolma

Hıllık = Al, al sana

Hımmê = Himmet

Hımmên = Önemsemek

Hınnê = Onlar

Hırban = Kaçan, kaçak

Hırbên = Kaçma

Hırım = Yaşlı (erkek)

Hırmê = Yaşlı ( kadın)

Hırrên = Dökülmek

Hıryên = Eskitmek, yıpratmak

Hış = 1.Şuur 2. Sus

Hışşên = 1. İyice ıslanmak 2. Korku veya şaşkınlıktan yerinde kalakalmak

Hıvvê = O (erkek)

Hıyyê = O (kadın)

Hızzên = Sallamak

Hilel = Hilal

Hucên = 1. Gitmek 2. Dolaşıp durmak

Hucuvm = Saldırı

Huver = Yardım isteği, bağırış

Huvervê = Yardım edin, imdat

 

ĤA ARAPÇANIN 6.HARFİ OLAN ‘HA’ HARFİ İLE BAŞLYANLAR

 

Ĥacar = Taş

Ĥacar qatori = Katori taşı

Ĥacar rasif = Parke taşı

Ĥafıž = Hafız

Ĥafiža = Hafıza

Ĥamıž = Ekşi

Ĥamıž ĥıluv = Ekşi ile tatlı arası tad

Ĥamra = Kırmızı olan (müennes)

Ĥar = Sıcak

Ĥara = Mahalle

Ĥarb = Savaş

Ĥarbê = Şiş

Ĥarf = Harf

Ĥarriyyê = Hararet, sıcaklık

Ĥasiyr = Hasır

Ĥasra = Hasret

Ĥaşarat = Haşerat

Ĥatab = Odun         

Ĥavra = Yahudilerin ibadet yeri

Ĥavsalê = Kuş kursağı

Ĥavž = Yalak

Ĥayır = İkilem içinde, ne yapacağını bilmez

Ĥažır = Hazır

Ĥažiran = Haziran

Ĥažuvnê = Sarılış

Ĥazzora = Bilmece

Ĥebbê = Tane

Ĥebbıt ıssevde = Çörek otu

Ĥebbovqe = Çocukları sırtına alıp aşağı yukarı sallamak

Ĥebbuvb = Sevimli, sevecen

Ĥebıl = Urgan

Ĥebi = Emekleme

Ĥebiyb = (erkek ) Sevgili

Ĥebiybê = (kadın ) Sevgili

Ĥeblê = Atlama ipi

Ĥecci = Hacı (bay)

Ĥecciyyê = Hacı (bayan)

Ĥecê = 1. İhtiyaç, 2. Eşya

Ĥecelê = Keklik

Ĥecım = Hacim

Ĥecuc mecuc = Yecüc mecüc

Ĥecz = Haciz

Ĥedd = Sınır

Ĥediyd = Demir

Ĥediydê = Demir parçası

Ĥediyŝê = Olay

Ĥeed = 1. Acı (biber acısı) 2. Keskin

Ĥeffê = Çıkıntı

Ĥêfır = Toynak

Ĥêfiy = Yalınayak

Ĥefte = Hafta

Ĥefteviyyê = Haftalık

Ĥekım = Hâkim, hakem

Ĥekiy = Konuşma

Ĥekiym = Doktor

Ĥekukê = Yapışan bir şeyi kazımaya yarayan spatula benzeri alet, özellikle ekmek kazımakta kullanılır.

Ĥel( ĥelê ) = Hal, vaziyet

Ĥeldeĥ = Sarıkaya Beldesi (Midyat)

Ĥeleqe = Küpe

Ĥelezunê = Salyangoz

Ĥeliyb = Süt

Ĥellıq = At

Ĥelq = Tıraş

Ĥelqe = 1.Halka 2.Dizi filmin bölümü

Ĥemd = Hamd, şükür

Ĥemê = Kaynana

Ĥemiyr = Eşekler

Ĥemlê = 1. Yük 2. Elin sarabileceği miktarda ot

Ĥemo = Kayınpeder

Ĥenefi = Hanefi mezhebinden olan

Ĥenefiyyê = Musluk

Ĥenek = Çene

Ĥenkuf = Yaşıt, akran

Ĥenuvn = Şefkatli

Ĥeps = Hapishane

Ĥepsınes = Mercimekli Köyü (Midyat)

Ĥeq = 1. Hak 2. Fiyat, kıymet, eder

Ĥeqiybê = Heybe

Ĥeqiyqi = Hakiki

Ĥeqqevi = Hakkı söyleyen

Ĥerekê = 1. Hareket 2. Kuran-ı Kerim işaretleri

Ĥeriyr = İpek

Ĥeriyrê = Pestil

Ĥerq = Yanma, yanık

Ĥerşefê = Kenger

Ĥesed = Çekememek, kıskançlık

Ĥesenê = İyilik

Ĥesenkêf = Hasankeyf

Ĥesıs = Uyanık

Ĥesud = Kıskanç, haset eden

Ĥesvê = Bir kaşık lokma

Ĥeşe = Hâşâ

Ĥeşiyş = Hayvanların yediği otlar

Ĥeşiyşê = Esrar

Ĥeşri = (lanet şey vb) usandıran, çok kızılan bir şey için kullanılan bir kelime

Ĥeşu = Dolmanın dolgu malzemesi

Ĥevcebê = Kaş

Ĥevdel = Pelte ( pekmez, un bulamacı)

Ĥeviys = Kıyafet

Ĥevl = Çevre

Ĥevle = Yamuk

Ĥevqe = Çukur, su birikintisi                                                                                                                             

Ĥey = Diri, yaşayan

Ĥeyalla = Rastgele, herhangisi

Ĥeye = Utanma

Ĥeyet = Yaşam

Ĥeyf = Öç

Ĥeyl = Güç, kuvvet

Ĥeyt = Duvar

Ĥeyven = Hayvan

Ĥeyyê = Yılan

Ĥeyyıt ıl ‘emye = Kör yılan ( bir yılan çeşidi)

Ĥež = Kenar

Ĥezbê = Kızamık

Ĥeziyq = Sıkı, sert

Ĥıbbên = Sevmek

Ĥıbbeyê = 1. Tane 2. Hap

Ĥıbır = Mürekkep

Ĥıblê = Gebe

Ĥıc = Hac

Ĥıccê = Bahane

Ĥıcra = Hücre, oda

Ĥıdded = Demirci

Ĥıdud = Sınır

Ĥıfêfiz = Dizler

Ĥıfra = Çukur

Ĥıfraf = Yenilebilen maydanozgillerden bir ot

Ĥıfraf ıl ĥeyyê = Ĥıfraf bitkisinin yenmeyen bir cinsi

Ĥıfrên = Kazmak

Ĥıfžên = Ezberleme

Ĥıkım = Hüküm, yetki

Ĥıkkên = 1.Kaşınmak, kaşımak 2.Kazımak

Ĥıkkoyê = Hikâye, fıkra

Ĥıkmê = Hikmet

Ĥıkmên = 1.Rastlamak 2. Yönetmek

Ĥıkuvmê = Hükümet

Ĥılbên = Sağmak

Ĥılê = Tatlılık

Ĥılel = Helal

Ĥılevê = Helva

Ĥılevê = Ödül

Ĥılfên = Yemin etmek

Ĥıllên = 1.Çözmek 2.Çözülmek, erimek

Ĥılleq = Berber

Ĥılli = Geçenlerde

Ĥılolo bılolo = Kendine çukur kazıp toprağa kendini gömerek avları tuzağa düşüren bir örümcek türü

Ĥılqên = Tıraş olmak

Ĥıluv = Tatlı ( erkek)

Ĥılvê = (müennes) tatlı

Ĥılveniyyê = Tatlılık

Ĥımar = Kızıllık

Ĥımaž = Ekşilik

Ĥımê = Koruluk

Ĥımemê = Güvercin

Ĥımeqe = Ahmaklık

Ĥımeyê = Himaye, koruma

Ĥımĥım = Mavi çiçekler açan, geniş yapraklı, dikenli bir bitki

Ĥımıl = Yük

Ĥımlên = Taşımak

Ĥımmê = Ateşli hastalık ve titreme

Ĥımmel = Hamal, taşıyan

Ĥımmem = Hamam, banyo

Ĥımmıs = Nohut

Ĥımra = Ruj

Ĥımsara = Dolu

Ĥımsayê = Dolu tanesi

Ĥınentiyyyê = Şefkatli olmak

Ĥınnê = Kına

Ĥınnên = Şefkat göstermek

Ĥınta = Buğday

Ĥıntavi = Buğday tenli

Ĥıntiyyê = Bir buğday yemeği

Ĥıqara = Hakaret

Ĥır = Özgür, serbest

Ĥıram = Haram

Ĥırami = Hırsız

Ĥırara = 1. Ateş 2. Sıvılardaki çökelti

Ĥırmê = 1.Evli erkekler için kadın, eş 2. Hürmet

Ĥırnên = Yerinde kalmak, gitmemekte ısrar etmek

Ĥırqıs bırqıs =1.Baharda ortaya çıkan bir tırtıl çeşidi 2. Çok hareketli, yerinde duramayanlar için kullanılan ifade

Ĥırriyyê = Özgürlük

Ĥırşefê = Yarasa

Ĥıs = Ses

Ĥısa = Çakıl

Ĥısayê = Çakıl tanesi

Ĥısbên = 1. Ölçmek 2. Saymak

Ĥıseb = Hesap

Ĥıskêyê = Kürdan, kürdan inceliğinde bitki sapı

Ĥıslên = 1. Olmak 2. Ulaşma, kazanmak

Ĥısrım = Koruk (üzümün olmamış, ekşi hali)

Ĥıssa = Hisse, pay

Ĥıssên = 1.Uyanmak 2. Farkına varmak

Ĥısses = Hassas

Ĥıssesiyyê = Hassasiyet, alerji

Ĥışe = Hâşâ onun gibi değil

Ĥışkên = Sokmak, sokulup sıkıştırmak

Ĥışrên = Sıkıştırmak

Ĥışşên = 1.Doldurmak 2. Tıkınmak

Ĥışşeş = Esrarkeş

Ĥıttên = 1. Koymak, bırakmak 2.yağmak

Ĥıvêcıp = Kaşlar

Ĥıveli = 1. Civar, civarında 2. Takriben

Ĥıvêvin = Hayvanlar

Ĥıveyıc = İhtiyaçlar, eşyalar

Ĥıvveqe = Çepeçevre sarma

Ĥızın = Hüzün

Ĥıžnên = Kucaklamak, sarılmak

Ĥıznên = Üzülmek

Ĥızqên = Germek, sıkmak

Ĥıžrên = 1. Hazır bulunmak 2. Görmek

Ĥıžžar = Hazır bulunanlar

Ĥiylê = Hile, oyun

Ĥorên = İkilem içinde kalmak, ne yapacağını bilememek

Ĥukuvmê = Hükümet

Ĥuvşên = Koparmak

Ĥuvtê = Balina

 

( X ) = HI ARAPÇADAKİ 7. HARF ‘HI’ HARFİ İLE BAŞLAYANLAR. Anlaşılması için (x)olarak yazılmıştır.

 

Xabar = Haber

Xabot = Tokmak

Xalıs = 1. Bitmiş, 2. Saf

Xamır = İçki

Xancar = Hançer                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                       Xara = Dışkı, insan dışkısı, bok

Xariyta = Harita

Xarora = Kayılan yer, mekân veya kaydırak

Xaruf = Koyunun erkek yavru kuzusu

Xarufê = Koyunun dişi yavru kuzusu

Xasa = Kaput bezi

Xasra = 1. Yan taraf 2.Bel

Xat = Hat

Xata = Hata

Xatar = Tehlikeli

Xatıb = Hatip

Xatır = Hatır

Xatıra = Anı

Xatiyyê = Yazık

Xatiyyê fı reqbıtık = (şunu yapmasan darılırım) günahı boynuna

Xatvê = Adım

Xayt = İp

Xažra = Yeşil (olan)

Xebbi = Sakla

Xebeŝ = Bencillik

Xebiyŝ = Bencil ve kindar

Xed = Yanak

Xedım = Hizmet eden

Xêdır = Halsiz, uyuşmuş

Xeffuf = Hafif

Xefiyf = Çabuk

Xefiyr = Korkan birini cesaretlendiren

Xel = Dayı

Xelê = Teyze

Xelef alla ‘eleyk = Allah razı olsun manasında

Xelf = Arka

Xelıq = Yaratıcı

Xeliyfê= Halife

Xelli = Bırak

Xem = Ham

Xemiyrê = Maya, ekmek mayası

Xemo = 1.Sanki

Xemsê = Beş

Xemsiyn = Elli

Xemstaş = Onbeş

Xen = Han

Xendeq = Hendek

Xenım = Hanım

Xenok = Buğday gibi sümbülü olan, boğaza kaçtı mı insanı boğabilen bir ot

Xenq = Boğma, boğulma

Xenzir = Domuz

Xerç = Harç

Xerezê = 1.Boncuk 2. Kuyu taşı

Xerıc = Dışarı, dışında

Xeriyr = Su arkı, oluk

Xeruz = Badem, ceviz içi vb. ipe geçirerek pestil peltesine batırılan ve kurutulan tatlı yiyecek

Xeryuvl = Suçiçeği hastalığı

Xeŝır = Yoğurt

Xesiyl = Yıkama

Xesiys = Cimri

Xetem = Mühür

Xetım = Yüzük

Xetmiyyê = Hatmi çiçeği

Xevf = Korku

Xevruz = Ortada fare oyunu

Xevsunışşeb = Yay ve ok

Xevx = Şeftali

Xeyel = Hayal

Xeyın = Hain

Xeymê = Gölgelik (şemsiye, yağmurdan ve güneşten koruyan çarşaf, saçak)

Xeyr = Hayır, iyilik

Xeziynê = Hazine

Xeznê = Hazne

Xezoq = Kazık

Xezzê = Marul

Xıbbez = Ebe güneci bitkisi

Xıbbezê = Ekmek pişiren kadın

Xıbyên = Saklamak

Xıbzên = (ekmek) pişirme

Xıclên = İrkilme

Xıd’ên = Aldatmak

Xıdemê = Hizmet

Xıdrên = Uyuşma (hissetmeme)

Xıdren = Uyuşuk

Xıfyê = Gizlilik

Xılas = Bitim

Xıld = Köstebek

Xılef = Hilaf

Xılqe = Yaratılış

Xılyên = Boşalmak

Xımrên = Mayalanma

Xınqên = Boğmak, boğulmak

Xırab = Bozuk, çürük

Xırbê = Harabe

Xırbıt ıl ‘ızran =

Xırbıt ıl gıngırês = Alıçlı köyü (Ömerli- Mardin )

Xırbıt ıl ĥecci =

Xırexiş = İnci boncuk

Xırfên = Bunama, mantıklı düşünme melekelerini kaybetme

Xırm = İğne deliği

Xırq = Küçük mağara, delik

Xırqe = Bez

Xırqên = Yarmak, karşıya geçmek

Xırramê = Fırlatılabilen büyük taş

Xırrên = 1. Akmak, 2.Kaymak

Xırtên = 1. Ağacın meyvelerini bütünüyle koparmak 2. Tamamıyla indirmek, çıkartmak 3. Kafadan sallama

Xıryên = Kazuratını, dışkısını yapmak

Xıslê = Salkım

Xıslên = Yıkamak, yıkanmak

Xısrên = Kaybetme

Xısren = Zararda, kaybeden

Xısselê = Çamaşır makinesi

Xısvê = Taşak

Xısyên = Hadım etmek

Xışeb = 1.Ahşap 2. Ahşap kara saban

Xışın = İri  

Xıtbê = Hutbe

Xıtmê = Tarikatlarda namazdan sonra zikir, tezbihat

Xıyenê = Hıyanet, hainlik

Xıyyat = Terzi

Xıž = Al

Xıžar = Yeşillik ( alan)

Xıžır xıžžayr = Yeşil sarı renkleri olan, arılarla beslenen bir kuş çeşidi

Xıžra = Yeşillik (sebze, meyve)

Xıžžên = Çalkalamak

Xitanê = Ayakkabı bağcığı

Xiybên = Ortadan kaybolmak, yok olmak

Xorde = Hurda

Xort = Genç

Xosa = Yüzük, taşlı yüzük

Xunŝê = Çift cinsiyetli

Xurma = Hurma

Xusumê = Husumet

Xusuvsi = Özel

Xuvžên = Suda yürüme

 

I  =  Bu Türkçedeki ‘ı’ sesinden biraz farklıdır. Söyleyişi daha yuvarlaktır. Okunurken buna dikkat edilmesi sözcüklerin okunuşunu daha doğru kılacaktır.

 

I’ kar = Tarla

I’ yunet = Gözlükler

I’di = Koş

I’mara = İnşaat

I’mem = Amcalar, akrabalar, sülale

I’rok = 1.Kökler 2. İçli köfte

I’şar = Gebe (hayvanlar için)

I’yar = Ayar

I’yêdê = Ot yolma, ot toplama

I’yel = Aile efradı

Ib’iyd = Uzak

Ibdi = Başla

Ibın = Erkek çocuk, oğul

Iblis = İblis, şeytan

Ibnêt(i) = Canı gönülden ister(im)

Ibnızzınê = Veled-i zina

Ibrê = İğne

Ibrıt ‘arab = Çuvaldızdan küçük iğne

Ibrıt benc = Uyuşturucu iğne

Ibrıt qıfıl = Çengelli iğne

Ibriq = Sürahi

Ibriz = Piriz

Ibruvdê = Soğukluk

Ibsat = Yaygı

Ibşara = Müjde

Ibxor = 1. Tütsü 2. Buharlar

Ibyar = Sürülmemiş ya da nadastaki tarla

Ibyaža = Boyama

Icbariyyê = Zorlama

Icdet = Ecdat, dedelerimiz

Icdiyd = Yeni

Icfen il ‘eyn = Kirpikler

Iclêl = Elbiseler

Icnun = Delilik

Icra = 1.Kira 2. Ücret

Içnug = Favoriler

Idras = Dişler

Idxıl = Gir

If’ul = İşçiler

Iflen = Filan

Ifrata = Bozuk paralar

Ifreğ = Bulaşık kapları

Ifrıngiyyê = Kilidin dili

Iftıker = Düşünme

Iftil = Hayvanların kışın yemeleri için örülerek bağ şekline getirilen ot

Iftiylê = 1. hayvanın omuz bölgesindeki yumuşak et 2. Fitil

Ifved = Kalp

Igbêş = Çarşaf (giymelik )

Igbir = Büyük

Iğbar = Toz

Iğlem = Köle

Iğranê = Taş yığını

Iğraž = Eşyalar

Iğzeynê = Elbise dolabı

Iĥcoqet = 1.Kalın bağırsaklar,2. Bumbar yemeği

Iĥdaş = Onbir

Ihdiyyê = Hediye

Iĥfaž = Bebek bezi

Iĥloq = Bademcikler

Iĥmar = Eşek (erkek)

Iĥmara = Dişi eşek

Iĥram = 1. İhram 2. Kundaktaki bebeği sarmada kullanılan bezler

Iĥsad = Hasat

Iĥsêb = Hesap

Iĥsenetiyyê = İyilik

Iĥsıb = Say(kabul et)

Iĥtılel = İhtilal

Iĥtıram = Saygı, hürmet

Ihyay = Oh ne mutlu, ne güzel

Iĥyet rasık = Başının sağlığı aşkına ki ( yemin )

Ijjeen = Yazıklar olsun (manasında söz)

Ijlêl = Elbiseler

Ikbir = Büyük

Ikfuf = Eldivenler

Iklên = Yemek yemek

Ikniysê = Kilise

Ikram = İkram

Ikŝir = Çok

Iktêb = Kitap

Iktiybê = Muska

Ikvara = Tahılların saklandığı, depo edildiği özel yapılmış odacık, bölme

Ikve = İşte burada

Ikveyyıs = Güzel

Ikya = İşte orada

Il = Belirtme ön eki (ıl beyt = ev)

Il ıqbel ‘endık = Darısı başına

Il’iynalla = Allah yardımcı olsun (çok kötü durumları anlatırken kullanılır.)

Ilbês = Don

Ilcêm = Dizgin

Ilĥêf = Yorgan

Ilĥemdılılleh = Elhamdülillah, Allah’a çok şükür

Ilĥemdılle ‘es sıleme = Şükür ki hayırla sonuçlandı (Hayırla biten bir olayın sonunda -gurbetten dönme, hastalıktan iyileşme vb.-söylenir.)

Ille = 1.Yoksa 2. Kala (ılle se’e = 1 saat kala)3. Muhakkak

Illeylê = Bu gece

Ilsên (ınsel ) = Dil

Iltıbkên = Uğraşmak

Iltıheb = İltihap

Iltıqyên = Karşılaşmak, buluşmak

Ilyevm = Bugün

Im = Anne

Im exxer = Gecikmiş

Im’ambas = Tıka basa dolu

Im’arram = Ağzına kadar dolu

Im’asmas = Sıska

Im’assab = 1. Sinirli 2.Yobaz, tutucu

Im’ecceb = Kolay beğenmeyen, kendini beğenen

Im’eddel = Kilolu, dolgun

Im’effen = Küflü

Im’ekkem = Kötürüm, eli ayağı tutmayan

Im’ellem = (öğrenmiş) alışkın

Im’ellım = Öğretmen

Im’eqqed = 1.Düğümlü 2. İçinde fazla yumru olan meyve - sebze

Im’eş = Maaş

Im’evenê = Yardımlaşma

Im’evın = Muavin

Im’evqel = Çarpık

Im’evveq = Gecikmiş

Im’eyenê = Muayene

Imbalqat = 1. Benekli 2. Çok korkmuş

Imbarık =1. Mübarek 2. Hayırlı olsun, mübarek olsun

Imbayyaž = Boyalı

Imbehdel = Perişan

Imbelqeh = Lekeli, karalı

Imbennec = Uyuşmuş, uyuşuk

Imberbez = Dağınık

Imbêrĥe = Dün akşam

Imberreq = Parlak, parlatılmış

Imbeşşır = Müjdeleyici

Imbexxeş = Delikli

Imbezbez = Dağınık, dağılmış

Imbežžır = Müsrif

Imcavraş = Şekerlenmiş, şekere dönüşüp bozulmuş

Imce’lek = Kırışık

Imceddere = Mercimekli buğday pilavı

Imceffel = Bir şeye karşı korkusu olan

Imcerrıb = Tecrübeli

Imçeqleb = Doğru dürüst olmayan

Imçerçer = Yırtık pırtık

Imçevlex = Tiksindirici derecede karmakarışık

Imçevreq = Çekiştirilerek genişletilmiş, bol (elbise, kumaş)

Imdarmal = Besili olan

Imdavvar = Yuvarlak, dairemsi

Imde’bel = Kısa ve tombul

Imdeldeĥ = Sarkık

Imdellel = Şımarık, nazlı

Imdenger = Yuvarlağımsı

Imdeqmeq = Tıknaz, kısa ve cüsseli

Imdêre = Besili, iyi yetiştirilmiş (hayvan)

Imderrıs = Dersi veren, öğretici

Imdevved = Kurtlu

Imdevves = ( ayakla) ezilmiş, sıkıştırılmış

Imenê = Emanet

Imfaltaĥ = Yayvan

Imfelfel = (pilav için) tane tane

Imfelletê = 1.Başıboş 2. Terk edilmiş (boşanmış)

Imfeşkel = Dağınık, darmadağın

Imgabbar = Kibirli

Imgafran = Çok eskimiş, yıpranmış ve kirli

Imgammar = Kokuşmuş, bozulmuş

Imgebbes = Sıkıştırılmış, sıkışık

Imgeddi = Dilenci

Imgercem = Pürüzlü, girintili çıkıntılı

Imgevmej = Stresten vb. kafası bunalan

Imğara = Mağara

Imğebbeşê = Kararmış, bulanık (görüntü)

Imğerbel = Elenmiş

Imĥammaž = 1.Ekşimiş 2. Kızgın, küskün olup kızmak için bahane arayan

Imĥarramat = Dinen kişinin evlenmesinin yasak olduğu birinci dereceden akrabaları

Imharval = Elbisesine dikkat etmeyen, elbisesi sarkan, düzensiz

Imĥebbê = Aşk, sevgi

Imĥeccec = Bahane arayan

Imĥed = Masat, bileme aleti

Imĥellef = Yeminli

Imĥellemi = Mhalmi ırkından olan

Imhendıs = Mühendis

Imĥevger = Kovulmuş

Imĥevĥel = Yamulmuş, eğri büğrü

Imke’pel = Top şeklinde buruşturulmuş

Imkeĥĥel = Sürmeli

Imkelles = Sıvalı

Imkemmel = Tamamlanmış

Imken = İmkân

Imkerked = (sıvıda) Bulanık

Imlebbes = Giyinik

Imleŝŝem = Giysisine bürünmüş, yüzünü örtmüş

Imlevven = Renkli

Imlezzeq = Yapışık

Immardal = Necis, mundar

Immê = Ümmet

Immedden = Medenileşmiş, medeni

Immekken = Uygun pozisyonda

Immelles = Pürüzsüz, kaygan

Immeŝŝıl = Film oyuncusu

Immi = Annem

Immiyyê = Ana (kraliçe) arı veya karınca

Imnabbar = Tüyü çıkmış, pamuklanmış

Imnavvar = Nurlu

Imnavvas = Kısık (ateş, ışık)

Imneddem = Pişman

Imneffes = İnik, havasız ( lastik, balon vb.)

Imneğneğ = Kolay beğenmeyen, burnu havada

Imnexreb = Harabeye dönmüş (yapı)

Imnezzeğ = İçi yeşerip kök salmış meyve - sebze

Impartan = Tüylü

Impe’çek = Ezik (meyve, sebze)

Impeltes = Parçalanmış, paramparça

Imqambar = Kibirli

Imqammar = Kızartılmış

Imqas = Makas

Imqas žafir = Tırnak makası

Imqattaş = Kesik kesik

Imqed = Kadarında

Imqellıd = Taklitçi

Imqermeç = Kırışık

Imqeşşê = Delikli kepçe

Imqevbên = Pasaklı, aşırı kirli

Imrabba = Reçel

Imrabba’ = Dört köşeli, dörtgen

Imravvas = Sivri

Imreypen = Üçkâğıtçı

Imsakkar = Kapalı

Imsallaĥ = Silahlı

Imsallat = Yüksek bir yerin kenarında

Imsallıĥ = 1.Tamirci 2. Arabulucu

Imsalli = Namazlı

Imsaxxar = Musahhar, emir altında

Imseclê = Teyp

Imseĥ = Sil

Imsek = İmsak

Imsellê = Çuvaldız

Imsemmem = Zehirli

Imsen = Masat, bileme aleti

Imserseb = Dengesiz, aklı dengesi zayıf, delice tavırları olan

Imsevves = 1.Kurtlanmış ( tahıl) 1. Hafif delilenmiş, psikolojisi bozuk

Imsık = Tut

Imsinê = Abdest v.b. işler için kullanılan ağzı dar ibrik

Imşarşat = Sarkık

Imşattaĥ = 1.Uzanmış 2.Yayvan

Imşavrat = Boyca çok uzamış kişi

Imşaxxat = Çizgili

Imşeddet = Bağlanmış, bağlı

Imşelhem = İştahı aşırı kabarmış

Imşellef = Dilimlenmiş

Imşelleĥ = Soyunmuş, çıplak

Imşellıĥ lıqbor = Mezarlık soyguncusu

Imşemme’ = Muşamba

Imşemmer = Paçalarını veya kollarını sıvamış şekilde       

Imşeqqeq = Çatlaklı

Imşevvek = Dikenli

Imşevveş = (kafası) karışık

Imşevveşê = Mercimek çorbası

Imşi = Yürü

Imtahhar = Sünnetli

Imtahhır = Sünnetçi

Imtangar = Dopdolu

Imtaplax = Dolgun, kilolu

Imtebbel = Nohut ezmesi

Imtercım = Tercüman

Imtıĥen = Sınav

Imvažžaf = Vazifeli, memur

Imvessex = Kirlenmiş, kirli

Imvesves = Hastalık derecesinde aşırı şüpheci

Imxallıs = Kurtarıcı, ayıran

Imxat = Sümük

Imxavvas = Kıvırcık

Imxeddê = Yastık

Imxeddıret = Uyuşturucu

Imxeffır = Korkan birini cesaretlendiren

Imxemmesê = Boyna asılan, beş tam altın gramajlı altın

Imxerbeq = Birbirine karışmış (ipler, teller için)

Imxerrıb = İşleri bozan, bozucu

Imxeşniyyê =

Imxeşveş = Aptal, aptal gibi davranan

Imža = İmza

Imzallat = Açılmış, saçılmış

Imzangar = Paslı

Imzaqqat = Sürgü çekilmiş, kilitli

Imžarrabê = Döşek

Imzevvec = Evli

Imzeyyen = Süslü

In = Edilgenlik anlamı katan ön ek ( Inqetel = öldürüldü)

In’ısmên = Kabızlık ( yediği besinleri çıkaramama )

Incara = Talaş

Incas = Erik

Incil = İncil

Indıxsên = Kıskanmak

Infesed = Bir şeye alışıp her gün isteyen için söylenir.

Ingılizi = İngiliz, İngilizce

Ingılşên = Kötü bir şeye, pisliğe basmak, saplanmak

Inhar = Gündüz, gün

Inhariyyê = Yevmiye, günlük ücret

Inĥeq = Haksız

Inĥes = Bakır

Innê şi = Sanki öyleymiş gibi

Innevb = Bu defa

Inqara = Ana kaya oyularak çıkarılan beyaz toprak

Inqaraf = 1.Tiksindi 2. Kırıldı

Inqaža = Bitti

Inqılı’ = Sökül (defol)

Inqışıt = Sökül (defol)

Insab = (kazma, kürek gibi aletlerin) sap

Inŝê = Dişi

Insêbiyn = Nusaybin ilçesi (Mardin )

Insêcê = Örgü

Insen (ıns) = İnsan

Insenetiyyê = İnsaniyet

Int = Sen (erkekler için)

Int u kêfık = Keyfin bilir

Intem = Bitti

Intıbıh = Dikkatli ol

Intıklên = İşini başkasına havale etme, onun yapacağına güvenme

Intıkyên = Uzanma

Intımır = Gömül (zıbar, yat)

Intın = Siz

Intıqem = İntikam

Intır = Bekle

Intıxeb = Seçim

Intıxmên = Çok yemekten şişip patlama durumuna gelme

Inti = Sen (bayanlar için)

Intiĥar = İntihar

Inxelê = Kepek (tahılların)

Inxırtên = 1. Dalmak, 2.Saldırmak

Inzel = İn

Ipsiysê = İçine ekmek ufalanmış süt

Ipşen = İçin

Iptıde = Başlangıç

Iqa’ = Düş, in

Iqbor = Mezarlar, mezarlık

Iqfız = Üstünden atla

Iqleyl = Az

Iqmar = Kumar

Iqran = Akran

Iqta’ = Kes

Iqtêl = Dövüş

Iqtıf = Kopar

Iqtır = Damlat

Iqvakalla = Allah kuvvet versin (kolay gelsin)

Iqvem = Boyut, büyüklük

Iqyaža = 1. Değişdokuş 2. Berdel

Iqyemê = Kıyamet

Iqzêz = Cam eşyalar

Iramıl = Dullar

Iraži = Arazi

Irce’ = Geri dön

Ircêl = Adamlar

Ircultiyyê = Erkeklik

Irden = Giysi kolları

Irğif = Yuvarlak ekmek

Irĥel = Git

Irkeb = Bin

Irmadê = Kül

Irmêdiy = Kül rengi

Irmuşıl ‘eyn = Kirpikler

Irnub = Asma filizleri

Irsas = 1. Kurşun 2. Kalem ucu

Irtıĥlên = 1.Saplanmak 2.Takatten kesilmek

Irtuvbê = Rutubet

Iryê = Buluntu

Iryên = Bulmak

Is’ud = Kısmet

Iŝbat = Şubat

Ises = Temel

Isfercelê = Ayva

Isfıncê = Sünger

Isĥab = Akrabalar

Isĥeb = Çek

Isĥor = Sahur

Isım = İsim

Isken = Oturma

Iskıffê = Kapı eşiği

Iskıt = Sus

Islaĥ = Silah

Islem = İslam

Isleymuniyyê = Bir çeşit (derisi düz ) kertenkele

Iŝmen = Para, paralar

Iŝmeynyê = Sekiz

Iŝmeynyin = Seksen

Ismıt = Sus

Ismiyk = Kalın

Iŝnaş = Oniki

Iŝneyn = İki

Isneyneviyyê = Kırlangıç

Isqaqa = Sokak

Isqatat = Sakatatlar

Israfa = Bozukluklar

Israr = Israr

Isse’ = Şimdi

Istabıl = Ahır

Istaxbır = Soruştur, haber al

Isted = Usta

Istediyyê = Ustalık

Istehve = Küflendi

Istı’mel = Kullanma

Istıbır = Bekle, sabret

Istıfedê = İstifade

Istıhlên = Haketme

Istıĥqeq = İstihkak

Istılqe = Havada tutma, yakalama

Istınıt = Dinle

Istıqbel = 1. İstikbal, gelecek 2. Karşılama

Istıreĥe = İstirahat, dinlenme

Istışara = Fikir sorma

Istıvyên = 1. Pişmek 2.Meyvelerde olgunlaşmak

Istoĥ = Çatısız damın ya da balkonun yüzü

Isvara = Bilezik

Isvıd = Siyah

Iş’ ir = Arpa

Iş’ireye = Şehriye

Işĥar = İs karası

Işkelê = Ayakkabı

Işleĥ = (elbise) çıkar

Işmar = Kadın şalvarındaki elbise lastiği

Işmir = Bir tutam ot

Işqevlıt … = …dediği gibi

Işrab = İç (emir)

Işşoşş = Çüş

Iştaĥ = Eğimli yamaçlardaki tarla

Işteq = Özledi

Iştı’len = Tutuşmak

Iştılşên = Telaşlanma, panik yapma

Iştırkên = Karışma

Iştihe = Canı isteme

Iştum = Sövmek, küfür (etmek)

Işvey = Az

Işvey ışvey = Az az, yavaşça

Işveyyıtlıx = Biraz sonra

Işyar = Şuuru yerinde, uyanık

Işyexê = Şeyhler, evliyalar

Itbax = 1.Pişirme, 2.Pekmez yapma faaliyeti

Itfal = Çocuklar

Itfažžal = Buyur

Itfêyê = Kazanın oturacağı yer için üç yana taşlardan kurulmuş ocak

Itfıngê = Tüfek

Itĥêl = Dalak

Itĥiynê = Tahin

Itla’ = Çık

Itlaq = Salıverme

Itqerreb = Yaklaş

Itrab = Toprak

Ityar = Ev önündeki küçük bahçe

Ixbar = Haberler

Ixbeyz = Ekmek

Ixleq = Huy, ahlak

Ixneq = Boğaz

Ixres = Sesini kes, çeneni kapa

Ixsara = Zarar

Ixt = Kız kardeş

Ixtılef = İhtilaf, uyuşmazlık

Ixtıre’e = İcat, kendi tasarlama

Ixvê = Kardeşler

Ixvel = Dayılar, dayının sülalesi, dayıoğulları

Ixverz = Kız kardeşin çocuğu

Ixyara = Salatalık

Ixyata = Dikim

Ixžên = Almak

Izbelê = Çöplük, pislik dökülen yer

Izbib = Kuru üzüm

Izğeyyır = Küçük

Izhorat = Gül yaprağı, nane gibi faydalı bitkiler kaynatılarak yapılan içecek

Ižın = 1. Kulak 2. İzin

Ižla’ = Kaburgalar

Izlem = Adamlar

Iznud = Kadınların namaz kılarken kollarına giydikleri kolluklar

Ižra’ = Metrenin üçte biri, parmak uçlarından dirseğe kadar olan uzunluk ölçüsü

Izreq = Morluk

Izya’ = Köyler

Izyara = Ziyaret

Izyêdê = 1.Fazlalık, 2.Apandisit

Ižyel = Kucak

Izyen = 1.Hata, 2.Ziyan

 

İ

 

İ = Şaşkınlık belirten ünlem

İd = El, kol

İdara = İdare

İfedê = İfade

İhavk = Onlar

İheg = İşte böyle

İhenniykın bıl ğıyyeb = (Allah )gelenlerle neşenizi arttırsın (gurbetten gelen kişinin ailesine söylenir)

İhevn = Burası

İhey = Bu

İkeffi = Yeterlidir

İkun = Eğer

İle = Şayet

İlêq = Yakışır

İmem = İmam

İmen = İman

İradê = İrade

İser = Olur

İsot = İsot, biber

İşara = İşaret

İtêq = 1. Yapabilir 2.Yenebilir

İže = Eğer, şayet

İze’e = Operlör

 

J - j

 

Jeddê = Açıkgöz

Jeĥer = Zıkkım ( benzeri anlamlarda kul.)

Jıhveriyyê = Zıkkımlanma

 

(Q–q ) ARAPÇADAKİ ‘KAF’ (KALIN OKUNUŞLU) ( Q) HARFİ İLE BAŞLAYANLAR

 

 

Qabır = Mezar

Qabıž = Kabızlık

Qadar = Kader

Qaddor = Erzak saklamaya yarayan testiden büyük silindirimsi kap

Qadenge = Tuvalet

Qafas = Kafes

Qaffora = Ĥımĥım denen bitki ezilerek yapılan sepet

Qahir = Kahır

Qamar = Ay (dünyanın uydusu )

Qar’a = 1.Kabak, 2. Kel

Qaran = Don olayı

Qari = Okumuş(kişi)

Qarrot = Kıkırdak

Qarsa = Çimdik

Qartmin = Yayvantepe köyü (Midyat)

Qasabê = Ciğer

Qasabıt ıl ĥamra = Akciğer

Qasabıt ıssevde = Karaciğer

Qasal = Buğday, arpa kamışı

Qasaliyyê = Yabanın demirden olanı

Qasbın ‘ennu = İstese de istemese de

Qasêr = Kısa

Qasır = Saray

Qassa = Ana kaya

Qast = Kasıt

Qastaluvnê = Ovabaşı köyü (Midyat)

Qat’a = Kestirme

Qatır = Şıra, şerbet

Qato’a = Testere

Qatra = Damla

Qatramiz = Kavanoz

Qaža = 1. İlçe 2. Kaza

Qaži = Kadı, eskiden hâkim

Qažiyb = Penis

Qe’ıd = Oturur vaziyette

Qe’ide = Kaide, kural

Qebbê = Yaka

Qebıl = 1.Karşı 2.Önceleri, eskiden

Qebiylê = Kabile

Qeble = Önce, önceleri

Qebul = Kabul

Qeçım = 1.Şaka 2. Konuşmak, muhabbet

Qeçum = Şakacı, espiritüel

Qed = Otur          

Qeddum = Keser

Qedeĥ = Bardak

Qedıĥ = Romatizma

Qedifê = Kadife

Qediydê = Pekmeze batırılarak kurutulmuş kavun, acur parçaları

Qefê = Mana

Qeffi = Bul

Qefilê = Kafile

Qeflê = Kolların sarabildiği ölçüde kadar ( ot, saman… )

Qefzê = Adım, sıçrayış

Qeĥbê = Kahpe

Qeĥlê = Öksürük

Qeĥvê = 1. Kahve 2. Kıraathane

Qeĥven = Beyaz papatya

Qel’e = Kale

Qelb = Yürek

Qelb qasi = Taş kalp

Qelb reqêq = Yumuşak kalp

Qelbê = Çevirme

Qelem = 1.Kalem 2. Kazmakta kullanılan kama

Qeleq = Telaş

Qelıb = Kalıp

Qeliy = Kızartma

Qeliyyê = Kavurma

Qelo = Yağlı et

Qelo’ = Uğursuz

Qelo’e = 1. Afet 2.Uğursuzluk

Qelukılt = Karşılıklı sen böyle demişsin diye tartışma

Qelyon = Pipo

Qemê = Kamet, boy

Qemiys = Gömlek

Qemiys ıl nevm = Gecelik

Qemle = Bit

Qemşê = Bir tutam

Qemyon = Kamyon

Qenniynê = Şişe

Qenqeris = Siyah olup sırtında beyaz çizgi olan büyük bir kuş çeşidi

Qenun = Yasa, kanun

Qeprexeyê = Kaburga dolması

Qeput = Kaban, palto

Qereçi = Çingene

Qeresye = Kiraz, kiraz ağacı

Qerişê = Kemer, kayış

Qeriyb = Yakın

Qerko’ = Gök gürültüsü

Qerşê = ( kapı, pencere ) kiriş

Qerujiyyê = Yassı ve düz fırlatılabilen küçük taş

Qeşef = Kepek (saçta)

Qeşmer = Değersiz kişi için kullanılan aşağılayıcı söz

Qeşmuşê = Ekmeğin dış, yanmış, sert kısmı

Qetıl = Katil

Qetlê = Dayak

Qetuliyyê = Öldürücü

Qev’e = Yuvarlak

Qevbenê = Kirlilik, pislik

Qeve = Güç

Qevi = Güçlü

Qevl = Söyleme

Qevlê = Söz, ifade, deyim

Qevm = Kavim

Qevs = Kavis, yay şeklinde

Qevsuqedeĥ = Gökkuşağı

Qey = Niye

Qeyd = Kayıt

Qeyım = Ayakta

Qeymo = Değil mi?

Qeyyeg = Ne oldu, niye

Qezziyz =

Qı’dên = Oturmak

Qı’vara = Bir cisimde açılmış daire şeklinde delik

Qıbban = Kurban (olayım)

Qıbbê = Kubbe

Qıbbelê = Dolap

Qıbeĥe = Kabahat

Qıbelê = Bir işi toptan alma, toptan üstlenme

Qıbıĥ = Yüzsüz, saygısızca konuşan

Qıblê = Kıble yönü, güney

Qıblên = Kabul etme

Qıbžên = Sıkıca tutma, yakalama

Qıccê = Kumbara

Qıccên = Biriktirme

Qıçeğ = Kaçak

Qıddê =

Qıddeĥe = Çakmak

Qıddem = Ön, ileri

Qıdeyıf = Kadayıf

Qıdĥên = Çakma, kıvılcım çıkarma

Qıdra = 1.Kadir, değer 2. Kudret 3. Çömlek

Qıffê = Küfe

Qıfıl= Kilit

Qıflên = 1.Üşümek 2. Kilitlemek

Qıfzên = (bir şeyin üstünden) atlama

Qıĥf = Yassı, ince ve küçük taş

Qıĥfar = Dağlarda toprak altında yetişen, yenilebilen soğanlı bir bitki

Qıĥfên = Yerden söküp almak, küremek

Qıhlên = Öksürme

Qıhrên = Kahretme, çok üzme

Qıĥt = Kuraklık

Qıl’en = Soyun kurusun manasında söz

Qıl’ên = Söküp çıkarmak

Qılbên = 1.Devirme, 2. Çevirme, tersyüz etme 3. Ayak burkulması 4.Fikir değiştirme, vazgeçme

Qılefê = Cüsse

Qılf = Kılıf

Qıllê = Azlık

Qımı’ = Huni

Qımqım = Kertenkele (derisi sert ve pürüzlü kertenkele)

Qınbılê = Bomba

Qındara = Kundura

Qındeğ = Kundak

Qındıž = Kunduz

Qıne’e = Kanaat

Qınfıž= Kirpi

Qıppê = Anaç tavuk

Qıppeçê = Çıtpıt                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                

Qıpqep = Takunya

Qır’a = Kura

Qırayê = Okuma, okula gitme

Qırayıb = 1. Akrabalar, yakınlar 2. Dünürler

Qırb = Yakınlık

Qırban = Kurban

Qırd = Maymun

Qırebi’ = Ivır zıvır

Qırfên = 1. Tiksinme, 2. Kırılma

Qırıf = Tiksindirici

Qırıĥ = Aşırı tatlı

Qırmê = Odun kütüğü

Qırn = Boynuz

Qırniyyê = Köşe

Qırrasa = Bir şeyi yerinden oynatmak için kullanılan demir çubuk, manivela

Qırrên = Suçluyu bildirmek, suçu itiraf etmek

Qırruqıhf = Ivır zıvır

Qırs = Petek

Qırş = Kuruş

Qırta = Topluluk

Qırtıb = Domuz dikeni, elbiseye yapışan küçük dikenli bitki

Qıs = Kes

Qısdên = Şiddetli arzuyla isteme

Qısım = Kısım

Qısır nefes = Nefes darlığı

Qısmê = 1.Paylaştırma 2.Kısmet

Qısmên = Bölüştürme

Qısr = Kısalık

Qıssa = Kıssa, hikâye

Qıssab = Kasap

Qıssên = Kesmek

Qısur = Kusur

Qış’ên = Görmek

Qışle = Kışla

Qışrê = Kabuk

Qışşên = Süpürmek

Qıştêyê = İnce tabaka

Qıt = Hiç

Qıt = Ufak, kısa boylu

Qıt şi = Hiçbir şey

Qıt’a = Bölüm

Qıt’ên = Koparmak, kesmek

Qıtfên = Koparmak

Qıtın = Pamuk

Qıvvê = Kuvvet, güç

Qıvved = Kavat, pezevenk

Qıyemê = Kıyamet

Qıymê = Kıymet

Qıžame = Leblebi

Qıžyên = Bitirmek

Qitanê = Astar

Qiyr = Katran

Qot = Dişilik cinsel organı

Qovlenc = Sancı

Qul = Söyle

Qum = Kalk

Qur’a = Kura

Qureyde = Greyder

Quvakalla = Allah kuvvet versin (kolay gelsin)

Quvbê = Pislik, kir

 

KEF ARAPÇADAKİ ‘KEF’ HARFİ (İNCE OKUNUŞLU) İLE BAŞLAYAN KELİMELER

 

Kafar’ılleb = Yolbaşı Beldesi (Midyat)

Kafarĥuvar = Gelinkaya Beldesi (Midyat)

Kafır = Kâfir

Kahrab = Kehribar

Kahraba = Elektrik

Kahrabiyyê = Tüplü ışıldak

Kamira = Kamera, fotoğraf makinesi

Karam = Kerem, cömertlik

Karm = Bağ

Karmê = Asma

Karra = Kere

Karrat = Kimi zaman, bazen

Kartlıx = Bir daha

Kaŝra = Çokluk

Ke’b = Topuk

Ke’kê = Çocuklar için yapılan simit büyüklüğünde küçücük ekmek

Kedi = Uysal

Kef = 1.Avuç içi 2. Eldiven 3. Tokat 4. Bükme

Kêf = 1.Nasıl 2.Keyif

Kef = Büyükçe kaya

Kefen = Kefen

Keffiyyê = Başörtüsü

Kefiyl = Kefil

Kejjê = Kızıl bir keçi türü

Kelb = Köpek

Kelbuniyyê = Aşırı cimrilik, varyemezlik

Kele = Zira, çünkü

Keleb = Kudurmak, azmak

Kelef = Hamilelikte yüzde oluşan benler

Kelson = Kilot

Kem = Kaç, ne kadar

Kem vıĥdê = Kaç tane

Keme = Gibi

Keme ba’žu = Birbirinin aynı, tıpkısı

Kêmıl = Tamamlanmış

Ken = İdi ( Havnakken = Orda idi)

Kenun = Eskiden odanın bir köşesine yapılan banyo yeri

Kenzê = Kazak

Kêr = Yetecek kadar

Ker’uvb = Ayak

Kerburan = Dargeçit İlçesi ( Mardin )

Kerş = Yıkılma

Kerton = Karton

Kervê = Kira

Kesê = Kâse

Kesel = Üşenme, tembellik

Kesır = 1.Kırık, 2.Sapma

Kesiyre = Sakat

Kesre = 1.Esre ( Kuran işareti )2. Kırık

Kesuvl = Üşengeç, tembel, çalışmaktan kaçan

Keşf = Keşif

Keşşê = 1.Yığıntı ( çokluk belirtir) 2. Bir tutam uzunca saç

Keşşe = Papaz

Ket = -idi ( ketce = gelmişti )

Ketıb = Kâtip, yazıcı

Keviy = Bükmek, ütülemek

Kevkeb = Yıldız

Kevkelê = Dağlarda, tarlalarda özellikle gölgeden korunmak için taşlardan harçsız kubbemsi şekilde örülen küçük barınak

Kevmê = Küme, yığın

Kevn = Âlem

Keyf = Keyif

Keykun = Olsaydı

Keylê = Ölçü, ölçü aleti

Keys = Taraf(a), yöne

Kıbara = Büyüklenmek, kibir

Kıbayır = Büyük günahlar

Kıbbê = Yumak

Kıbbên = Atmak

Kıbbeyê = Bardak

Kıbeni = Aşçı

Kıbr = Büyüklük

Kıbyên = Eğilme

Kıdo = Yazık, zavallı

Kıffar = Kâfirler

Kıffara = Kefaret

Kıfır = 1.Dinden çıkma, 2.Kâfirler

Kıflê = Kalabalık aile

Kıfriyyê = Küfür, imansızlık

Kıĥıl = Sürme

Kıĥli = Lacivert

Kıl = Ye

Kılbıten = Kerpeten

Kılem = Söz

Kıll = Bütün, her

Kıllu fı kıllu = Topu topu

Kılmê = Kelime, söz

Kıls = Kireç

Kılvê = Böbrek

Kılyevm = Her gün

Kım qasêr = Kısa kollu (giysi)

Kım taviyl = Uzun kol (giysi)

Kımmê = Takke, şapka, bere vb.

Kındêrip = Söğütlü Beldesi (Midyat )

Kınnê = Gelin

Kınnevb = Her zaman

Kıraha = Maskaralık

Kıramê = Keramet

Kırb = Sıcaklık (olan yer)

Kırdi = Kürt

Kırhên = Sevmemek, hoşlanmamak

Kırıh = 1. Sevimsiz 2. Şakacı, şaklabanlık yapan

Kırrên = (dokuma ürünleri )sökülmek

Kırsıben = Asma ağacının yakacak olarak kullanılan kurumuş dalları

Kırşên = Yıkılma, çökme

Kısben = Kazançlı

Kısbên = Kazanmak

Kısdên = Besinleri turşu, salamura vb. yöntemlerle saklamak

Kısseĥ= (bağ) budayan, budama ustası

Kısvê = Nevresim, mitil, özellikle yorgan için kılıf

Kısyên = Dolmak, kapanmak,

Kışfen = Açmak, örtüyü kaldırmak

Kışın = Burçak

Kışyên = Üst üste istiflemek

Kıtbên = Yazmak

Kıtebê= Yazı

Kıtêli = ( haşlanmış ) içli köfte

Kıtfên = Dikmek, dikiş

Kıtıf = Omuz

Kıtlê = Kitle

Kıttê = (öksürene söylenir)

Kıttên = Suyu kurumak, ağzı kurumak

Kıttenê = Keten, sargı bezi

Kıves = Güzellik

Kıvyên = Ütülemek

Kıx = (çocuk dilinde )Pis

Kızbara = Kişniş

Kıžê= Böyle

Kix = Bir kuş çeşidi

Kiylên = Ölçmek

Kiylo = Kilo

Kiysê = Torba, poşet, çuval

Kliyçe = Adet üzeri merhumun ruhuna hayra dağıtılan sütlü, şekerli ekmek

Koçer = Göçebe

Kofê = Kulübe, barınak

Kolonya = Kolonya

Komırê = Kömür

Konê = Çadır

Ko-pen-yo = Ebeyi seçmek için elleri üst üste koyarak kul. söz (ay- may- kumay)

Kor = Ateş ocağı

Kox = Kümes

Kun = Eğer

Kun emin = Emin ol

Kura = Top, küre

Kurki = Göz kapaklarında oluşan sivilce, hastalık

Kursi = Sandalye

Kut = (-miş ) başkasından duyma anlamı katan ön ek (kut ce = gelmiş)

Kuves = Güzellik

 

L

 

Lampa = Lamba

Lanbıt ıl gez = Gaz lambası

Lappê = Bir lokma

Latxa = Leke

Lavo = Ulan benzeri manaya gelen kaba hitap

Le = 1. Hayır 2. Olumsuzluk bildiren bir ön ek ( letqul = deme)

Lê = Be benzeri ünlem ( bayana hitap)

Lebboqe = Lakap

Lebekê = Uğraşı, meşgale

Leben = Ayran

Lebeniyyê = Ayran aşı, yoğurt ve buğdaydan yapılan bir yemek,

Lebnê = Süzülmüş yoğurt

Lecvê = Kuytu, rüzgâr görmeyen

Leffê = Sarılı bez, sargı

Leftê = Dönemeç

Legen = Leğen

Lehb = Ateşin alevi

Leĥım = kaynak yapma

Leĥmê = Et

Leĥmê ışriyĥe = Kırmızı, yağsız et

Leĥmê maŝruvmê = Kıyma

Leĥmê meksudê = Tuzlanmış et

Leĥmuni = Tüysüz ( kuş, tavşan gibi hayvanlar için daha tüy çıkmamış halleri)

Lehuv = Oyalanma

Lekmê = Çelme

Lem = Toplama

Lem’e = Lema, parlama, parıltı

Leme = -dığında (vaktinde)(leme yıc = geldiğinde)

Lemmê = Toplanan şey, para

Leqĥe = Leke

Leşê = 1.Leş 2.Beden

Lev = Şayet, eğer

Levĥ = Kalıp

Levĥe = Levha

Levn = Renk

Ley = Bunun

Leyhımmık = Tasalanma

Leyıq = Layık

Leykun = 1.( Öyle) olmasaydı 2. Yoksa

Leyl = Gece vakti

Leylê = Gece

Leylıt ıl qadr = Kadir gecesi

Leymunê = Limon

Leyn = Nereye

Leyyın = Yumuşak

Lezım = Gerekli

Lezqe = Yara bandı

Lı = Yönelme ön eki ( Lı Ahmet = Ahmet’e)

Lı qıddem = İlerde

Lı veĥdu = Tek başına

Lı’’eb = Oyuncu

Lı’b = Oyun

Lı’bê = Oyuncak

Lıb = Çekirdeğin içi, özü

Lıbbed = Keçe

Lıbbên = Alev alma

Lıbê = Hayvanın ilk sütü kaynatılarak yapılan yiyecek

Lıbkên = Uğraşmak

Lıbs = Giysi

Lıbsên = Giyinmek

Lıdğên = Zararlı hayvan sokması

Lıffên = Sarmak

Lığğe = Dil, lehçe

Lıĥmên = Kaynak yapma

Lıĥqên = Yetişmek

Lıĥyê = Sakal

Lık = Sana, senin

Lıkmên = Ayağı takılmak

Lıl bey’ = Satılık

Lım’ên = Parlamak

Lımmên = Toplama

Lımmenê = Karınca

Lıppên = Çarçabuk yeme

Lıqmê = 1. Lokma, 2. Bir parça

Lıqqên = Oynama, yerinde sallanma

Lıqtên = Kapmak, yakalamak

Lıqyên = Karşılaşma

Lıt’ên = Yalamak

Lıtxên = Yapışma

Lıtyên = Pusuda durmak veya gizlice izlemek

Lıveşê = Pide

Lıvvê = Olan

-lıx = 1. Daha, 2.De bağlacı

Lıx( lex) = Öteki, diğer

Lıxatıralla = Allah hakkı için

Lıxatırkın = Allasmarladık ( izninizle)

Lız ( lızzê ) = Telaş

Lıžmên = 1.İlikleme 2. İpe geçirme 3. Bitiştirme

Lıžžê = Lezzet

Lızzeyq = Bant, yapıştırıcı

Li = Benim

Lireyê = Cumhuriyet altını

Liven = Avlu içindeki üstü kapalı, yan tarafı açık oda, bölüm

Liyfê = Lif

Lo = Be manasında bir ek ( Roĥ lo = git be)

Lubyê = Taze fasulye yemeği

Luğet = Lügat, sözlük

 

M

 

Ma’ruf = Tanınmış

Ma’sara = Üzümün sıkıldığı tekne

Ma’siyê = Günah

Ma’sum = Masum

Ma’tob = Aşırı korkak

Ma’žor = Deli gibi kolay sinirlenen, deli tavırlı

Mabbaxiyye = Tencere

Mabğor = Kilitli

Mabrad = ( tahta, demir vb. eşyaları) Törpü aleti

Mabruk = Hayırlı, mübarek olsun

Mabrum = Oval şekilli

Mabtot = Delinmiş, patlamış

Macbur = Mecbur

Macroĥ = Yaralı

Macrud = Faraş

Madrus = Ezilmiş

Mafqor = Yokluk içinde

Mafrok = 1.Ovulmuş 2. Darılmış

Mafsal = 1. Eklem 2. Yol ayrımı

Maftum = Sütten kesilmiş

Mafžoĥ = Rezil

Mağdor = Mağdur

Mağnatis = Mıknatıs

Mağrafê = Tastan derin, dibi düz, büyük kepçe

Mahır = Tay

Mahra = Kısrak

Maĥrum = Mahrum

Maĥsor = Sıkışık

Makroh = Mekruh

Maksor = Kırılmış

Malqat = Mandal

Mama = Anne

Mambar = Minber

Mamor = Memur

Manfaža = Kül tablası

Manqo’ = Islanmış, ıslak

Manşar = Üzerine elbise asılan araç

Manžara = 1. Manzara, 2.Damın yüzü

Maprot = ( tüyü) yolunmuş

Maptot = Delinmiş

Maqbara = Mezarlık

Maqhor = Kahrolmuş, ızdıraplı

Maqrof = Tiksinmiş

Maqrož = Ezilmiş (bir organın derisinin ağır cisimlerden, darbeden ezilmesi)

Maqruf = Kırılmış

Maqsof ıl ‘ımır = Ömrü(n) kısa( olsun) manasında hitap

Maqsos = Kesilmiş

Maqto’ = Kesilmiş, kesik

Mar = Bel ( toprağı kaz. kul.)

Mara = Kadın

Maraž = Hastalık

Marêž = Hasta

Marĥaba = Merhaba

Marham = Merhem

Marĥamê = 1.Tülbent 2. Merhamet

Marĥum = Rahmetli (erkek)

Marĥumê = Rahmetli (kadın)

Marhun = Rehin

Marra = Kere

Maslaĥa = Menfaat, fayda

Masmot = Kaynar sıvıyla yanmış

Masoyê = Süzgeç

Masraf = Masraf

Mastara = Örnek, model

Mastor = Çarpılmış, kaza yapmış

Mastovra = Korunmuş ( hitap)

Maşhor = Meşhur

Mat’am = Lokanta

Matar = 1.Yağmur2. Hava alanı

Matariyyê = Matara

Matbax = Mutfak

Matoyê = Sapan

Matrok = Terk edilmiş

Maxbot =  Karmakarışık

Maxlot = Karışık

Maxlota = Karışım

Maxta = Sümük

May ‘asir = Meyve suyu

May = Su

May fırınci = Domates salçası

May zemzem = Zemzem suyu

Mažbut = Doğru

Mažĥakê = Gülünç durumda, maskara

Mažluvm = Mazlum

Mazot = Mazot

Mazra’a = Çiftlik

Mazro’a = Ekili

Me ‘eleyş = Bişey olmaz, sorun değil

Me = Ön olumsuzluk eki (me beq = kalmadı )

Me raĥılli = Beni ilgilendirmez, ben karışmıyorum

Me’ = Beraberinde

Me’cun = Macun

Me’cun ıdras = Diş macunu

Me’cun ıĥlêqe = Tıraş macunu

Me’dum = Kirlenmiş, kirli

Mê’ıl esef = Maalesef

Me’ısselemê = Sağlıcakla, selametle

Me’kerunê = Makarna

Me’kuf = 1.Eğilmiş 2. Kambur

Me’leqe = Kaşık

Me’leqıt ıl qındara = Kerata

Me’lum = Malum, belli

Me’ne = Anlam

Me’nege = Eğer (atlara takılan)

Me’qudê = Haşlama yemeği

Me’qul = Makul, akla uygun

Me’sertê = Ömerli ilçesi (Mardin)

Me’yub = Kusurlu, ayıplı

Me’zum = Davetli

Mebleğ = Meblağ, tutar

Mebvelê = Hayvanların soluk borusu

Mecle = Mutfak tezgâhı

Meclıs = Meclis, cemaat

Mecnun = Deli

Mecvê = Geliş

Meçrur = Yırtık

Meddê = Madde

Medem = Madem

Medeni = Medeni, şehirli

Medfun = Defnedilmiş, ölü

Medĥ = Methetme

Medqoq = Ezilmiş, ufalanmış

Medresê = Medrese

Medrut = Dertli

Medxel = Giriş

Medyun = Borçlu

Mefçox = Çarpık bacaklı

Mefi = Yok

Mefroq = Ayrılmış, ayrık

Mefruş = Döşenmiş

Meftoĥ = Açık

Meftoq = Sökük

Megbuş = Örtülü

Megzun = Orak

Meğbun = Küs, küsmüş

Meğlub = Mağlup, yenik

Meğluf = Karışmış

Meĥbes = Evlilik ve nişan yüzüğü

Meĥbus = Tutuklu, (bir yere) kilitlenmiş

Meĥcuz = Hacizli

Mehdum = Yıkılmış, zavallı (manasında hitap)

Meĥebbê = Sevgi, aşk

Meĥkemê = Mahkeme

Meĥkum = Mahkûm

Meĥleb = Kendisinden ilaç yapılan, acımsı tadı olan küçük bir meyve

Meĥmel = Yorganlık, odalarda yorganların konulduğu özel bölüm

Meĥmulê = Hamile

Meĥşum ıl ĥızzar = Hazır bulunanları tenzih ederim

Mehtuk = Rezil olmuş

Meĥzun = Mahzun

Meken = Mekân

Mekkine = Makine

Mekkinıt tasvir = Fotoğraf makinesi

Mekkuk = Mekik

Meknê = Pozisyon, duruş

Meknesê = Süpürge

Mekseĥ = Ağaçları budamaya yarayan çengel biçimindeki alet

Meksud = Turşulanmış

Mekteb = Okul

Mektub = Mektup

Mel = Mal

Mel’eb = Oynama yeri, park

Mel’ebê = Oyuncak, oynanılan şey

Mel’enê = Melanet

Mel’un = Lanetli

Melalla = Allah’ın hakkı, zekât

Melbuk = Meşgul, uğraşta

Melefi = Söz dinle anlamında bir hitap

Mêlıĥ = Tuzlu

Melık = Kral

Mêlıs = Kaygan, pürüzsüz

Meliĥ = İyi

Meliyyê = Maliye

Melle = İmam

Melloĥ = Haşlanmış nohut

Melş = Bir işi önemsemeden yapma

Melyon = Milyon

Melzeqe = Yakı

Melzoq = Yapışık

Memleĥe = Tuzluk

Memnu’ = Yasak, engellenmiş

Memnun = 1. Memnun 2. Teşekkür

Memseĥe = Yerleri silmeye yarayan bez, paspas

Memsuk = Tutuklu

Memşe = Bir yere (eve vb.) geçiş yolu

Menceliq = Motorlu kaldırma aracı

Menderunê = (yerleri düzleştirmeye yarayan ) silindir

Menfe’e = Menfaat

Menfox = Şişirilmiş, şişkin

Menı’ = Engel

Meni = Meni

Menqel = Mangal

Menşefê = Havlu

Mepŝuŝ = Parçalanmış

Meq’ed = Oturak

Meqbul = Makbul

Meqem = Makam, mevki

Meqful = Kilitli

Meqlê = Tava

Meqlub = Ters

Meqsum = Bölünmüş

Meqşerê = Patates soyacağı

Meqtul = Öldürülmüş

Mêrdiyn = Mardin

Mereqe = Sulu yemek

Merme’uvnê = Toza toprağa bulanmış şekilde

Merş = Kilim

Mertebê = Mertebe

Merzib = Oluk

Mes uliyyê = Mesuliyet

Mese = Gece

Mesel xeyr = Hayırlı akşamlar

Meselê = Sorun

Meselen = Mesela

Mesĥ = Silme

Mesĥor = Büyülenmiş, büyülü

Meskê = Kulp

Mesken = Ev

Mesloq = Haşlanmış

Mesmum = Zehirli

Mesnun = Bilenmiş

Meŝqeb = Matkap

Mesviyyê = Geceleyin

Meşe = Maşa

Meşğul = Meşgul

Mêşi = 1. Yayan 2. Yürüyor, iyi

Meşkê = Yayık

Meşneqe = Darağacı ( ipi)

Meşqoq = Çatlaklı

Meşu = Yürümek

Metfunê = Türlü yemeği

Methum = İtham edilmiş, suçlanılmış

Mevco’ = Ağrı içinde, hasta

Mevde’ = Fol, yumurtlama yeri

Mevt = Ölüm

Mevzê = Muz

Mexcul = Ürkmüş, korkmuş

Mexef = Ne çabuk

Mexluk = Mahlûk

Mexrec = Çıkış

Mexselê = Lavabo

Meydê = 1.Kesme tahtası, 2. Yufka tahtası

Meyl = 1. Taraf 2.sapma

Meyleyn = İki taraf

Meymê = Nine

Meyyıl = Çekil

Meyyıt = Ölü

Mežbeĥe = Kesim yeri

Mezbeĥe = Tespih

Mezbelê = Çöplük

Mêzên = Tartı

Mežheb = Mezhep

Mezro = Metre

Mĥelmi = Mĥalmi ırkından olan

Mı’dê = Mide

Mı’den = Maden

Mı’emelê = Muamele

Mı’lıf = Hayvanlara yem konulan kap

Mı’rec = Miraç

Mı’tez = Muhtaç

Mı’tıdi = Saldırgan

Mı’yar = Ayıpları faş eden

Mıbarık = Mübarek

Mıd’i = Davetli

Mıddê = Müddet

Mıddên = Uzatmak

Mıddı’i = İleri süren, hak iddia eden

Mıdexele = Müdahale

Mıdın = Medeniler, şehirliler

Mıflıs = İflas eden

Mıfsıd = Fesatçı, arabozucu

Mıftêĥ = Anahtar

Mıftıhım = 1.Akıl, bilgi sahibi, 2. Söylenenleri anlayacak yaşta

Mıfti = Müftü

Mığğayt = Lastik ip

Mığrıp = Akşam

Mıhdi = Mehdi

Mıĥeĥe = Yumurta sarısı

Mıĥĥeyê = Silgi

Mıĥkên = Sürtünme

Mıhlê = Mühlet

Mıĥşi = 1.Doldurulmuş 2.Dolma

Mıĥtec = Muhtaç

Mıĥtel = Sahtekâr

Mıĥtırım = 1.Saygılı, 2.Muhterem

Mıĥyên = Silme

Mıkveyê = Ütü

Mılfıt = Dönemeçte

Mılĥ = Tuz

Mılĥêb = Yaba

Mılk = Mal, mülk

Mıllê = 1. Millet, insanlar 2. Köz

Mıltıhi = Meşgul

Mılyar = Milyar

Mımlık = Nişanlı (erkek)

Mımlıkê = Nişanlı (kız)

Mın = -den, -dan (mın ‘Ali = Ali’den)

Mın = Kim

Mın ĥıll = (tamamen) baştan

Mın ızmen = Çoktan beri, eskiden

Mın kisi = Kendi cebimden, benden

Mın qebıl = Karşılığında, mukabili

Mınefı’ = Tuvalet ile banyo

Mınefıq = Münafık

Mıneg = Bundan dolayı

Mınem = Rüya

Mıneqiş = Za’tar denen baharatın yağla olan karışımı sürülerek pişirilen kahvaltılık pide

Mınkarra = Tamamıyla

Mınnara = Minare

Mınnê = Minnet

Mınnın = Bazıları, bir kısmı

Mınnu = Bundan

Mınqar = Gaga

Mınqeç = Cımbız

Mınqel = Mangal

Mınşar = Testere

Mınvê = Kim o

Mıqlıb = Öte, arka taraf

Mıqli = Kızartılmış

Mıqŝêyê = Bostan

Mıqtıdi = Uyan, tabi

Mırara = Safra kesesi

Mırê = Ayna

Mırhi = Aşınmış, eskimiş

Mırqe’ = Taş atmak için kullanılan deriden yapılan alet

Mırr = Acı ( biber acısı değil )

Mırrayr = Acı ve dikenli bir bitki

Mırted = Mürted, dinden çıkan

Mırteĥ = Rahatlamış, dinlenmiş

Mıru = Çok sert bir taş türü

Mırxi = Gevşek

Mırzıb = Oluk

Mısariyn = İnce bağırsaklar

Mısebeqe = Müsabaka, yarış

Mısefê = Mesafe

Mısefır = Misafir

Mısĥaf = Mushaf, Kur’an

Mısĥên = Silmek

Mısk = Misk

Mıskên = Tutmak, yakalamak

Mıskin = Miskin, zavallı

Mıslım = Müslüman

Mıssasa = Emzik

Mısse’ = Şimdiden

Mıssên = Emmek

Mısses = Çift sürenlerin hayvanların ayağına takılan çamuru sürerken çıkarmak için kullandıkları tahtadan uzun çubuğu olan ucu spatulaya benzer demir alet

Mıste’mel = Kullanılmış

Mısteĥe = Utanma, çekinme

Mısteşfe = Hastane

Mıstıĥi = Utangaç

Mıstıreĥ = Rahat (kişi)

Mıstıvi = Pişmiş

Mışavara = Danışma, meşveret             

Mışmış = Kayısı

Mışmışiyyê = Kayısı hoşafı

Mışreqe = Güneş vuran yer

Mışşeyê = Terlik

Mışt = Tarak

Mıştara = Satın alma

Mışteke = Şikâyet

Mıştıki = Şikâyetçi

Mıştıri = Müşteri

Mıt’assıb = Mutaassıp, bağnaz

Mıtır = Metre

Mıtırbi = Düğünlerde çalgıcılık yaparak para kazanan kişi

Mıtli = Dolu

Mıtveĥĥış = Vahşileşmiş

Mıtyên = Esnetmek, uzatmak

Mıx = Baş

Mıxbır = Muhbir

Mıxbi = Gizli

Mıxfi = Gizlenmiş, kayıp

Mıxsi = Hadım edilmiş

Mıxtar = Muhtar

Mıxtên = Sümkürmek

Mıxtıbiy = Saklı, saklanmış

Mıxtıboyê = Saklambaç

Mıžğên = Çiğnemek

Mızni = Zinakar

Mızvar = Binekteki yüke bağlı urganı çevirerek gerginleştiren odun parçası

Mıžyên = İmzalamak

Mıžyež = Midyat

Miretê = Sahipsiz

Miteyn = İki yüz ( sayı )

Mitor = Motor

Miyden = Meydan

Miyyê = Yüz (sayı)

Mo = 1. Değil (olumsuzluk ön eki) 2.Olmaz

Mo heg = Öyle değil ( mi?)

Mo yeqqın = İnanmam, zannetmem

Mo yıxle = Boş olmuyor

Moku = Yalnız, ama

Morıf = Bilmiyorum

Mosterc = Cesaretim yok

Moşi = 1.İyi değil 2. Bişey yok

Moycuz = Caiz değil

Moyhım = Önemli değil, etkilemez

Moylêq = Yakışmıyor

Moysêr = Olmaz

Moyžır şi = Bişey olmaz, zararı yok

Moža’ = Yer

Mu’arıž = Muarız

Mu’cizê = Mucize

Mu’emelê = Muamelat, insanlarla geçinme

Mucedelê = 1.Mücadele, 2.Tartışma

Mudir = Müdür

Muĥasara = Abluka

Muĥıb = Seven

Muhım = Önemli

Mulıd = Mevlit, mevlit yemeği

Munê = Azık

Munesebê = Alaka, ilişki

Munesıb = Uygun

Murece’e = Müracaat

Mureqebe = Murakabe, izlenme

Musiybê = Musibet

Mutebessım = Gülümseyen

Muvcên = Kımıldama, yerinden hareket etme

Muvefeqe = Anlaşma

Muvz = Ustura

Muvži = 1. Zarar veren

Muxelefê = Muhalefet

Muxelıf = Muhalif

Mužaharat = Gösteri, miting

Mužır = Zararlı

 

N

 

Nahır = Nehir, akarsu

Naĥovra = Kemençe benzer bir çalgı

Namır = Kaplan

Naqıs = Eksik

Naqor ıddevm = Ağaçkakan

Naqsiyyê = Eksiklik, yoksulluk

Nar = 1.Ateş 2. Cehennem

Nasiyb = Nasip

Nasiyĥa = Nasihat

Naşot = Tırtıl

Nator = Bekçi

Nayıs = Kısık (ateş, ışık )

Nažar = Görme yeteneği

Nažiyf = Temiz

Nažra =1. Bakış 2. ( bir yapının veya varlığın baktığı yön ) cihet

Ne’cê = Koyun

Ne’ıl = Nal

Ne’ılbend = Nalbant

Ne’iym = Ufak

Ne’lê = Lanet

Ne’li ‘eşşeytan = Şeytana lanet olsun

Ne’muç = Ufacık, minicik

Ne’nê = ( kız ) bebek

Ne’no = ( erkek) bebek

Ne’sê = Uykusu gelmek, uyuklama

Nebi = Peygamber

Nebriş = Hortum

Nebun = Bir dediği diğerine uymayan, sözüne güvenilmez

Nediy = Islak

Nef’e = Fayda

Nefelê = Yonca

Nefes = Nefes

Nefoxe = Balon

Nefs =1. Nefis 2. Zatı

Nefxe = 1. Üfleyiş 2.Şişkinlik

Negzê = Isırık

Nehi = Engelleme

Neĥid = Yontma

Neĥlê = Bal arısı

Nemus = Namus

Neqıd = Mehir

Neqlê = Kere

Neqş = Nakış

Nequs = Çan

Nêri = Teke

Nês = İnsanlar

Nesc = Örgü

Neseb = Soy

Nesıl = Nesil

Nêsi = Unutan, unutkan

Neşef = Kuraklık

Nêşıf = Kuru

Nêtın = Bozuk, çürük

Netiycê = Netice

Nev’ = Çeşit

Nevbê = 1. Nöbet 2. Bir kere

Nevl = Çene kemiği

Nevm = Uyku

Nêxi = Alçak

Nexvê = Akıl

Nexxi = Eğil

Nexzê = Koşarken göbek yanlarında oluşan kramp

Neyer = Düşman

Nêyım = Uykuda

Neylo = Naylon

Nezuvlê = İniş

Nı’mê = Nimet

Nı’ne’ = Nane

Nı’sen = Uykusu gelmek

Nıbbeş = Kazıcı

Nıbet = Bitki

Nıbrên =Yolmak, kopartmak

Nıbşên = Kazmak

Nıbuvvê = Nübüvvet

Nıccar = Marangoz

Nıcĥên = Amaca ulaşma

Nıcıs = Necis, necaset bulaşmış

Nıcmê = Yıldız

Nıçxên = Dürtmek

Nıdemê = Pişmanlık

Nıf’ên = Fayda dokunma

Nıfxên = 1. Üflemek 2. Şişirmek

Nıfžên = Silkeleme

Nıgıl = Metal

Nıhbên = Hırsızlık

Nıhcên = Soluk alıp vermek, soluk soluğa kalmak

Nıhheb = Hırsız

Nıĥĥed = Taşları oyan, şekil veren kişi

Nıĥnê = Biz

Nıkrên = İnkâr etmek

Nımra = Numara

Nıq’ên = Islatma

Nıqbên = Kazımak, araştırmak

Nıqlên = Taşımak

Nıqqara = Davul

Nıqqên = Zırlamak

Nıqqeş = Nakkaş

Nıqra = Çukur

Nıqtayê = 1.Nokta,2.Bir damla

Nıs = 1.Yarım, 2.Orta kısım

Nıs ılleyl = Gece yarısı

Nısara = Hıristiyanlar

Nısbê = Oran

Nısbên = Kurmak

Nıscên = Örmek

Nısĥên = Nasihat etmek

Nısrani = Hıristiyan

Nısven = Kadınlar

Nısxe = Nüsha

Nısyên = Unutma

Nışrên = Sermek

Nışşeb = Zararlı bir ot

Nışşebê = Ok

Nıtĥên = Boynuzlama, toslama

Nıtrên = Beklemek

Nıttên = Atlamak

Nıtteşê = Tırnak etrafı deride oluşan deri çekilmesi

Nıvvasa = Gece lambası

Nıvyên = Niyet etmek

Nıyyê = Niyet

Nıžafê = Temizlik

Nızekê = Nezaket

Nıžır = Adak

Nızlên = İnmek

Nıžžara = Gözlük

Nikeĥ = Nikâh

Nişen = 1. Nişan 2. İşaret

Niynên = İnleme

Niysen = Nisan

Nunıb = Yenice köyü (Gercüş- Batman)

Nuniyyê = Lazımlık, oturak

Nunu = Azıcık

Nur = Nur, ışık

 

 

O

 

Oceğ = Ocak

Odayê = Oda

Oĥe = Oha

Oho = Tepki için kullanılan öf manasında ünlem

Olçek = İki şinikten oluşan tahıl ölçü birimi

Ooo = Hey

Otağ = Otak, toplanma merkezi

Otêl = Otel

 

P

 

Pantolon = Pantolon

Papırrê = Kargaşa

Papo = ( çocuk dilinde ) ayakkabı

Parakêtê = Piriket taşı

Parşê = Bir lokmalık

Part = Kopartma

Pax = Serpinti, çiseleme

Peçik = Kırmızı darı

Peĥĥe = ( çocuk dilinde) bitti

Pehliven = Pehlivan

Peĥŝ = Bahis, konuşma

Pelutê = Kalabalık, topluluk

Pempuçê = Yanma vb. sebeplerden deride oluşan kızarıklık ve şişkinlik

Peppuk = Kimsesiz, zavallı (acıyarak hitap)

Per = Uç

Perdeyê = Perde

Pere = Çelik- çomak oyunu

Perpuŝê = Kırıntı

Peruŝ = Dayanıksız, kolayca ufalanan

Pespusê = Birkaç tane kıl

Peŝŝuŝ = Dayanıksız, kolay dağılıp ufalanan

Peşşunê = Pisicik

Pıççên = 1. Delmek 2. Büzülmek

Pıĥŝên = Eşelemek

Pılestık = Plastik

Pır’ê = Keçi gibi hayvanların dışkısı

Pırç = Saç, erkek saçı

Pırêsto = Düdüklü tencere

Pırparê = Semizotu

Pırrıkê = Pekmez kaynatılırken oluşan köpük

Pırs = Küçük canlıların iç organları

Pırt = Kuş tüyü

Pırtên = Yolmak

Pırteqel = Portakal

Pırteqeli = Turuncu, portakal rengi

Pıskıvit = Bisküvi

Pıŝŝên = Parçalayıp ufalamak

Pışşo = Pisicik

Pıştımalê = Peştamal

Pıştoyê = Tabanca

Pıxxên = Suyu serpmek, çiselemek

Pis = 1. Kötü, 2.Kirli

Polıs = Polis

Potin = Bot

Puleŝ = 1.Çelik 2. Çok sağlam

Puş = Kurumuş ot

Puz = Burun

 

R

 

Ra y = Görüş

Ra’i = Çoban

Rab = Büyüten, Allah

Rabı’ = Dördüncü

Rabıĥ = Kazançlı

Rabi’ = 1. Çimen 2. İlkbahar mevsimi

Rabta = Demet

Rabyê = Tepe

Racm = Taşlama

Racmê = Taş yığını

Raddê = Dönüş

Radım = Taş toprak yığını, moloz

Rafi’ = İnce

Rafş = Kürek

Raĥa = 1. Rahatlık 2. Lokum

Rahıb = Rahip

Raĥıl = Semer

Raĥım = Rahim

Raĥmê = Rahmet, merhamet

Rajdiyyê = Üçkavak beldesi ( Ömerli-Mardin)

Rakkiyyê = Kalın duvar aralarına doldurulan taş ve çamur yığını

Ramažan = Ramazan

Ramıl = Kum

Raqs = Oynama, dans

Ras = 1.Baş, kafa, 2.Reis 3.Zirve

Ras ıccebel = Dağbaşı

Ras ıl mel = Ana sermaye

Ras ıl yêbıs = Kalın kafalı

Ras ıssenê = Yılbaşı

Ras u ‘eqıb = Baş taraf ile başkasının ayak tarafları şeklinde ters istikamette uzanma durumu

Rasif = Kaldırım

Rassol = Yay şeklindeki tel

Rasul = Peygamber

Raşid = Reşit

Raşmê = Dizgin

Ravbê = Yoğurt mayası

Ravĥa = Gidiş

Ravi = Rivayet eden

Ravta = Yaş daldan yapılan esnek sopa

Ravvi = Göster

Ravzanê = 1.Saman doldurulan odanın yukardan doldurma gediği 2.Soba deliği

Ray = Oy

Rayıĥ = Giden, gidici

Rayyıs = Reis, başkan

Raža = Rıza

Raži = Razı

Rebenê = Kimsesiz zavallı (bayana acıma anlamlı hitap )

Rebeno = Kimsesiz zavallı (erkeğe acıma anlamlı hitap )

Rece = Rica

Recfê = Titreyiş

Redyo = Radyo

Refiyq = Arkadaş

Refsê = Tekme

Reğvê = Köpük

Rehiyn= Rehin

Rejber = Rençper, çiftçi

Rêkıb = 1. Binmiş olan, 2.Yolcu

Rekvê = Cezve

Reqbê = Boyun

Reqêq = İnce

Reqqe = Süne

Reqvê = Okutularak geçen mantara benzer çeşitli deri hastalıkları (ot kesmesi hastalığı)

Reşq = Güneşin ışığının yansıması

Reşvê = Rüşvet

Rexês = Ucuz

Rexes = Ucuzluk

Rexuv = Gevşek

Rêz = Sıra

Rı’ê = Otlatma

Rı’yên = Otlamak

Rıb’iyyê = Çeyreklik, çeyrek altın

Rıbaĥa = Kazanç

Rıbê = Faiz

Rıbĥên = Kazanmak, kar yapmak

Rıbı’ = Çeyrek

Rıbyên = Yetişmek, olgunlaşmak

Rıbžên = Çömelmek, çökmek

Rıc’ên = Geri dönmek

Rıccel = Adam

Rıce = Rica, istirham

Rıcfên = Titremek

Rıcıl = Geniş duvar

Rıcmên = Taşlamak

Rıddên = 1.Dönmek 2. Geri çevirmek

Rıddên ıfved = Kusmak

Rıdın = Giysinin kolu

Rıf’en = Kaldırmak

Rıffên = (tavuklarda, kuşlarda ) çökme, oturma

Rıfı’ = İncelik

Rıfqe = Arkadaşlar

Rıfyên = Sürfile yapmak

Rığeyê = Taştan yapılan misket

Rığyên = Köpürmek

Rıĥa = Değirmen

Rıhvan = Rahvan, atın hızlı bir koşma şekli

Rıhyên = Eskitme, aşındırma

Rık’e = Rekât

Rıkbê = Diz

Rıkbên = Binmek

Rıkdên = Çökelme

Rıkın = Rükün

Rıku’ = Rükû

Rımĥ = Yaş dal

Rımmanê = Nar, nar ağacı

Rımmaydê = Yazın sonlarında ekinlerden sonra sarıçiçek açan bir bitki

Rımyên = Dökmek, boşaltmak ( pilav, kum vb. için)

Rınb = Körpe filiz, yeni sürgün

Rıncê = Yavrusuz inek, düve

Rınnên = Çınlamak

Rıpxên = (ağırlık altında) çökmek

Rıq’e = 1.Yama, 2.Parça (arazi)

Rıqmên = (kapının, pencere için ) sertçe kapanma

Rıqqên = 1. Vurmak 2. Yufka açmak

Rıqyên = (çeşitli deri hastalıklarını ) okutmak

Rısasa = Kurşun

Rısfên = Yeri döşemek

Rısmên = Çizmek

Rıssem = Ressam

Rışmıl = Yeşilli İlçesi (Mardin )

Rışqên = Yansımak

Rışşaş = Makineli tüfek

Rışşên = 1. Serpmek, 2.Silahla taramak

Rıtıb = Rutubetli, nemli

Rıxsa = Ruhsat

Rıxyên = 1. Gevşetme 2.Hayvanı birinin üstüne salma

Rız = Pirinç, pirinç pilavı

Rız bı ĥelib = Sütlaç

Rıž’ên = Süt emmek

Rıža’a = Emzirme

Rızelê = Rezalet

Rızq = Rızık

Riq = Boğaz

Rişê = 1.Kanatlı tüyü, 2. Roka

Riydên = İstemek

Riyĥe = Koku

Riyĥen = Reyhan

Riypê = Hileli, tehlikeli, zararlı durum

Roĥ = 1.Git 2.Ruh

Roĥ(u) = Kendi(si)

Roĥaniyyê = Ölünün hayrına bütün yerleşim yerine dağıtılan yemek ve ekmek

 

S

 

Sa’ıb = 1. Güçlü 2. Zor

Sabaĥ ıl xeyr = Hayırlı sabahlar

Sabır = Sabır

Sabi = Genç (erkek)

Sabitaş = Onyedi

Sabiyyê = Genç kız

Sabuvnê = Sabun

Sabuvr = Sabırlı

Sacar = Ağaçlar

Sacara = Ağaç

Safar = Sefer, yolculuk

Saff = Saf, sıra

Safi = Net, saf

Safra = Sarı (olan)

Saĥar = Seher vakti

Saĥêĥ = (pilavda vb.) diri, pişmemiş

Saĥĥa = Sıhhat (öksürene, banyo yapana söylenen sözcük)

Saĥıb = Sahip

Saĥra = Çöl

Saĥuv = Havanın açık olması

Sakarat = Sekerat, ölüm anı

Sakkiyk = Sıkışmış, oynatılamayan

Salatan = Kanser

Salâvat = Salât

Salıĥ = Salih

Saliyb = Haç

Samıt = Yakıcı ( kaynar sıvı)

Samra = Esmer (müennes)

San’a = Meslek

Sanam = Put

Sandal = Sandal

Sannê = Sinmiş kötü koku

Sannor = Kedi (erkek )

Sapan(ıt) = Yerinde durakladı

Saqat = Özürlü, topal

Saqi’ = Saf, düşüncesizce hareket eden

Saqiy = Sulama

Sar = Oldu

Sar’ = Sara hastalığı

Sarsor = Böcek

Sator = Satır

Savb = Yönüne, tarafına

Savf = Yün

Savm = Oruç

Savt = Ses

Saxtakar = Üşengeç, tembel

Sayd = Av

Sayf = Yaz mevsimi

Sayfi = Yazlık eşya

Sayım = Oruçlu

Sayır = 1.Olmuş 2. Eski kapıların oturtulduğu taş

Se’e = 1.Saat 2. Vakit 3. Sayaç

Se’ede = Saadet

Sê’ıd = Alyans

Se’ıt ıl ceryen = Elektrik sayacı

Se’ıt ıl may = Su sayacı

Se’ıt iyd = Kol saati

Seb’e = Yedi sayısı

Seb’iyn = Yetmiş

Sebeb = Sebep

Sebğ = Boyama

Sebı’ = Aslan

Sebıq = 1.Geçen, kazanan 2. Eski

Sebil = Sebil, hayrına

Seblê = Eskiden su veya başka eşyaların taşınmasında binek üstüne yerleştirilerek kullanılan tahta veya demirden araç

Sec = Sac

Sed = Engel, baraj

Sed = Sarıköy (Midyat)

Seddıq = İnan

Sedeqe = 1.Sadaka, 2.Hayra verilen yemek

Sedıq = Doğru sözlü

Sediq = Dost

Sedyê = Sedye

Seffud = Şiş, ince demir çubuk

Seğ = Sağ

Seğiyyê = Doğruluk

Sehbê = Dere

Seĥe = Alan, saha

Sêĥên = Ötmek, çağırmak

Seĥıl = Sahil

Sehım = Hisse, pay

Sêĥır = Sihirbaz

Seĥleb = Salep

Sehricê = Büyük su deposu

Sehvê = Dalgınlık, korku

Sêkın = Sakin, durağan

Sekiynê = Gemi

Sekkın = Dur

Sektê qelbiyyê = Kalp krizi

Selcem = Şalgam

Selığ = Haber

Seliyq = Hedik, haşlanmış buğday

Sellê = Sele, sepet

Sem = Zehir

Sem’ = Duymak

Seme = Sema, gökyüzü, gök

Semekê = Balık

Semı’ ĥelq = Damak

Semmi = Besmele çek

Sendê = Destek, dayanak

Sendoq = Sandık

Senê = Yıl

Sened = Senet

Sêniyyê = 1. Sini, tepsi 2. Minare şerefesi

Seplul = Ağzı burkan acısı olan (acımsı yemekler için kul.)

Seq = 1.Ayak 2. Kolon

Seriğe = Eni dar, ağız kısmı uzunca olan, bineklerin üstüne konularak saman gibi yükleri taşımaya yarayan çuvala benzer araç

Serin = Serin

Serox = Füze, roket

Servê = Servet

Serxe = Çığlık, bağırma

Sevcê = Çalı

Sevde = Siyah ( olan )

Sêvır = Bilezik

Sêvi = 1. Düz 2. Direkt, doğru

Sevq = Çift sürme

Sevvi = Yap

Sexe = Cömertlik

Sexel = Oğlaklar, yavru kuzu sürüsü

Sexi = Cömert

Sexlê = Dişi oğlak

Seyde = 1. Seyitler 2. İmamımız

Seyf = Kılıç

Seyf u seqe = Yıldırım

Seyyıd = Seyit

Seyyidine = Efendimiz

Sı lên = Sormak

Sı’denê = Maymun

Sı’ır = Fiyat, fiyatlar

Sıb = Dök

Sıbaĥiyyê = 1. Sabah vakti 2. (evlilikte ilk) sabah

Sıbbar = Kaktüs

Sıbbat = Spor ayakkabı

Sıbbê = 1.Sebep 2.Hafta

Sıbbên = 1.Çekiştirmek, suçlamak 2. Dökmek

Sıbbên = Dökmek ( yemek ve sıvılar için)

Sıbenığ = Ispanak

Sıbğên = Boyama

Sıbĥ = Sabah

Sıbĥiyyê = Sabah vakti

Sıbı’ = Parmak

Sıbqên = Yenmek, geçmek

Sıccedê = 1. Namazlık 2.Halı

Sıcın = Hapis

Sıcrên = İçinde ateş yakarak ısıtmak

Sıcud = Sücut

Sıddên = Örtmek, kapamak

Sıdê = Örümcek ağı

Sıdır = Göğüs

Sıdriyyê = Önlük

Sıfar = Sarılık

Sıfara = Sefaret, elçilik

Sıfayê = Ana kaya

Sıffara = Düdük

Sıffayr = Sarıpapatya

Sıfın = İçinde saman, yem, çalı vb. için kullanılan yerden yüksek raflı oda

Sıfır = 1.Sıfır 2. Bronz

Sıfnêyê = Kama, odun kırarken balyozla birlikte kullanılan demir parça

Sıfriyyê = Sini

Sıĥabê = Sahabe

Sıĥbê = Sohbet

Sıĥbên = Çekmek

Sıĥĥa = Sıhhat

Sıĥĥeb = Fermuar

Sıĥın = Tabak

Sıĥır = Sihir, büyü

Sıkek = Pulluklar, çift sürmeye yarayan, traktöre bağlanan araç

Sıkır = Harçsız, alçak taş duvar

Sıkkâr = Şeker

Sıkkarayê = Bonbon şekeri

Sıkkari = 1.Krem rengi 2. Şeker hastalığı

Sıkkariyyê = Şekerlik

Sıkkê = Pulluk

Sıkkên = Takılmak, sıkışmak (kapı, pen vb için)

Sıkkin = Bıçak

Sıkran = İçkili kişi

Sıkut = Susma, sessizlik

Sıla ‘ennebiy = Peygambere salât olsun ( maşallah manasında kullanılır)

Sıla = Namaz

Sılahiyyê = Sürahi

Sılatin = Sultanlar

Sılelê = Sülale

Sılem = Selam

Sılemê = Selamet

Sılemê ciyt = Hoş geldin

Sılfê = Elti

Sılĥ = Barış

Sılk = İp

Sıllem = Taşınabilir merdiven

Sılqên = Haşlamak

Sıltan = Sultan, padişah

Sılxên = Deriyi yüzmek

Sılyên = 1.Tuzak kurmak 2. Gizli bir yerden gözetlemek

Sım’ên = İşitmek

Sımbılêyê = Sümbül

Sımd = İnce bulgur

Sımk = Kalınlık

Sımme’e = İşitme cihazı (kulaklık)

Sımmên = Susmak

Sımmenıt ıl tarşa = Bıldırcın

Sımmeq = Sumak

Sımsar = Simsar

Sımsım = Susam

Sına’a = Sanayi

Sındên = Destek olmak

Sıngê = Süngü

Sınnê = Sünnet

Sınnên = Bilemek

Sınni = Sünni

Sınsel = Peygamberdevesi

Sınsılê = Omurga

Sıntên = Dinlemek

Sıpĥanalla = Suphanallah

Sıq’ên = Don vurmak

Sıqım = Zıkkım

Sıqlên = Cilalamak, parlatmak

Sıqt = Gerçek

Sır = Esinti

Sır = Sır

Sır’a = Sürat

Sırd =

Sırêsir = Haşeratlar, böcekler

Sırfên = Harcamak

Sırqe = Hırsızlık

Sırra = Göbek deliği

Sırrad = Elek ( kum gibi malzemeleri eleyen)

Sırraf = Sarraf

Sırrên = (kulakta) çınlama

Sırreq = Hırsız

Sırsır = Böcek

Sırxên = Çığlık atmak

Sıtıl = Bakır, kova

Sıtra = 1.Örtü 2.Koruma

Sıtrên = Çarpma

Sıttara = Örtü, cibinlik

Sıttaş = Onaltı

Sıttê = Altı

Sıttiyn = Altmış

Sıve = Eşitlik

Sıved = Siyahlık

Sıvveq = 1. Çift süren 2. Sürücü, şoför

Sıyyad = Avcı

Sıyyara = Taksi

Sibê = Taşınabilir merdiven

Sif = Bulaşık teli

Sineme = Sinema

Sir = Yoğurttaki kaymak tabakası

Six = Şiş

Siybên ‘eyn = Göz değmesi

Siybên = 1. İsabet ettirme 2. Başına bir iş gelmek

Siyesê = Siyaset

Siyĥên = 1. Çağırmak, 2.Ötmek

Siyrên = 1. Olmak 2. Doğmak

Siyt = 1.Ses, 2.kötü ün ( duyulmak )

Siyyar = Seyyar

Soba = Soba

Somya = Karyola

Soq = Pazar, çarşı

Soq ıl sırsır = Bitpazarı

Sora = 1. Resim, fotoğraf 2. Kuran süresi 3.Sima

Sqiyfıt ıl beb = Kapı üstü kiriş

Stamb = Çok sert bir taş

Stoĥ = Damın yüzü

Sudeni = Zenci

Suduselığ ( suselığ ) = Karayılan

Suel = Soru

Sufi = Sofu

Suqên = Sürmek

Susalan = Korkuluk, taşları üst üste koyarak yapılan korkuluk

 

Ŝŝ ARAPÇANIN 4. HARFİ OLAN PELTEK ‘SE’ HARFİ İLE BAŞLAYAN KELİMELER

 

Ŝar = 1.(bir varlığa ait bulunduğu ) yer, mekân 2. İz

Ŝavr = Öküz, boğa

Ŝe’leb = Tilki

Ŝêbıt = Sabit

Ŝebut = Sağlam, sıkı

Ŝelıŝ = Üçüncü

Ŝelulê = Siğil

Sêni = İkinci

Ŝeqiyl = Ağır

Ŝervê = Servet

Ŝeŝê = Üç

Ŝeŝiyn = Otuz

Ŝevb = Elbise

Ŝexiyn = Koyu kıvamlı

Ŝılıttaş = Onüç

Ŝıllecê = Buzluk

Ŝım = Ağız

Ŝınteyn = İki tane

Ŝıqıd = Böğürtlen

Ŝıqıl = Ağırlık

Ŝırmên = Doğramak

Ŝıŝ tırba’ = Üççeyrek ( dörtte üç )

Ŝıveb = Sevap

Ŝumê = Sarımsak

 

Ş

 

Şa’ır = Kısa saç

Şabta = Çarpma, darbe

Şacara = Ağaç

Şafra = Jilet

Şahır = Ay (zaman)

Şaĥota = Taşlara şekil vermek için kullanılan keskinin taraklı tarafı

Şahrıl ‘esel = Balayı

Şahriyyê = Aylık ücret

Şaĥror = Karga

Şalpa = Eşarp

Şammos = Hafif deli

Şar = Şer, kötülük

Şar’ = Şer-i kanun

Şaraf = Şeref

Şarbê = Küçük testi

Şarêt = Kaset

Şarêyt = Kablo

Şariy = Satın alma

Şariy’a = Şeriat

Şarmota = Kahpe

Şarşora = İdrar

Şart = Bahis, şart

Şarta = Bezden bağ, çaput

Şatfê = Nezle

Şatır = Zeki, uyanık

Şavra = Nasihat

Şavt = Bölüm, kere

Şavta = Yanma, sızlama

Şaxır = Bineklerin üstüne koparılan ekinleri dizerek yüklemeye yarayan tahta araç

Şaxs = Şahıs, kişi

Şaxta = Çizgi

Şaxtora = Gemi

Şaytane = 1.Şeytanlık 2. Zekice yapılan yaramazlık

Şe’b = Halk

Şe’fê = Saç

Şe’fıt ıl ‘ecuvz = Papatyaya benzer şifalı bir ot

Şe’ır = Şair

Şe’iyl = Yakmak

Şeb = Genç

Şebe’ = Tokluk

Şebekê = 1. Üstü açık bahçe kapısı 2. Örgüt

Şeddê = 1. İlmik, bağ 2. Sargı

Şedid = Şiddetli, zor

Şefe = Şifa

Şefe’e = Şefaat

Şefı’i = Şafii

Şefqe = Şapka

Şeğiyl = Çalışan, işçi

Şeğlê = Meşgale, uğraş, iş

Şêhdê = 1.Mezar taşı 2. Bayan şahit

Şêhıd = Şahit

Şehiyd = Şehit

Şeĥmê = İç yağ

Şeĥmıt ıl ıžın = Kulak memesi

Şeĥmıt il ‘eyn = Göz akı

Şehvê = Şehvet

Şek = Şüphe

Şekukê = Çatal

Şekvê = Şikâyet

Şelĥe = Kadınların iç giysisi, atlet

Şelliynê = Çimen, ot

Şelşê = Panik

Şeluş = Panikleyen

Şem’e = Mum

Şemburek = İçi kıyma harçlı, kapalı yapılan gözlemeye benzer bir yiyecek

Şemê = (vücuttaki) ben

Şemıt ınnebi = Uğurböceği

Şemsiyyê = Şemsiye

Şenq = Asmak, idam etmek

Şeq = 1.Dal 2. Yarık

Şeq’ = Fırlatma

Şeqo’ = Taş atmaya yarayan bez parçası

Şeqqoqe = Armut, armut ağacı

Şequl = Çekül

Şequl bequl = Ortaklaşa arada bir şeyi taşıma

Şêri = Alıcı

Şerik = Ortak

Şerneqe = Burun deliği

Şerq = Doğu

Şeş = Sarık

Şeş = Yanlış, hatalı

Şetım = Sövmek, küfür

Şetlê = Fidan

Şevbê = Nezle, grip

Şevbek = Oklava

Şevi = Közde pişirme

Şevk = Diken veya dikenli çalı

Şevkê = 1. Kazımak ve taşlara şekil vermek için kullanılan keski 2.Çatal

Şevket = Kuyuya düşen su kovalarını çıkarmak için kullanılan bol kancalı alet

Şevl = Düzlük arazi

Şevq = Işık, şavk

Şêx = Şeyh

Şêxo salabo = Çocuklara, kuyuya yaklaşmamaları için, kuyuda olduğu söylenen yaratık

Şeytan = Şeytan

Şı’ır = Şiir

Şı’lên = Yakmak

Şı’rayê = Kıl

Şıb’en = Tok

Şıbbek = Pencere

Şıbeb = Gençler, delikanlılar

Şıbır = Karış

Şıce’ê = Şecaat

Şıddên = Bağlamak

Şıfe’e = Şefaat

Şıffê = Dudak

Şığıl = İş

Şıhedê = Şahadet

Şıĥĥata = Terlik

Şıĥnên = Göndermek, sürmek

Şıhra = Şöhret

Şıkevê = Şikâyet

Şıkıl = Şekil

Şıkır = Şükür

Şılĥên = Soyunmak

Şıllên = Dikmek

Şımel = Kuzey

Şımmemê = Avuca sığabilecek büyüklükte güzel koku veren kavuna benzer meyve

Şımmên = Koklamak

Şıms = Güneş

Şımtên = (asılı bir cisim için) düşmek

Şınunu = Azıcık

Şıq’ên = Fırlatma

Şıqfê = ( Bir) parça

Şıqlên = Taşımak

Şıqqe = Halı

Şırab = Şarap

Şırara = Azıcık

Şıraşit = Püsküller

Şırb = İçmek

Şırfê = Yeni evliye, ev alan kişiye v b. hayırlı olsuna gitme

Şırk = 1.Ortaklık, 2. Şirk, ortak koşarak küfür

Şırkê = Şirket

Şırrab = İçici

Şırval = Şalvar

Şıryen = Atardamar

Şıtê = 1.Kış, yağışlı mevsim, 2. Yağmur yağışı

Şıtfên = Yerleri yıkamak

Şıtvi = Kışlık (eşya)

Şıtyên = Yağmur yağışı

Şıxrên = Horlamak

Şi = Bişey, şey

Şi bı şi = Azar azar, yavaş yavaş

Şi la’rıf = Bildiğim kadarıyla

Şil = Çek, çekil

Şilıx = Yine, tekrar

Şiqıt = Hiçbir şey

Şiy’e = Şia, şiilik

Şorba = Çorba

Şorızbaĥ = Çavuşlu Beldesi (Midyat )

Şuvêrıb = Bıyık kılları

 

T

 

Ta’a = Taat, itaat

Ta’afrit = Isırarak yeme

Ta’artiz = Bineğin zıplayıp durması

Ta’ım = Tat

Ta’mir = Onarma

Ta’rif = Tarif

Ta’rim = Üst üste toplama, yığma

Ta’rit = Kemirmek, dişlerle sıyırmak

Ta’şir = Gebe kalma

Ta’tiz = Hapşırma

Ta’un = Taun, veba

Ta’vayê = Havlama

Tab’ = 1. Baskı, 2.İz bırakma

Tabaqa = 1.Kat 2. Tabaka

Tabarbir = Gevezelik

Tabartil = Rüşvet verme

Tabbiyqa = Katlanarak el büyüklüğüne sokulmuş pestil

Tabbo’a = Vücuda yapışıp kan emen sülüğe benzer küçük canlı

Tabêx = Aş, yemek

Tabĥir = Göz kamaşması

Tabıq = Kat

Tabiy’a = 1. Huy, mizaç 2. Tabiat

Tabiy’i = Tabii, doğal

Taboqa = Kapak

Tabx = Aş, pişmiş yemek

Tabyiž = 1.Boyama 2.Makyaj yapma

Tacavriş = (pekmez, bal vb.) şekerlenme, şeker haline dönüşme

Tacır = Tüccar

Tadmiyr = Bombalama

Tadqiyr = Kaşlar çatarak yapılan kızgınlık ifadesi

Tadviyr = 1. Dolaşma, gezme 2. Arama

Tafarfir = Fırtlayarak içme

Tafarfit = Can çekişme

Tafasti’ = Böbürlenme

Tafo = Erişti Köyü (Midyat-Mardin)

Tafqis = 1.(yumurtayı) çatlatma, kırma 2.Parmak şaklatma

Tafriĥ = sevindirme

Tafsil = Projesini çizme, tasarlama

Tagazvir = (saç, yünlü ve pamuklu malzemeler için) hafif yanmak

Tagbir = Büyütme

Tağmiž = Gözleri yumma, kapama

Tağžib = Kızdırma

Taĥa = Çalı, çırpı bağı

Tahbiyt = Yıkma

Taĥêrib = Savaşmak

Taĥfiž = Bezini bağlama

Tahır = Necis olmayan, temiz

Taĥmir = 1.Kızartma 2. Ruj sürme

Taĥmis = ( leblebi, çekirdek v.b.) kavurma

Taĥqir = Hakaret etme

Taĥrir = Suyun, kuyuların pisliklerden temizlenmesi

Taĥriyc = Düelloya, dövüşe çağırmak

Taĥriyr = Sıvıdaki çökeltiyi temizlemek

Taĥsil = Kaldırma

Taĥune = Öğütücü

Taĥžir = Hazırlama, hazırlık

Taji = Tazı

Talaba = Talebe, öğrenci

Talabiyyê = İstek

Talıp = Talip, isteyen

Tallı’ = Bak

Talo’a ( tal’a ) = Yokuş

Talti’ = Yalamak

Tama’ = Açgözlülük

Tama’kar = Tamahkâr, açgözlü

Tamarĥib = Tokalaşma, selamlaşma

Tamarmir = 1. Acılaşma 2.Üzülmesi için onunla oynayarak eziyet etmek

Tamasxir = Alay etmek

Tamažrit = Aylak aylak gezinme

Tambal = Tembel

Tambora = Bağlama, saz

Tamı’ = Açgözlü

Tamora = Gömü, toprak altına gömülenler

Tamr = Gömme

Tamrin = Vücut geliştirme, antrenman

Tamşit = Tarama

Tanagê = Teneke

Tanatnit = Zıplayıp durma

Tanbis = Bir yerden kısmen belirmek, gözükmek

Tancir = Yontma

Tanfiž = Silkeleme

Tannor = Tandır

Tannora = Etek

Tanqis = Azaltma

Tanqit = Damlama

Tanvis = Kısma (lamba, ateş )

Tanžif = Temizleme

Tapar = Kalça

Taparpit = Yolmak

Taplix = Kırıp parçalamak

Taqa = Soba deliği veya bu genişlikteki delikler

Taqa = Takat, mecal

Taqambir = Büyüklenme, karşıdakini küçük görme

Taqarqiž = (deri, naylon vb. için ) hafif ezilme

Taqqoz = Takoz

Taqsir = Kısaltma

Taqşit = Sıyırma, bitişik iki tabakadan üsttekini sökerek çıkarma

Taqti’ = Parçalara ayırma, kesme

Taqtib = Dikiş atma

Taqyiž= Değiştirme

Tarabzin = Parmaklık

Taraf = Koyun kuyruğu

Taraktor = Traktör

Taramayê = Tramvay

Taraş = Sağırlık

Tarbayê = Yetiştirmek, büyütmek

Tarboqa = Vurulunca gürültücü ses çıkaran şey

Tarbuş = Fes

Tarêq = Yol

Tarfê = Kısa urgan, ip

Tarfi’ = İnceltmek

Tariy = (bitkilerde) yaş

Tariyqa = Tarikat

Tarvil = Salyası akmak

Tarviyĥ = Dinlenme

Tarži’ =Emzirme

Tasaddıq = Sadaka olarak verme

Tasantir = Gürültüyle kulakları sağır etmek

Tasê = Tas

Tasêĥib = Sahip çıkma, bakımını yapma

Tasêliĥ = 1.Barışmak 2. Fitleşmek

Tasfir = Islık çalma

Taskir = Kapamak

Tasliĥ = Onarma, tamir etme

Tasmid = Biriktirme

Tasvir = Resim çekme, çizme

Tasviyl = Sudan süzerek ayıklama

Tasyid = Avlama

Taşarşit = Kumaşta sarkıtma

Taşêrit = Şarta girme

Taşĥit = Kötü yollara düşürme

Taşmit = Asılı bir şeyi düşürme, indirme

Taşrit = Tırmalama

Taşşiyyê = Yünden ip yapma aracı

Tat’iym = 1.Yedirme 2. Bitkileri aşılama

Tataptip = (topu) sektirme

Tataqtiq = Tıklatma, patlama sesleri

Tatbiyq = Uygulama

Tatêli’ = Çıkartma

Tathir = Sünnet etme

Tatli’ = Bakmak

Tatliq = Boşama

Tatviyl = Uzatmak

Tatyin = Çamurla sıvama

Tatyir = 1. Uçurtmak 2. Sıçratmak

Tavaf = Kabeyi tavaf

Tavafan = Sel, su baskını

Tavaqviq = Gıdaklama

Tavĥanê = Kuşların gıdalarını öğüten taşlığı

Taviyl = Uzun

Tavlê = Masa

Tavqi’ = Düşürme

Tavsayê = 1.Vasiyet 2. Nasihat etme

Tavsil = Ulaştırma

Tavvıl belık = Sabırlı ol, sakin ol

Tavyê = Katlama

Taxarbit = Patırtı, gürültü yapmak

Taxattur = Hatırlama

Taxbiyt = 1.Acele etme, hızlanma 2. Uğraşma

Taxlis = Kurtarma

Taxsis = Tahsis etmek

Taxtor = Doktor

Tayıf = Taşmış olan

Tayr = (büyük) kuş

Tayyıb = 1. Lezzetli 2. İyi, güzel 3.Yaşayan

Tazambir = Korna çalma

Tazan’ir = Anırmak

Tazangir = Paslanma

Tažêrib =Rekabet yapma

Tazêvir = Zorlamak

Tazlit = Bir şeyin kumaşını soyma

Tažrit = Sesli osurmak

Tažyi’ = Kaybetme

Tažyif = Sunmak, ikram etmek

Te xir = Erteleme

-te, -ta = - ecek, -acak gelecek zaman ön eki ( te ec = geleceğim)

Te’ciz = Bıktırma, usandırma

Te’dil = Onarma, düzeltme

Te’diyd = Ağıt yakma

Te’e ( te ) = Gel

Te’eb = 1. Yorgunluk 2. Emek

Te’eccub = Garipseme, hayretle karşılama

Te’ekkıs = ( bastona) dayanma

Te’êqib = Takip etme

Te’er’iş = Sataşmak, kavga için bahane oluşturma

Te’erbiş = Tırmanma

Te’êvin = Yardım, yardımlaşma

Te’kis = İnatçılık

Te’lim = Öğretme

Te’liq = Asmak

Te’nit = Nefret etmek 2. İnatçılık

Te’yid = 1.Ot yolmak 2. Bayramı kutlamak

Te’yin = 1. Belirlemek 2. Tayin 3. Meyvelerdeki çürüme

Te’yir = Ayarlama

Te’yiş = Gözetleme

Te’zeyê = Taziye

Te’žib = Azap çektirme, eziyet etme

Te’zil = (evi vb.) Toparlama

Teb’id = Uzaklaştırma

Tebdiyl = Değiştirme

Tebe’ = Tabiiyet, uyma

Tebehdil = Eziyet etme

Tebelbil = (kulakları) havaya dikme

Teberbiz = Dağılma, dağıtma

Tebergiž = Kenetlenme, bırakmama

Tebêrik = Kutlama

Tebêzir = Pazarlık yapma

Tebı’ = Tabi

Tebrid = Soğutma

Tebriq = Parlatma

Tebşir = Müjdeleme

Tebut = Tabut

Tebvis = Öpme, öpüşme

Tebyin = Görünme, ortaya çıkma

Tebžir = İsraf

Tec = Tac

Tecdiyt = Yenileme

Tecêdil = Çekişme, tartışma

Tecriyb = Deneme

Tecvid = Tecvit

Teçeĥçif = Sürükleme

Teçemçiq = Sallandırarak kabından sıvıyı dağıtmak, dökmek

Teçenqiz = (havalı bir şekilde) kafasını havaya dikme

Teçeplix = Derin olmayan suda suya vurarak su sıçratma

Teçerçir = Yırtmak

Teçevriq = Giyerek veya çekiştirerek genişletme, bollaştırma

Teçpiyl = Sıçratma

Teçvir = Kaçırma (eşya)

Tedbir = Tedbir, önlem

Tedêbil = Güreşmek

Tedêfi’ = Savunma

Tedengir = Yuvarlanma

Tedêqiş = Çarpışma

Tedergiş = Ayağına rastgele bir şeyin takılması

Tedermin = İlaçlama, pansuman yapma

Tedestir = Uğurlama

Tedexxıl = Müdahale etmek, karışma

Tedfi’ = İtme, ittirme

Tedleyê = Sarkıtma

Tedqiyş = Çarpışma

Tedviğ = Dağlamak

Tedxin = Dumanlar çıkarma

Tedyin = Borç verme

Tedyiq = Bir yerden gözlemek, bakmak

Tefçix = Bacakları açmak

Tefentir = (idrarını ) akıtma

Tefeşkil = Dağıtmak

Tefêvit = Yarışmak

Teflit = Bırakmak

Tefriq = 1.Ayırma, ayrımcılık 2. Dağıtma, paylaştırma

Tefrix = Yavrulamak

Teftiş = Arama

Tefviĥ = Durulamak

Tefvil = Kötü bir şey olacağını söyleyerek uğursuzluk getirme

Tefvit = Geçirme

Tegbis = Sıkıştırma

Tegelgil = Gıdıklama, gıdıklanma

Tegerbiz = Doluşma

Tegergir = 1. Kargaşa, kalabalık 2. Gürültü, çok konuşma

Tegevli’ = (midesi ) bulanma

Tegevmij = Stresten, gürültüden başın ağrıması

Tegêzin = Sitemler etme

Tegriĥ = Kazıma

Teğbiş = ( görüntüde ) kararma, bulanıklaşma

Teğêfil = Oyalama

Teğerbil = (elekle) Elemek

Teğşim = Bilmezlikten gelme

Teğyir = Değiştirme

Tehdiyd = Tehdit

Tehêcir = Hicret etme

Tehelhil = Zılgıt çekme

Teĥessın = İyileşme, ilerleme, güzelleşme

Tehevbir = Bağırıp çağırma

Teĥevgir = Kovmak

Tehfil = Çok güzel bir iş çıkardığını zannetme ( Boşa iş yapma, doğrudürüst yapamama)

Teĥgir = Kıstırma

Tehiymê = İftira

Teĥkim = İsabet ettirme, tutturma

Tehlıke = Tehlike

Teĥlil = 1. Helalleşme, helal kılma 2.Tahlil

Teĥmeyê = Isıtmak

Tehmik = Yapmaya teşebbüs etmek

Teĥmil = Yükleme

Teĥqiyq = Araştırma

Tehrib = Kaçırma

Teĥrik = 1. Hareket ettirme 2. Karıştırma

Teĥsis = Uyandırma

Tehşiş = Islatma

Teĥt = Alt, altta

Teĥtlarž = Yeraltı

Teĥttabt = Koltukaltı

Teĥvil = 1.Yer değiştirme 2.Gelinin damatın evine götürüldüğü düğün günü

Tehvir = Seslenme, çağırma

Teĥviş = Yakalama, tutturma

Tekbir = Tekbir

Teker = Tekerlek

Tekeşkiş = Yelleyerek kovma, dağıtma ( sinek, tavuk…)

Tekfin = Kefenleme

Tekĥil = Sürme çekme

Teklif = Teklif

Teklis = Sıvama

Tekmil = Bitirme

Teknis = Süpürme

Teksê = Taksi

Tekŝir = Çoğaltma

Teksir = Kırma

Tektil = Top haline getirme, içli köfte yapma

Tekžib = Yalanlama

Têl = Tel         

Tel’e = Yokuş

Tel’ib = Oynatma

Telbis = Giydirmek

Teleflif = Sarmalamak

Telemlim = Toplamak

Televfit = 1.Yan yollara saparak yolu uzatma 2. Sözü dolandırma

Telfızyon = Televizyon

Telĥiq = Yetiştirme, zamanında ulaştırmak

Telifon = Telefon

Teliy = Doldurma

Telqeyê = Karşılaşma

Telqin =1. Telkin etme, 2. Ölüyü mezara koyduktan sonra okunan telkinler

Telziq = Yapıştırma

Tembih = Uyarma

Teme = -e kadar

Temeĥrik = Kımıldatma, deprenme

Temem = Tamam

Temercil = Erkeklik taslama

Temeriyyê = Kâkül

Temermi’ = Yerlerde toprağa bulanma, yuvarlanma

Temeşriq = Güneşlenme

Temliĥ = Tuzlamak

Temmuz = Temmuz

Temsid = Masaj yapma

Temsiĥ = Silme

Temsil = Temsil, canlandırma, rol yapma

Tenêdim = Konuşma

Teneffıs = Nefes alıp verme

Tenefriş = Yün gibi malzemeleri seyreltmek, havalandırmak

Teneğniğ = Büyüklenerek nimeti vb. küçümseme, beğenmeme

Teneqniq = Çitlemek

Tenêvil = Uzatma

Tenqeyê = Seçmek

Tenqib = Kurcalama, araştırma

Tenşif = Kurutmak

Tentene = Oya

Tenxil = Çiseleme

Tenyim = Yatırma

Tenziğ = Kök salıp yeşermek

Tepçik = Çiseleme

Tepeltis = Parçalama

Teperçiq = Ezmek

Teperpiŝ = Ufalama

Tepp = Beş çakıl taşıyla oynanan oyun

Teqdim = 1. İleri alma 2.Sunma

Teqerqi’ = Gök gürlemesi

Teqeşmir = Alay etme, dalga geçme

Teqêtil = Kavga, kavga etme

Teqevqiş = Hepsini toplayıp bişey bırakmamak

Teqli’ = (bineğini) koşturma

Teqlib = 1.Çevirme,2. Kavurma

Teqlis = Kendinden emin şekilde iddiaya çağırma

Teqnê = Çok fazla, bayağı

Teqni’ = İkna etme

Teqrib = Yakınlaştırma, yaklaşık

Teqsim = Paylaştırma

Teqşir = Soyma (meyve ya da sebze), kabuğunu çıkarma

Teqve = Takva

Teqviym = Takvim

Teqyid = Kaydetme

Ter’uziyyê = Acur

Terbeyê = Terbiye

Terêci’ = 1.İade etme 2.Kusmak

Teriyx = Tarih

Terkib = 1. Yerine oturtma, montaj 2. Bindirme 3. içerik

Terkiz = Yerine koyma, yerleştirme

Terqi’ = Yamama

Terriyşe = Dişle koparılan bir parça et

Tertib = Sıra

Teryiĥ = Rahatlatma

Teryiz = Sıraya koyma, dizme

Tes’id = Yardım etme

Tesbiĥ = Tesbih etme

Teŝbiyt = Saptama

Tesêmiĥ = Bağışlama, hakkından vazgeçme

Teŝêvib = Esneme

Tesêxil = Yük görme, rahatsızlık duyma

Tesĥir = Büyüleme

Teslim = Teslim olma, teslim etme

Tesmi’ = Duyurma

Tesveyê = Yapma

Tesviq = Kavurmak (çekirdek vb.)

Teşdiyt = 1. Bağlamak 2. Gitmeye hazırlık yapmak

Teşêbih = Benzeme

Teşelhim = İştahı kabarmak, ağzının suyu akmak

Teşenĥiq = Anırmak

Teşêqi’ = Karşılıklı olarak bir şey fırlatma, birbirini taşlama

Teşerbiq = Yemek ağzında iken aniden öksürme, boğazına takılma

Teşevtil = Fırlatma

Teşğil = Çalıştırma

Teşlib = Çekilme, yerinden kopacak duruma gelme

Teşliĥ = 1.Soymak (birinin elbiselerini çıkartma), 2.Soygun

Teşmiyr = Kolları ya da paçaları sıvamak

Teşqelê = Uğraştırıcı iş

Teşviyş = Şaşırma

Teşyi’ = Gönderme

Tetentin = Vızıldama

Tetertiş = ( köpek gibi yırtıcılar için) parçalama

Tetrif = Kısaltma

Tettê tettê = Yavaş yavaş (yürüme)

Tetxiytê = Tavan arası

Tevbê = Tövbe

Tevdi’ = Vedalaşma

Teveçviç = Cıvıldama

Tever = Ha, unutmadan (vb. manalara gelen sözcük)

Tevesvis = Vesvese verme

Teveşviş = Fısıldama

Tevfiq = Muvaffakiyet

Tevkeli = Tevekkülvari, rastgele

Tevkif = Tavanın damlatması, su sızdırma

Tevkil = Vekâlet

Tevm = İkiz

Tevqif = Durma

Tevsi’ = Genişletme

Tevži’ = 1. Dağıtma ( bölüştürme ) 2. Düzenleme, toparlama

Texdir = Uyuşturma

Texeşxiş = Hışırtı çıkarma

Texêyil = Hayal etme, hayali belirme

Texım = Takma dişler

Texli’ = Oynayıp zıplama

Texlif = Semere bırakmak, meyve vermek

Texrib = Bozma

Texriq = Sızdırma, geçirme

Texsil = Yıkatma

Texşin = Büyütme, abartma

Text = 1.Taht, 2.Tahtadan yapılan geniş oturmalık

Texteyê =1. Tahta 2.Karatahta

Texxır = (biraz) uzaklaş, yer ver

Teyemmım = Teyemmüm

Teze’viq = Bağırmak

Tezeqziq = Gıcırdama

Tezerzi’ = Ezip incitme, hırpalanma

Težqif = Alkış

Težreyê = Samanı rüzgârda savurarak içindeki hububatı ayırma faaliyeti

Težviq = Tadına baktırma

Tezyid = Üzüm kurutma, kuru üzüm yapma faaliyeti

Tezyin = Süslenme

Tezyinê = Düzine

Težyiq = 1. Daraltma 2. Sıkıştırma

Tı’am = Yiyecek

Tı’ben = Yorgun

Tıb = Tıp

Tıbayl = Keşke ( öyle olsa )

Tıbbax = 1.Pişiren, aşçı 2.Ağustos

Tıbbaxa = Eskiden evin dışında yemek pişirmek için yapılan mutfak görevli odacık

Tıbın = Saman

Tıbırrık = Teberrük, okunmuş, bereketli

Tıcara = Ticaret

Tıccar = Tüccar

Tıffeĥe = Elma

Tıfıl = (erkek) çocuk

Tıflê = (kız) çocuk

Tıfyên = Söndürmek

Tıhara = Tuvalet

Tıĥnên = Öğütmek, ufalamak

Tıl’ên = 1.Çıkmak 2. Doğmak (güneş )

Tılaq = Boşanma

Tılbê = Kız isteme

Tılbên = İstemek

Tım’ên = Açgözlülükte bulunmak

Tımmên = Kalmak

Tımrên = Gömmek

Tımseĥ = Timsah

Tımsên = Yakalamak, kıstırmak

Tımtımêni = ( somurtkan, konuşmayanlar için kul.)

Tınqul = Diyelim ki

Tıntenê = Küçük bir kuş türü

Tıppayş = Görmeden, elle yoklayarak yön bulma

Tıppê = Top

Tıppên = Düşmek

Tıqqên = Patlamak

Tıraviĥ = Teravih

Tırbê = Türbe, mezar

Tırcumen = Tercüman

Tırdên = Kovmak

Tırêlle = Tır

Tırfên = Göze bir şeyin çarpması

Tırıf = Körpe, yumuşak

Tırımbêl = Motorlu araç, taşıt

Tırkên = Bırakma, terk etme

Tırki = 1. Türk 2.Türkçe

Tırkiyyê = Türkiye

Tırmıs = Termos

Tırq = Kere, katı (sebı’ tırq = yedi kere)

Tırqan = Yollar

Tırraĥa = 1. Halı 2. Şilte, yer döşeği

Tırraşê = Palamut ağacı

Tıs’a = Dokuz

Tıs’iyn = Doksan

Tısbıĥun ‘elê xeyr = Hayırlı sabahlara erişesiniz (iyi geceler)

Tısı’taş (sa’taş ) = On dokuz

Tışriyn = Sonbahar mevsimi

Tışt = Derin olmayan geniş kazan (pekmez yapımında kul.)

Tıtın = Tütün

Tıyyara = Uçak

Tin = İncir

Tinê = İncir ağacı

Titi = ( çocuk dilinde) araba

Tiyn = Çamur

Tiyrên = Fırlamak, uçmak

Tiyz = Kıç, dübür, popo

Ton = Ton

Top = Top

Toz = Toz

Trên = Tren

-tu = -di li geçmiş zaman eki (qıltu = dedim)

Turê = 1.Hayvanların ağızlarına takılan torba 2. Çobançantası

Tuŝ = Dut

Tuŝê = Dut ağacı

Tutu = (çocuk dilinde) tavuk, kuş

Tuvl = Uzunluk

Tuvvaş = Katı yağ

 

U

 

U = İle, beraber ( birliktelik bildiren bağlaç )

Uled ‘em = Amcaoğulları, aynı sülaleden olanlar

Uled = Çocuklar

Umum = Halk

Usul = Usul

Uy = Ah

 

V

 

Va’ž = Vaaz

Vaĥ = Öyle mi (manasında ünlem)

Vaki = (bayanlara hitap) ulan

Valla = Vallahi

Vallahi = Allah adına yemin ederim ki

Vaq’a = Düşmek, düşüş

Vaqı’ = 1. Düşük, düşmüş,2. Takatten kesilmiş

Vaqur = Ağırbaşlı

Var = Bir kişinin yaptığı işlerdeki, düzen- düzensizliği, durumu, tarzı

Vasat = Orta

Vasf = Vasıf, nitelik

Vasita = Vasıta

Vasiyyê = Vasiyet

Vaslê = 1. Ek parça, 2.Bir çubuğun parçalarından her biri

Vatan = Vatan

Vati = Alçak, basık

Vaveylê = Vay be, vay haline

Važıĥ = Açık, aşikâr

Važiyfê = 1.Vazife 2. Memuriyet

-vê = -dır eki ( Xeyrvê = Hayırdır)

Ve’d = Vaat, söz

Vece’ = Ağrı, elem

Vece’ cevf = Karın ağrısı

Vece’ ras = Baş ağrısı

Vecıp = Vacip

Veciybê = Görev

Veddi = Götür

Vêdi = Vadi

Veey = Vay canına (çok fazla görme )

Vehb = Alev

Vehbê = Allah verisi

Vehc = Ateşin yaydığı ısı

Vêĥıd = 1.Bir, birisi 2. Kimse

Veĥid = Tek başına

Veĥiy = Vahiy

Veĥş = Canavar

Vekiyl = Vekil

Vel = Bir oyun, bir tur

Veldeyn = Anne baba

Veled = Çocuk

Veled ıl rıža’a = Süt evlat

Veled ıl veled = Çocuğun çocuğu, torun

Veleed = Acıma anlamında, vah vah gibi

Veli = Vali

Veliymê = Yemek daveti, ziyafeti

Venoo = Acıma ünlemi (zavallı, yazık vb.)

Veqf = Vakıf

Veqfê = 1. Vakfe 2.Arife günü

Veqqıf = Dur

Veqt = Esna, süre, zaman

Verdê = Çiçek, gül

Verdê ĥamra = Kırmızı gül

Verek = Ulan (manasında kullanılan hitap)

Verem = 1. Şişlik 2. Verem

Vereq = 1. Kâğıt, 2. Ağaç yaprakları

Vereqe = Bir lira

Vereqeyê = Yaprak, kâğıt

Vereqeyıt ıl ızın = Kulak kepçesi

Verıŝ = Varis

Vesex = Kir

Vesi’ = Geniş

Vesiylê = Vesile

Vexem = Bunaltıcı sıcak

Vext = Vakit

Vey = vay ( şaşkınlık durumlarında kul)

Vey kedo = Zavallıcık (acıma anlamında)

Veyçê = Ne şirin, ne ufak (manalarında ünlem )

Vezın = Ölçü, ağırlık

Vezzê = Kaz

Vı’dên = Vaat etmek 

Vıcden = Vicdan

Vıcud = Vücut

Vıç = Yüz, sima

Vıç ıssevde = Yüzü kara, rezil

Vıkelê = Vekâlet

Vıldên = Doğmak

Vıleyê = İl

Vılf = Ülfet, yakınlık

Vıns = Sohbet etmek, konuşmak

Vıq’ên = Düşmek

Vıqeĥe = Küstahlık

Vıqfên = Durmak, duraklamak

Vıqıĥ = Küstah, utanmaz

Vıqyên = Koruma

Vırd = Vird

Vısı’ = Genişlik

Vısıx = Kirli

Vıslên = Ulaşmak

Vıst = İç kısım

Vıst = Kadın elbiselerindeki bezden kemer

Vıstani = Ortanca

Vısves = Vesvese

Vıtır = Vitir namazı

Vıxım = Bunaltıcı

Vıžen = Ezan

Vidyo = Video

Viiy = Küçümseme bildiren söz

Viss = Pes, teslim oldum

Vužu = Abdest

 

Y

 

Yab = (ey) baba

Yabo = Babam (hitap)

Yalla = Haydi

Yan = Tahtadan yapılan oturmalık

Yavo = Yahu

Ye = Ey

Ye nasiyb = Piyango

Ye’q = İğrenç ( tiksinme sözü )

Yebes = (elin) Kurusun

Yêbıs = Sert, katı

Yed = (ey) ana

Yedê = Anacığım (hitap)

Yehuvdi = Yahudi

Yeleg = Yelek

Yemin = 1.Sağ ( taraf ) 2.Yemin

Yensun = Kaynatılarak çayı içilen faydalı bir bitki

Yeqiyn = Kesin bilgi

Yeqqın = İnan

Yequt = Yakut

Yetiym = Yetim

Yevm = Gün

Yevm ıl arb’a = Çarşamba günü

Yevm ıl cım’e = Cuma günü

Yevm ıl eĥed = Pazar günü

Yevm ıl ıŝneyn = Pazartesi günü

Yevm ıl sept = Cumartesi günü

Yevm ıl ŝeŝe = Salı günü

Yevm ıl veqfê = Arife günü

Yevm ıl xemis = Perşembe günü

Yevm şi = Bir gün

Yevmiyyê = Yevmiye

Yeziydi = Yezidi

Yı’nê = Yani

Yı’tikıl ‘efyê = Allah afiyet versin ( kolay gelsin manasında )

Yıbsên = 1. Kurumak 2. Sertleşmek

Yıhuvd = Yahudiler

Yıkfe = Yeter

Yımkın = 1.Mümkün, olabilir 2. Belki

Yısve = Değer, eder

 

Z

 

Za’iyf = Zayıf, güçsüz

Za’tar = Kekik ve susam içeren bir besin

Zafra = Yağ artıkları

Zagror = Soluk borusu

Zağor = Vadi

Zahır = Çiçekler

Zaĥlota = Kar veya buz tutmuş kayma yeri

Zalata = Salata

Zanbor = Yaban arısı (bal vermeyen arılar)            

Zanbor ıl aĥmar = Yaban arısı (büyük yaban arısı)

Zanbor ıl xara = Mayıs böceği (Bokböceği)

Zanbor ıl zırqıt = Kâğıt arısı ( çizgili küçük yaban arısı )

Zaqtiyyê = Eşekler için kullanılan ucu çivili sopa

Zar = Düğme

Zar’ = Tohum ekme

Zaradayê = Tane

Zariya = Bitki, süs bitkisi

Zaruvbê = Dönemeç, büküm

Ze’qe = Çığlık

Zebeşê = Karpuz

Zebĥ = Yüzme

Zeboe = Şiddetli rüzgâr, fırtına, hortum

Zeboqe = Rampa, yokuş

Zêcıl = Halka

Zed = Ekinlerden elde edilen mahsul

Zeğ = (erkek) civciv

Zeğe = (dişi ) civciv

Zeğlul = Sarkıt

Zêhiy = Berrak

Zeĥlefê = Kaplumbağa

Zeĥmê = Zahmet

Zelemê = Adam

Zeleq = Kayganlık

Zelexe = Bir kuş çeşidi

Zelı’ = Yakıcı (kaynamış su, yağ vb. sıvı için )

Zelıq = Kaygan

Zelzelê = Deprem

Zemberiyşê = Süs olarak kullanılan süslemeli küçük yastık

Zembil = Zembil

Zemğe = Böceklerden çıkan yapışkanımsı sıvı

Zemzoqe = Salıncak

Zeqf = Tavan

Zeqnebut = Zıkkım ( zehir olsun manasında )

Zerqe = Mavi ( olan )

Zevc = 1. Çift 2. Koca 3. Eş parça

Zevcıxtıruru = Bir kuş çeşidi

Zevciyyê = Bir avuç

Zexım = Çabuk, hızlı

Zeybeqiyyê = Su terazisi

Zêyıd = Fazla

Zeyt = Sıvı yağ

Zeytun = Zeytin

Zı’lên = Üzülmek

Zı’len = Üzüntülü

Zıb = Penis, erkeklik organı

Zıbbeĥ = Yüzücü, iyi yüzebilen

Zıbburrumi = 1. Tarlalarda çıkan zehirli çiçekli bir bitki 2. Palamuttaki acımsı bölüm

Zıbdê = Tereyağı

Zıbıl = 1.Hayvan dışkısı, 2.Çöp

Zıccên = Kusmak

-zıd = -de bağlacı ( enezıd = ben de)

Zıffên = Sözle kırmak, aşağılamak

Zıft = Zift

Zığır = Küçüklük

Zıke = Zekât

Zılf = Ambalaj

Zılqên = Kaymak

Zılt = Çıplak

Zımen = Zaman

Zımmeyq = Ağaçlardan elde edilen yapışkan

Zınciyr = Zincir

Zınd = Dirsek

Zındıq = Zındık

Zınê = Zina

Zıngar = Pas

Zıngılet = Hamurlu bir tatlı

Zınnar = Kadınların bir çeşit fistan bağı

Zınnebiyyê = Arının veya sokan canlının iğnesi

Zınxe = Yağlı ( et )

Zıqqata = Sürgü

Zır’ên = (ekin )ekmek

Zır’iyyê = Benekli bir tarla kuşu

Zıra’a = Ziraat

Zırnayê = Zurna

Zırqıtayê = Sivilce

Zıvec = Evlilik

Zıvêrib = Birbiriyle bağlantılı mağaralar

Ziq = Üstü

Zir = Öfke

Zirê = Cizre

Ziydên = 1. Üstüne katmak, 2.Artmak

Ziyef = Şubat’ın son haftası ile Mart’ın ilk haftasındaki soğuk günler

Ziynê = Ziynet, süs

Ziyq = Üst taraf, insanın enseden aşağıya sırt boyunca inen bölümü

Zoq = Zevk

Zrediyyê = Tavan arası

Zurên = Ziyaret etme

 

Ž- ž ARAPÇANIN 9. HARFİ OLAN PELTEK ‘ ZEL’ HARFİ İLE BAŞLAYAN KELİMELER

 

Ža’af = Zaaf

Ža’if = 1.Zayıf 2.Kuvvetsiz

Žabı’ = Sırtlan

Žahır = 1. Sırt 2. Görünüş

Žakâr = Eril, erkek cinsiyetli

Žalım = Zalim

Žammê = Ötre (Kuran işareti)

Žan = Sanmak

Žarar = Zarar

Žarbê = Darbe, vuruş

Žarf = Zarf

Žarot = Hayvanların yemek borusu

Žarta = Sesli osuruk

Žav = Işık

Žaviy = Aydınlık

Žayf = Konuk, misafir

Žayı’ = Kayıp

Žê’a = Köy

Žê’avi = Köylü

Žebĥ = Boğazlama

Žebiyĥe = Boğazlanan hayvan

Žeheb = Altın

Žeki = Zeki

Ženb = Günah, suç

Ženeb = Kuyruk

Žerqe = Kuş dışkısı

Žeyyıq = Dar

Žıbab = Sis

Žıbbeĥ = Kasap, kasaplık yapabilen

Žıbbênê = Karasinek

Žıblen = Solgun

Žıblên = Solmak

Žıbtên = El koyma, ele geçirme

Žıd = Zıt, ters

Žıfır = Tırnak

Žığyên = Meleme

Žıhır = Öğle

Žıĥk = Gülmek

Žıĥkan = Güler yüzlü

Žil = -ki aitlik bildiren sözcük (zili = benimki)

Žıl’ = Kaburga

Žılım = Zulüm

Žımmê = Gıybet

Žıra’a = Ziraat

Žırbên = Vurmak

Žırra = Kuma (kumaların birbirlerine göre durumu)

Žırrên = Zarar vermek

Žıruri = Zaruri

Žıva = Işık, aydınlık

Žiy’ên = Kaybolma

Žiyb =Kurt

Žiyqe = Darlık, zor durum

Žuvbên = Solmak, kurumak

Žuvqên = Tatmak


Yorumlar - Yorum Yaz
Saat
Üyelik Girişi

İLANLAR

MAHALLİ ARAPÇA SÖZLÜK

ÖNEMLİ TELEFONLAR
 Ömerli FM
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam111
Toplam Ziyaret492730
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038